Tom Tykwer’in yeni filmi Kral İçin Hologram uluslararası bir yatırım için ortadoğuya seyahat eden Amerikalı bir işadamının Kafkaesk hikayesini anlatıyor.
Şehrin havasından, suyundan, şuyundan ve buyundan sıkıldık mı? Kentsel dönüşüme sövmekten, şehrin trafiğine sıkışmaktan, gürültüsünden, kesintisinden, faturasından, kalabalıklardan, rutinden, binalardan, evinizden, kapıdan ve pencereden fenalık mı geldi? Şikayetiniz mi var? Pek güzel! İşte kaçmak için bahaneler hazır. İzmir sizi çağırıyor.
Dün sona eren 35. İstanbul Film Festivali’nde Türkiye prömiyerini yapan ve hemen sonrasında vizyonda kendine yer bulan Yemekteydik ve Karar Verdim'i yönetmeni Görkem Yeltan’la konuştuk.
Çekimleri Gülsuyu'nda gerçekleştirilen, Ahu Öztürk’ün ilk uzun metrajlı filmi Toz Bezi, aldığı ödüllerle 35. İstanbul Film Festivali’nin en başarılı filmi olmuştu. Toz Bezi, 16:00'da Maltepe Belediyesi Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde gösterilecek.
15. İstanbul Bienali'nin küratör ikilisi bir sanatçı duo. Bunun manevi anlamı büyük. Elmgreen ve Dragset ikilisinin ise yapacakları kestirilemez ve kesinlikle şimdiden söylüyorum ilginç ve "etkin" olacaktır. İlk çıktıkları zamandan beri hevesle takip ettiğim ikilinin en büyük özelliği tam da bu söyleşide teyit ettikleri gibi izleyiciyle değil de sanat dünyası denen sistemle uğraşmaları bazen tiyatro bazen heykel bazen olmayan bir Prada dükkanı yapma özgürlüğüne, cesaretine ve neredeyse Beckettyen bir mizaha sahip olmalarında. Onları en iyi yine bir sanatçı ikilisi tanıtır diye düşündüm ve Ben Hunter ile Nicholas Shorvon'un onlarla yaptıkları söyleşiyi Özlem Akarsu her zamanki titizliğiyle çevirdi.
İngiliz sinemacı Ben Wheatley kariyerinde ilk kez bir edebiyat uyarlamasına el attığı gibi, yine ilk kez ünlü isimlerden kurulu bir oyuncu kadrosuyla çalışımış Gökdelen’de. Sonuç, en hafif tabiriyle, tartışmalı.
Nicollette Krebitz’in ilk gösterimini Sundance’te yapan son filmi Vahşi’yi bir modern toplum eleştirisi olarak da okuyabilirsiniz, doğaya dönüşün fazlasıyla gerçekçi bir tezahürü olarak da.
John Crowley’nin üç dalda Oscar’a aday gösterilen filmi Brooklyn geleceğini Amerika’da inşa etmeye çabalayan İrlandalı genç bir kızın zincirlerini kırma mücadelesini anlatıyor.