A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

Dada

DÜŞÜŞ VE ACTIO IN DISTANS Her Düşenin Kanadı Yoktur

Nietzsche'nin yazdığı bazı fragmanlarda ortaya çıkan ve filozofun actio in distans tutkusunu kanıtlayan ayrıntılara pek girmeyeceğim ama burada altını çizmek istediğim şey, uzaktan etki konusunun düşmekle ilgili herhangi bir tartışmada düşme, düşebilme eylemlerini komplikasyona uğratarak, her düşüşün bir ayakta kalma mücadelesi olduğunu savunmak olacak.

Zeynep Oral’dan akranı Duygu Asena’ya mektup

Zeynep Oral, 03.03.2016 tarihli Cumhuriyet gazetesi köşe yazısında PEN Duygu Asena ödülünün bu yıl Kadın Eserleri Kütüphanesi'ne verilişini Duygu Asena'ya hitap eden bir mektupla duyurdu:

"Sen gideli tam on yıl olmuş"

Sevgili Duygu Asena Canım arkadaşım Duygu:

Önce seni çok sevindirecek bir haber: Sen “gittikten” sonra PEN Türkiye Yazarlar Birliği’nin senin adına koyduğu ödül var ya... Bu yıl PEN Duygu Asena Ödülü’nü, işte senin de hep onur duyduğun bir kuruma Kadın Eserleri Kütüphanesi’ne veriyoruz. Töreni 11 Mart’ta Fransız Kültür Merkezi’nde yapılacak.

Kütüphanenin bu yıl yayımladığı, 25. Yıl Ajandası’nı görsen şaşarsın. 25 yılda yaptıklarının dökümü var ajandada: Başka ülkelerde bir yüzyılda yapılana bedel iş çıkarmışlar. Bu mucizenin sürebilmesi için bir de kampanyaları var: “25. yılda 1000 kişiden 25 TL ve katları kampanyası”. Nisanda bitecek kampanya sonunda, bağış yapan gönüllülerin isimleri kalıcı bir belgeye dönüştürülecek. Destekleyenler, kadın belleğinin kalıcı bir parçası olarak kadın tarihine isimlerini yazdıracak!

Sevgili Duygu, 8 Mart nedeniyle bol bol adın geçecek yine...

Şiddetin her gün arttığı, kışkırtıldığı ülkemde kimileri yine göstermelik nutuklar atacak... Ama erkekler yine kadınları öldürecek... Yine erkekler “iyi halden” sıyırıp ; kadınlar “rızası vardı” diye lanetlenecek... Kadın erkek eşitliğinin bir demokrasi sorunu olduğunu anlamayan zihniyet başımızda bulundukça bu böyle sürecek!

Canım Duygu, bu yıl, seninle çok sohbet edeceğiz... Bu yıl, farklı... Bu yıl yani 2016... Sen de benim gibi 1946’lısın... Ama gel gör ki, sen artık hep 60 yaşındasın benim güzel arkadaşım... İnanması zor: Sen “gideli” tam on yıl olmuş... 

Manifesta 11’e geri sayım başladı

"İnsanlar para için ne yapar?" 

Manifesta 11 bu kez Dada'nın memleketi Zürih'te. Ve ilk kez küratörlüğünü bir sanatçı, Christian Jankowski yapıyor. İlginçtir 11. İstanbul Bienali, İnsan Neyle Yaşar başlığını andıran da bir başlığı var: "İnsanlar Para için Ne Yapar: Bazı Ortak Girişimler". Sergi, birçok sanatçıyla birlikte Zürih'te yaşayan farklı meslek gruplarından insanları bir araya getirmeyi planlıyor. 35, Manifesta 11'e özel prodüksiyonun yer alacağı sergi, Haziran'dan itibaren 100 gün farklı mekanlarda açık kalacak.  Gündelik sürpriz mekanların yanısıra Manifesta 11'in ana mekanları, Migros Müzesi - Migros Museum für Ge- genwartskunst, LUMA Westbau / POOL-,  Zürih Kunsthalle ve  Caberet Voltaire mekanı. Bir sürprizli ana mekansa, serginin kalbi olarak düşünülen Zürih gölü üzerinde gidip gelecek Yansımalar Pavyonu yüzer platformu. Manifesta, Avrupa Çağdaş Sanat bienali, 1993 yılında Hollandalı Hedwig Fijen tarafından kuruldu. Ve her seferinde Avrupa'nın farklı ülkelerinde gerçekleşti. Bu yılki sergi hedefini yeni izleyicilerin dahil olacağı, çağdaş sanat ve kültürün kazanacağı bir platform olarak tarifliyor. Jankowski işin içine farklı meslek gruplarını katarak aslında iş üzerinden kimlik kavramını öne atıyor ve soruyor: "Bugünün toplum ve kültüründe kişinin mesleğinin etkisi nedir?"

Ve tabii ki sergi, Dada'nın doğuşuna tanıklık eden kentte yapıldığına göre Cabaret Voltaire'li günleri çağırmadan da duramayacak. Türkiye'den sadece bir sanatçının katıldığını bildiğimiz sergiyle ilgili haberlerle yine karşınızda olacağız. Bizi izlemeye devam edin.

 www.manifesta11.org / www.manifesta.org

Distopik filme ütopik karşılık: Cappadox

Serginin bu yılki adı, sanki tüm etkinliğin de sloganı gibi olmuş: 'Gelin Bahçemizi Ekelim'. Büyük karmaşayı, büyük kavgaları boş verip bir araya gelmeyi, bize ait olan, 'bizden' olan bir bahçenin üstünde buluşup kendi işimize ve böylece geleceğe bakmayı öğütleyen bir çağrı. 

2024-11-05 08:08:17