A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

EFA

“Blondie’den hoşlanıyorum”

 "Şimdi kendisinin “Frippertronics” adını verdiği bir ekiple çalışıyor. (Fripp, “Frippertronics”i temelde şöyle tarif ediyor Fripp ve Eno eksi Eno). Bu tanımı farklı durumlara da uyguluyor. Sohbetimiz süresince birkaç defa ifade etmiş olduğu gibi yapması gereken şeyleri hayata geçirmek için nadiren yeterli vakti oluyor. Biz konuşmamızı sürdürürken giyiniyor, gitarının tellerini değiştiriyor ve bir diyapozom yardımıyla gitarını akord ediyor." Evet kesinlikle bu bir Robert Fripp konuşmasıdır. Ve doğrusunu isterseniz mükemmel bir konuşmadır. Çeviri: Özlem Akarsu

Türkiye, açık şehir!

Kartpostallardan yansıyan ‘Türkiye, açık şehir’ görüntüleriyle bir dönemin tanıklığına götürüyor Vahap Avşar bizi. Kıyafetinden gözlüğüne belli bir erkek tiplemesinin hâkim olduğu, kadının hemen hemen hiç gözükmediği, askerin mutlak egemenliğini kutsadığı, kim bilir kaç faili meçhulü ‘gezdiren’ beyaz Renault’lu yıllar. ‘70 ve ‘80’li yıllarda sokağın, gündelik hayatın dili doğanın mavi/yeşiline tezat bir karamsarlığı görselleştiriyor.

Bienale Sokal Gerek!

Carolyn Christov-Bakargiev metni kurarken hiç riske girmemiş; her şeyden bir damla koymuş... Biraz da bilim tamamdır! Hiç istisnasız 14. Bienal metni, dünya çağdaş sanat tarihindeki en “laf salatası” çerçeve olarak yerini alacaktır.

Lydia Lunch: Beni Lady Gaza olarak çağırın

Lydia Lunch bir No Wave efsanesi, Sonic Youth ve Nick Cave’le çalıştı, kitaplar yazdı ve sanatla uğraştı. Şimdi 56 yaşında ve hala, pop kültürün ticarileştirilmesine öfkeleniyor: "Para için yapıyorsanız, sanat yapmıyorsunuzdur. Ticaretle uğraşıyorsunuzdur" diyor Lunch. Guardian'da Nadja Sayej imzasıyla yayınlanan yazıyı çeviri ekibimizden Billur C. Yılmazyiğit çevirdi.

IŞİD Devrinde Sanat Koleksiyonerliği Neden Önemli?

IŞİD, yakıp yıktığı şehirlerdeki tarihi eserleri de beraberinde binlerce parçaya ayırırken, bu yüzyıllar öncesinden kalan eserleri vatanından koparıp başka bir coğrafyada kapalı müze duvarları içinde korumak mı daha akıllıca yoksa ait olduğu yerde geride bırakmak mı? Artinfo'da yayınlanan bu makale, böyle bir kriz durumunda koleksiyonerliğin önemini tartışıyor. 

Çeviri: Billur C. Yılmazyiğit


Game of Thrones ve Marksist Teorinin Sonu

"Game of Thrones'un (Taht Oyunları) tamamen materyalist bir okuması neye benzer?"

Sam Kriss, bu sorudan yola çıkarak daha önce Guardian'da Paul Mason tarafından yazılan makaleye cevap niteliğinde, Jacobin dergisinde bir yazı yayımladı. Bize de Özlem Akarsu'nun çevirisiyle yayınlamak düştü. Bakalım televizyonun kült yapımı geçmiş, bugün ve geleceğe dair neleri anlatıyor?

Psikanaliz bize aşkı öğret!

Fransız psikanalist Jacques-Alain Miller'ın Hanna Waar ile yaptığı aşk üzerine söyleşiyi çeviri ekibimizden Özlem Akarsu çevirdi: "Aşk çıkışı olmayan bir yanlış anlamalar labirentidir."

2024-11-06 11:17:03