A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

Bauhaus

Bedri Baykam’dan Esra Aliçavuşoğlu’na yanıt

Bedri Baykam, Esra Aliçavuşoğlu'nun sanatatak'taki yazısına verdiği yanıtı bir başka yanıtla karşılıyor. Çavuşoğlu'nun yorumunu "mitoloji kokan bir kurgu" olarak değerlendiren Baykam, Halil Altındere'nin kurgusundan yüzlerce sanatçının rahatsızlığına dikkat çekti:

"Esra Aliçavuşoğlu'nun sanatatak'taki yazıma verdiğim yanıtı okudum. Aliçavuşoğlu öncelikle şu noktada yanılıyor: Ben hiçbir yerde "sanat tarihini yanlız sanat tarihçiler yazabilir, sanatçılar yazamaz" demedim, bunu nereden çıkardı anlamakta zorluk çekiyorum. Ayrıca hiçbir zaman böyle düşünmedim ve onun deyimiyle böyle bir "fetişleştirmem" (!) olmadı. Sonuçta bu, Aliçavuşoğlu'nun yaptığı bir yorum, tamamen kendi içsel kurgusu. Mitoloji kokan bir kurgu!

Bunun dışında da Aliçavuşoğlu "kendisi gibi olmayanı dışlayan" şeklinde söz ettiği ama buna karşın "normal" karşıladığı, Nurullah Berk, Bedri Baykam veya Halil Altındere'nin sanat tarihi yazımlarını "olağan bulduğunu" söylüyor.. Bu bence, tam tersine, ağır bir sorumluluktur. Aliçavuşoğlu manipülasyonlardan rahatsız olmayabilir ama yüzlerce sanatçı çok rahatsız! Çünkü kullanılan dil ve sunum uslubu, adeta resmi gazeteyi çağrıştırıyor!

Ayrıca dediğim gibi "sanatçı nesnel veya kendi açısından kendi gözüyle bir sanat tarihi yazabilir, böyle bir girişim başlatabilir. Ancak orada objektif çaba içeren yargılarını buluşturmak dışında, diğer yaşanmışlıkları, kişileri, yok sayamaz. Olsa olsa onlar hakkında, hangi eserde, neyi, niçin tercih edip etmediğini söyleyebilir... Ama her halükarda sanat dünyasının yüzde seksenini çöpe atarak kendini parlatmaya kalkamaz, çünkü o zaman alay konusu olur. Benim de kendi sanatsal tercihlerim vardır, ancak kimi sanatçıları beğenip beğenmemen, tüm akımlara yakın olup olmamam diğerlerini dışlama nedenim veya bahsetmeme nedenim olamaz.

Örneğin Boyanın Beyni" kitabımda, bana çok uzak olan Neo-Geo akımıyla postmodernizm üzerine Türkiye'de yazılan ilk makalelerden biri de var. Aynı nesnellik çabasını, "Maymunların Resim Yapma Hakkı" kitabını yazarken de gösterdim, henüz yayınlanmamış ve 25 yıldır bitirmediğim "Modern Sanat Tarihinin Yüzyılı" kitabımda da gösteriyorum. Ne zannediyordu Aliçavuşoğlu, ben Bauhaus akımına uzağım diye, Bauhaus'tan bahsetmeyeceğimi mi ümit ediyordu(?)... Anlamakta zorluk çekiyorsa, şu örnek kendisine yardımcı olabilir: Ben bir spor yazarı olarak Fenerbahçeli olabilirim. Ama bu, hakem kararlarına, takım oyununa, teknik direktör kararlarına itiraz etmemi ve Fenerbahçe cephesini de acımasızca eleştirmeme engel değil. Eski futbolcu da taraf tutar, ama objektif yorum yapar.

Halil Altındere'nin tavrı bu bağlamda çok tatlı:

"Benden başka buralarda kimse top oynamadı ve oynayamaz. Ayrıca kimi istersem de takımdan hemen atarım" diyor.

Bu olay da artık deşifre olduğuna göre, artık pek ciddiye alacak yanı kalmadı."

İzlenecek bir yol: Piotr Piotrowski’yle söyleşi

Okuyacağınız söyleşi geçtiğimiz günlerde vefat eden Piotrowski’nin küresel sanat tarihi üzerine organize ettiği ve Lublin, Polonya’daki "Küresel Bakış Açısıyla Batı Avrupa Sanatı: Geçmiş ve Bugün" konulu uluslararası bir konferans sırasında gerçekleştirildi.

Çeviri: Billur C. Yılmazyiğit 

“Kiç sanatın kızıdır”

"Sanatın hakikatle hiçbir ilgisi yoktur. Hakikat şeyler arasındadır. Nesnel olmak isteyen kişi tek taraflıdır; tek taraflı olan kişi aşırı detaycı ve sıkıcıdır." Asger Jorn’un kardeşi Jörgen Nash’in ihraç edilmesiyle Hollanda, Alman ve İskandinav bölümleri olarak ikinci bir Durumcu Hareket oluşturanların metinleri ilk kez ortaya çıkıyor. 

“Geleceğimizi belirleyen internet”

 

Güher ve Süher Pekinel kardeşlerin, son albüm DVD'leri "Renkleri duymak, Sesleri Görmek" başlığını taşıyor. Pekinel kardeşler, Cumhuriyet gazetesinden Esra Açıkgöz"e verdikleri söyleşide resme olan ilgilerini anlatıyorlar.

 

 

Taksim’den “kültürel taksime son” çıkar mı?

Madem toplumun bir kesiminde, daha spesifik olarak Gezi İsyancılarında “bir haysiyet zedelenmesi var “(benim tanımım değil, ben başka sözcükler seçerdim) denildi, bu zedenlenmenin ne denli tek taraflı olmadığı ve yakın bir gelecekte giderilme şansının bulunup bulunmadığı etrafında dönecek yazım.

2024-11-22 06:49:16