A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

Cins

Bir Düş Zamanı Gezgini: Ayşe Emel Mesci

"Nasıl Müller 'Havaalanlarının sessizliğinde nefes alırım ben...' der ise ben de bu sürgün yaşamımdan geçenlerle hayatta kalıyorum..."

“Beyin çok ilginç; hiçbir bilgiyi 'toplamıyor' , eline geçen her şeyi 'çarpmaya' programlı. Bu yüzden beyni mümkün olduğu kadar temiz tutmak gerekiyor ki sahnede ya da hayatın içinde söylemek istediğimiz her şey, bizi doğru ifade eden resimlere dönüşsün. Ekranları temiz tutmalıyız; denemeliyiz en azından... Düşünce çok büyük bir eylem...”

Ayşe Emel Mesci


“Her Şeyimi Şiire Borçluyum”

Agora Kitaplığı’ndan taze çıkmış “Ruhun Bedeni” nadir bir kitap ve Selim Temo “yuvasına oturmayan çekmecelerin huzursuzluğu”nu (ki o çekmeceler hepimiziz galiba!), birilerindeki (ki o birileri hepimiz değiliz, o kesin) “her taze meyveyi mezarlığa götürme telaşı”nı ve sonra “geniş bir avluya çıkar gibi raylara biriken kadınlar, çocuklar, yaşlılar”ı özel bir sözcükler kümesiyle anlatan, adlandıran bir şair-yazar. Ayrıca, birçok antolojisiyle bilinen bir Kürdolog. Aşağıda onunla söyleşiyoruz.

Din ve dindarlık üzerine

“Karanlıkta Gökkuşağı” sergisi, 14 Kasım 2014 - 17 Ocak 2015 tarihleri arası SALT Galata'da ziyarete açıldı. Sergiye Polonya ve Türkiye’den Mirosław Bałka, Nilbar Güres, Gülsün Karamustafa, Teresa Murak, Walid Raad, Wael Shawky, Slavs&Tatars ve Artur Żmijewski gib sanatçılar katılıyor. Sebastian Cichocki ve Galit Eilat'ın küratörlüğünü yaptığı sergiyle ilgili sanatçı Köken Ergun, sosyolog Ayşe Çavdar, Varşova Modern sanat müzesi direktörü Sebastian Cichocki, küratör Galit Eilat'ın katıldığı söyleşiyi kaçırmadık. Dinledik.  

“Bu yanlışlık benim, ilişmeyin”

Şener Özmen. Sanatçı ve yazar. Söyleşmesi kolay olmayan bir adam. Türkçeye çevrilen ilk romanı Spinoza’nın Günlüğü (Rojnivîska Spinoza) hasebiyle birkaç gün şöyle bir birlikte dolaştık soğuk havaların kapıya dayandığı Amed’de. İkinci Yeni, Lamekân, Babel Terrace, Sülüklü Han ve Saray Kapı gibi mekânlarımızda kesik kesik söyleştik, bol şarap ve kahve tükettik, ben kısa notlar düştüm, sonra da yazıştık ve aşağıda okuyacaklarınız ortaya çıktı.  

 

Başlarken Yalnızsın, Bitirdiğinde Daha da Yalnız ve bir cenaze gibi bakıp duran Finnegans Wake günlerinden sökün eden iyi bir şey ve gene de tadımlık…

Niçin mini ve maksi etek giydim?

İşte Benim Zeki Müren sergisi katalogundan yayınladığımız Müren'in niçin mini ve maksi etek giydiğine dair yaptığı 16 Ağustos 1970 tarihli açıklama adeta avangard bir sanatçı manifestosu ve ötesi. Sizi bu manifestoyla başbaşa bırakıyoruz.

2025-02-02 15:53:01