A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

Amerika

Özalp Birol’dan çağrı: “Osman Hamdi Bey’i harcamayalım”

Osman Hamdi Bey'in meşhur eseri Kaplumbağa ve Terbiyecisi'ne sahip müze Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi direktörü Özalp Birol, Osman Hamdi Bey'in rüşvet aldığıyla ilgili yolsuzluk haberlerini değerlendirdi. sanatatak'a özel olarak yaptığı açıklamada bu tür iddialarda bulunan ve bu iddiaları okuyanları sağduyuya davet ederek "Osman Hamdi Bey'i itibarsızlaştırmayalım" çağrısında bulundu:

"Yılmaz’ın ve Hitzel’in yazılarını okudum. Hitzel’in yazısı tonu itibarıyla makul ancak Yaşar Bey’in üslubunu oldukça sert buldum; bazı saptamalarında da sıkıntılar var. Örneğin, “her eser üretildiği coğrafyanın o coğrafyaya ait kültürün ürünüdür, üretildiği yerde anlam ifade eder, onun için geri alınmalıdır...” diyor.

Böyle dediğiniz an siz de tarafınıza gelecek talepleri dikkate almak ve envanterinizdeki eserlerin bir bölümünü geri vermek durumunda kalabilirsiniz... Beyefendi, kendisiyle yapılan başka söyleşilerde, mühendislik eğitimi almış bir amatör olduğunu söyleyecek kadar alçakgönüllü, diğer taraftan da Osman Hamdi Bey’in arkeoloji ve sağlıklı tarih bilinci olmadığını düşünecek kadar müşkülpesent...

Okuduğum kadarıyla, Almanların, Fransızların, Amerikalıların Osman Hamdi Bey’e hoş gözükmek ve kazılarla ilgili prosedürü kolaylaştırmak adına onun tablolarını satın aldıkları söylenir, böyle bir durum var olsa dahi Osman Hamdi Bey’in bugün bile yeterince koruyamadığımız kültür varlıklarımızın önemli bir bölümünün korunmasında ne kadar önemli bir rol oynadığını bu konularla ilgilenen herkes bilir. Bendeniz, söyleşide sorulan sorulara verilen cevapların -belki de konuya dikkat çekmek ve heyecan uyandırmak amacıyla- oldukça sert bir uslupla dile getirildiği düşüncesindeyim.

Osman Hamdi Bey, yaptıklarıyla ve yapıtlarıyla bu ülkenin kültür mirasının çok önemli bir parçasıdır. Kültür varlıklarımızı korunması hususuna dikkat çekmeye çalışırken Osman Hamdi Bey gibi bir değeri harcamayalım. Onu itibarsızlaştırmak bize bir şey kazandırmaz."

Siborg Manifestosu I

Feminist kuramcı Donna Haraway, 14. İstanbul Bienali küratörünün 'ondan çok etkilendim' referansı ve bienal kataloguna "benim için çizimler her zaman canlı gerçekliğin gücü ile biyolojik ve edebi ya da sanatsal olanın bir araya geldiği yerdir. Kendi bedenim de tam anlamıyla işte böyle bir çizimden ibarettir" sözlerini bienal kataloguna alıntılamasıyla yeniden ilgi alanımıza girdi. Haraway'in meşhur Siborg Manifestosu'nu tekrar okumak şart oldu. Ve elbette bazı bölümleri sizler için taze taze yeniden çevirmek...  Çevirmenlerimizden Billur C.Yılmazyiğit'e derin teşekkürlerimizle...

 

“Modern süsleme yetimdir kısırdır”

Cumhurbaşkanı'nın Almanya başkanıyla birlikte oturduğu süslü koltuklardan hareketle 1908 tarihli Adolf Loos'un Süsleme ve Suç başlıklı makalesinden bazı bölümleri değerli çevirmenimiz Özlem Akarsu'nun taze çevirisiyle yayınlıyoruz.

“Finansı anlamak aktivizm için elzem”

Brett Scott, finans sisteminin nasıl işlediğini daha iyi anlamak ve ifşa etmek için iki yılı aşkın bir süreyle türev brokeri olarak çalışmış olan bir antropolog, aktivist ve gazeteci. ‘Karanlık Taraf Antropolojisi ve Finansal Kültürü Hackleme Sanatı’ başlıklı kitabın yazarıyla paranın biçim değiştirmesini, ileri finans sistemlerini, alternatifleri, konunun antropolojiyle olan alakasını ve 9 Ekim’de Akbank Sanat'ta Dr. Ebru Yetişkin ile gerçekleştirdiği konuşmanın sanatla nasıl b(ağ)lar kurduğunu konuştuk. 

IŞİD karşıtı sanat eserine sansür tartışması

An be an bomba ihbarlarının geldiği şehrimizde yaşamaya çalışır ve kültür sanat olaylarını her şeye rağmen takip ederken geçtiğimiz Eylül’de Londra’da Mall galeride IŞİD ile ilgili iş yapan Mimsy mahlaslı sanatçının hikayesini ve bunu ünlü eleştirmen Jonathan Jones’un nasıl yorumladığını yayınlamayı uygun gördük. Derleyen ve çeviren: Özlem Akarsu

Seans Çıkışı Filmekimi Muhabbetleri

Bir nev-i perde açılış ‘gong’u diyebiliriz Filmekimi için. Bu büyük heyecanın beraberinde getirdiği belki de en keyifli şey ise; merakla beklenen ‘o’ filmlerin seans çıkışlarında çevrilen muhabbetler olur hep. Aldım birkaç filmi ve sanki tek bir salonda, tek bir günde art arda izlenmişçesine konuşturdum salondan henüz çıkmış ‘kafamdaki’ izleyicileri... 

2025-04-21 00:39:14