7 Ekim’de başlayacak FilmEkimi için şimdiden plan yapmaya başlamak gerek. Biz de film seçmekte zorlananlar için sinema yazarı Alin Taşçıyan’a etkinliğin en önemli beş filmini sorduk. İşte o filmler...
İlk uzun metrajlı filmi Albüm ile Cannes Film Festivali’nin Eleştirmenler Haftası bölümüne katılan ve buradan bir de ödül alan Mehmet Can Mertoğlu sinemamızın yeni ustalarından biri olmaya aday. Film geçtiğimiz hafta gerçekleşen Adana Film Festivali'nde de En İyi Yönetmen Ödülü, En İyi Senaryo ve En İyi Sanat Yönetmeni kategorilerinde üç ödüle layık görüldü.
Woody Allen’ın kariyerinde bir ilke denk düşen yeni filmi Café Society ustanın eski filmlerini aratsa da şu bunaltıcı yaz günlerinde serin bir esinti gibi iyi geliyor insana.
Danimarkalı sinemacı Nicolas Winding Refn’in Cannes Film Festivali’nde yuhalanan son filmi Neon Şeytan (The Neon Demon) ülkemizde de eleştirmenleri ikiye bölmüşe benziyor.
Fransa’nın Cannes’dan sonraki en prestijli film festivali sayılan La Rochelle, bu yıl Keşif bölümünü son dönem Türkiye sinemasına ve Yeşim Ustaoğlu filmlerine ayırdı.
Geçen yıl Cannes Film Festivali’nin en prestijli yan bölümü olan Belirli Bir Bakış’ın büyük ödülünü İzlanda yapımı küçük bir film aldı. İkinci uzun metrajlı filmi İnatçılar (Rams) ile bu önemli ödülü alan İzlandalı Grimur Hakonarson şimdiden dünya sinemasının dikkat çeken görsel ustaları arasına girmiş durumda.
Cannes’da –yarışma dışı da olsa- bir yönetmen olarak ağırlanmanın onurunu yaşayan Jodie Foster son filmi Para Tuzağı’nda piyasa, medya ve politika üçgeninde kaybolan bireylerin hikayesini anlatıyor.
Oscarlı Susan Sarandon porno endüstrisinin onun bakış açısından yararlanabileceğini düşünüyor ve erkek yönetmenlere erotik sahnelerde destek verebileceğini söylüyor.
Shane Black’in ilk gösterimini Cannes Film Festivali’nde yapan yeni filmi İyi Adamlar (The Nice Guys) izleyiciyi 70’lerin Los Angeles’ına götürüyor ve mizahın ön plana çıktığı hareketli bir maceranın içine çekiyor.