27. Ankara Uluslararası Film Festivali kapsamında düzenlenen Ulusal Uzun, Kısa ve Belgesel film yarışmaları için toplam 386 film başvuruda bulundu. Ön jüriler bu filmler arasından 57’sini festivalde yarışmak üzere seçtİ.
Ai Weiwei’nin Yunanistan’nın Midilli Adası kıyılarında soğuk çakıl taşlarının üzerine uzanıp Alan Kurdi’nin Türkiye kıyılarında kumlara uzanmış küçük bedenini taklit ettiği bir fotoğrafı mülteci sorununun bir kez daha gündeme gelmesine yardımcı oldu.
ENKA Kültür Sanat, 30 Kasım’da Türkiye’nin ilk bakır nefesli beşlisi Golden Horn Brass’ı ağırlayacak. Topluluk; Çayelin’den Öteyi, Uzun İnce Bir Yoldayım, Habudiyar gibi sevilen anonim türkülerle birlikte dünya klasiklerinden örnekleri ENKA dinleyicisi için yorumlayacak.
"Sanat uzun hayat kısa" sloganıyla müziğin tüm renklerini dinleyicisiyle buluşturan ENKA Kültür Sanat, Neşeli Pazarlar Konseri ile şehre ritim katmaya devam ediyor. 22 Kasım’da ENKA’da, çocuk seyircilerin ücretsiz izleyebileceği Barış İçin Müzik Orkestrası sahne alıyor.
Feminist kuramcı Donna Haraway, 14. İstanbul Bienali küratörünün 'ondan çok etkilendim' referansı ve bienal kataloguna "benim için çizimler her zaman canlı gerçekliğin gücü ile biyolojik ve edebi ya da sanatsal olanın bir araya geldiği yerdir. Kendi bedenim de tam anlamıyla işte böyle bir çizimden ibarettir" sözlerini bienal kataloguna alıntılamasıyla yeniden ilgi alanımıza girdi. Haraway'in meşhur Siborg Manifestosu'nu tekrar okumak şart oldu. Ve elbette bazı bölümleri sizler için taze taze yeniden çevirmek... Çevirmenlerimizden Billur C.Yılmazyiğit'e derin teşekkürlerimizle...
Her bir ayrıntısı planlanmış mükemmel enkaz. Ne üretiliyor? Gerçekten bu devasa organizasyon, makine, “Alet Yapan İnsan”ın, Homo Faber’in hayranlık uyandırıcı gayreti ne üretiyor acaba? Bizzat üretmenin “kendisini” üretiyor olmasın.
"Sanatın hakikatle hiçbir ilgisi yoktur. Hakikat şeyler arasındadır. Nesnel olmak isteyen kişi tek taraflıdır; tek taraflı olan kişi aşırı detaycı ve sıkıcıdır." Asger Jorn’un kardeşi Jörgen Nash’in ihraç edilmesiyle Hollanda, Alman ve İskandinav bölümleri olarak ikinci bir Durumcu Hareket oluşturanların metinleri ilk kez ortaya çıkıyor.
Bombalanmış mahallesinin caddelerinde çaldığı piyanosu ve Suriye'deki savaşı anlatan şarkılarıyla bir anda dünyanın gözlerini üzerine çevirdiği Ahmad Ayyam, "insanların moralini düzeltmek için şarkılar çalmaya başladım" diyor.