A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

Hafıza

Kitapların Casanova’sı Manguel

Ona en çok yakıştırılan tanım ‘’Kitapların Casanova’sı’’. 40 bini aşkın kitaptan oluşan kütüphanesiyle dünyanın en önemli kitap koleksiyoncularından biri. Çok genç yaşlarındayken, görme güçlüğü çeken Borges’e kitap okuyarak edebiyatın büyülü dünyasına adım atan ünlü Arjantinli yazar, çevirmen ve sıkı bir kitap müptelası olan Alberto Manguel Boğaziçi Üniversitesi’nin Chronicles programının konuğu olarak İstanbul’da…

Rafa Kaldırılmış Bir Tez

Müze fikrini; hafızayı biriktiren-sınıflandıran-arşivleyen bir yapı olarak; hem bireysel hafızanın biçimlenmesinde ‘snaptik’ bir metafor olarak hem de müzenin ontolojik kurumsal işlevini inceleyerek, değerlendirmeye çalıştım. Bu yaklaşım biçimi, duyusal ve rasyonel bilgi arasındaki (hep karmaşık bulduğum dil-nesne-mekan-zaman kavramları arasındaki geçişli) yapıyı da açığa çıkardı.

Başka bir mimarlık hemen şimdi!

9 Aralık 2014 Salı akşamı İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Kazandibi’nde “Bienal’in Ardından” başlıklı panel düzenlendi. Panel İhsan Bilgin moderatörlüğünde Tansel Korkmaz, Mehmet Kütükçüoğlu, Murat Tabanlıoğlu, Nevzat Sayın, Sinan Omacan ve Aslıhan Demirtaş’ın katılımıyla gerçekleşti.

Bir Düş Zamanı Gezgini: Ayşe Emel Mesci

"Nasıl Müller 'Havaalanlarının sessizliğinde nefes alırım ben...' der ise ben de bu sürgün yaşamımdan geçenlerle hayatta kalıyorum..."

“Beyin çok ilginç; hiçbir bilgiyi 'toplamıyor' , eline geçen her şeyi 'çarpmaya' programlı. Bu yüzden beyni mümkün olduğu kadar temiz tutmak gerekiyor ki sahnede ya da hayatın içinde söylemek istediğimiz her şey, bizi doğru ifade eden resimlere dönüşsün. Ekranları temiz tutmalıyız; denemeliyiz en azından... Düşünce çok büyük bir eylem...”

Ayşe Emel Mesci


“Bu yanlışlık benim, ilişmeyin” – II

Kawa Nemir - Şener Özmen söyleşisinin 2. bölümü...

 

Şener Özmen: "Sıkışmışlığı edebiyat yoluyla aşabilme düşü fazlaca iyimser, ama nihayetinde bir düş, her romancının düşü. Özellikle de Üçüncü Dünya’da ve ulusal alegorinin revaçta olduğu kent merkezlerinde..."

“Bu yanlışlık benim, ilişmeyin”

Şener Özmen. Sanatçı ve yazar. Söyleşmesi kolay olmayan bir adam. Türkçeye çevrilen ilk romanı Spinoza’nın Günlüğü (Rojnivîska Spinoza) hasebiyle birkaç gün şöyle bir birlikte dolaştık soğuk havaların kapıya dayandığı Amed’de. İkinci Yeni, Lamekân, Babel Terrace, Sülüklü Han ve Saray Kapı gibi mekânlarımızda kesik kesik söyleştik, bol şarap ve kahve tükettik, ben kısa notlar düştüm, sonra da yazıştık ve aşağıda okuyacaklarınız ortaya çıktı.  

 

Başlarken Yalnızsın, Bitirdiğinde Daha da Yalnız ve bir cenaze gibi bakıp duran Finnegans Wake günlerinden sökün eden iyi bir şey ve gene de tadımlık…

Cam Kutularda Mimarlıkları Büyütmek

Dr. Nathaniel Bagshaw Ward 1842’de ilk baskısını yapan “Cam Kutularda Bitkilerin Büyümesi Üzerine” [1]kitabında terraryumlardan, kendi çizdiği Wardian kutusundan bahseder ve cam kutularda yetişen bitkileri anlatır. Terrayum, hepimizin bildiği akvaryum kelimesinin Latincesinden üreyen bir sözcük, kapalı bir kutu içerisindeki bitki eko sistemini tamamlıyor. Peki, terraryumun bir mimarlık bienali ile ilgisi ne olabilir?

2025-04-15 04:46:59