Sanatçı Can Altay’ın, Creative Time Reports’ta yer alan ve Gezi Parkı’na ilişkin, park boşaltılmadan önce yaptığı gözlemleri içeren yazıyı Hale Eryılmaz'ın çevirisiyle paylaşıyoruz.
“Fakat bu çalışmada esas varılmak istenen, kolektif sanatsal üretimin ve sanat ürününün politik bir angajman edinmesi sürecinin nasıl geliştiği, bu sürecin ne gibi dinamiklerinin olduğu ve arkasında bir yasallık bulunup bulunamayacağı gibi daha sınırlı sorulara yanıt aramaktır.”
Madem toplumun bir kesiminde, daha spesifik olarak Gezi İsyancılarında “bir haysiyet zedelenmesi var “(benim tanımım değil, ben başka sözcükler seçerdim) denildi, bu zedenlenmenin ne denli tek taraflı olmadığı ve yakın bir gelecekte giderilme şansının bulunup bulunmadığı etrafında dönecek yazım.
Rüçhan Şahinoğlu’nun resminde zaman, resmini yaptığı sokak ışıklarının gölgesine tutunur. Mekan ise o gölgenin sahibi ışıkların, adressiz boşluğuna yerleşir.
Geçtiğimiz sezonlarda aralıksız olarak, farklı rollerde sahnede gördüğümüz Tolga Evren’le konuştuk… Seyircinin ve tiyatro insanlarının dikkatini hemen çeken etkileyici oyuncuyu, oynadığı karakterlerden sıyırıp kendi haliyle tanıştırmak istiyorum sizinle…
Rüçhan Şahinoğlu, 5 Haziran’a kadar Ankara Galeri Siyah Beyaz’da sergileyeceği “Dışarda” sergisiyle önceki dönem çalışmalarında kendine yolladığı kartpostal çalışmalarının evrilmiş bir adımı olarak; modernleşmenin uzantısı; standartlaşma sürecinin getirisi olan; şehrin tekdüzeliğine, metalik görünümlerine, yalnızlığına ve kimliksiz yapılarına yer vermekte.
Masumiyet Müzesi, bir yaşına girdi... Nurinisa Eroğlu, bu vesileyle Cevdet Bey ve Oğulları'nda olup müzeye giremeyen duyguları, zeytinyağlıları ve kahramanca jestleri yazdı...