“Zamane pentüründe dört metrekareden ufak işler posta pulu muamelesi görmektedir ve eski binaların yüksek tavanlı oluşu da bu yüzden tartışılmaz bir avantajdır."
"Drop City’nin çıkış noktası tarım değildi; gençtiler, toprak ucuzdu ve toprağın killi olduğunu, pek bir şey yetişmeyeceğini sonradan anladılar. Hayattan zevk alabilecekleri bir yerlerinin olması daha öncelikliydi onlar için. Bir yıl içerisinde Drop City’de bir düzine insan yaşamaya başlamıştı."
"Her şey hazır. Açılış saati geldi. Bir iki kadeh şarap yuvarlayıp gerginliğinizi atın. Çoğunluk, açılış saatinden bir saat sonra gelecektir, endişe etmeyin."
Tiyatrocuların ikinci evi olan Moda Sahnesi 11 Şubat’ta birçok bilimsel makaleye konu olacak bir seminere imza attı: “Şark Şark, Garp da Garp mıdır?” Konuşmacı Bülent Somay'dı.
Ulya Soley, Sanatatak için hazırladığı ilk yazısında, 8 Şubat – 27 Nisan 2014 tarihleri arasında Arter’in konuğu olacak Marc Quinn’in “Aklın Uykusu” başlıklı sergisine değiniyor.
"Yüksel Arslan, sanat üzerinden kendini ifşa yollarını aralarken neredeyse 'kendinden' bir sanat akımı yarattı ve arture olarak tanımladığı işlerini, sanatsal olarak tanımlanan eserlerin ötesine yerleştirerek sanat için yeni bir ontoloji belirlemeye ya da ontolojik bir gereksinimin olmadığını göstermeye çalıştı."