"Çamlıca’daki Eniştemiz, ilk baskısı 1944 yılında yapılan Abdülhak Şinasi Hisar’ın küçük ve çok büyük romanı. Yazarın lirik üslubuyla dönemin Çamlıca’sını ve İstanbul’unu okumak hem öğretici, hem de hakikatten çok zevkli."
Sanatçı bugün unuttuğumuz, geride bıraktığımız, yitirilmiş saydığımız bir şeyi neden yeniden konu ediniyor? Sınırsız tüketim ve hıza karşılık sanatçı kendine bunu bir görev olarak mi yapıyor, kendini buna karşın müdafaa eden bir konuma mi yerleştiriyor?