A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

Aile

Boş Şehir İstanbul’da

Tiyatro 4, geçen sezon İzmir’de sahneledikleri ve seyircinin yoğun ilgisini çeken Boş Şehir’in İstanbul prömiyerini yapıyor. Savaş, yıkım ve ölüme ve aynı zamanda yaşam, kardeşlik ve aşka dair bir kara mizah Boş Şehir. Oyunu 27 Kasım’da Şişli Kent Kültür Merkezi’nde izleyebilirsiniz.

Can Yayınları’nın özrü kabahatinden büyük

12 yaşındaki bir çocuğun ağabeyiyle gezdiği kitap fuarındaki Can Yayınları standından kitap çalmasının ardından yaşadıklarına verilen tepkiler sürüyor... 

Olay yerinde yaşadığı şokla ağlayan 12 yaşındaki çocuğun durumu sosyal medyaya yansıyınca vatandaşlar duruma tepki gösterdi. Can Yayınları'na karşı atılan birçok mesajın ardından yayınevi olayı doğrulayarak özür diledi. Sosyal medyada yaşananları kendileri adına "utanç verici" olarak değerlendiren yayınevinin sahibi Can Öz'ün de çocuğun ailesini arayarak özür dilediği öğrenildi. Can Öz kendi imzasıyla yaptığı açıklamada "hatalıyım, sorumluyum, hesap vermeliyim" ifadelerini kullansa da yazar ve hukukçu Ali Duran Topuz, yayınevinin özrünün kabahatinden büyük olduğunu belirterek şunları yazdı:

"Can yayınlarının özrü kabahatinden büyük olmasın? Üç kişi niye atılır? Zaten fuar boyu çalışıyor olmasınlar? İşçi sırtından özür mü olur? Can çalışanları, kitap çalma meselesi konusunda patronun ağır baskısı altında olmasa niye öyle yapsınlar? Hesabı işçiye yık, kurtul... İş kazalarında, suçun yine diğer işçileri yıkılmasından ne farkı var Can yayınlarının yaptığının? Ayıp işlemiştir ve düzeltmek yerine bir işçinin haklarıyla oynamıştır. Ayıp kere ayıp."

“Sanatım bir tür restorasyon”

Yarın akşam 18.30'da sanatatak genel yayın yönetmeni Ayşegül Sönmez, Akbank Sanat'taki Louise Bourgeois sergisinden hareketle Tomur Atagök, Eser Selen, Tuğçe Tuna, Erinç Güzel, Gülçin Aksoy, Selin Kocagöncü ve Yağmur Yıldırım gibi farklı disiplin ve kuşaklardan yazar, mimar ve sanatçıları bir araya getirerek Bourgeois'nın sanat üretimini tartışmaya ve ilhama açıyor. Biz de 14 Ekim 2007 tarihli Rachel Cooke'un sanatçıyla yaptığı önemli söyleşilerinden birini Billur C. Yılmazyiğit'in çevirisiyle yayınlamayı görev biliyoruz.

Salondaki Mozart, sokaktaki Mozart

İnsan keşfedince “nasıl da gözümden kaçmış” demeden edemiyor. Oldukça geniş ve her ferdi yetenekli Coppola ailesinden Roman Coppola ve Jason Schwartzman’ın dizi projesi Mozart in the Jungle, aslen obua sanatçısı olan Blair Tindall’ın Sex, Drugs & Classical Music isimli hatıratına dayanarak yaratılmış.

Siborg Manifestosu I

Feminist kuramcı Donna Haraway, 14. İstanbul Bienali küratörünün 'ondan çok etkilendim' referansı ve bienal kataloguna "benim için çizimler her zaman canlı gerçekliğin gücü ile biyolojik ve edebi ya da sanatsal olanın bir araya geldiği yerdir. Kendi bedenim de tam anlamıyla işte böyle bir çizimden ibarettir" sözlerini bienal kataloguna alıntılamasıyla yeniden ilgi alanımıza girdi. Haraway'in meşhur Siborg Manifestosu'nu tekrar okumak şart oldu. Ve elbette bazı bölümleri sizler için taze taze yeniden çevirmek...  Çevirmenlerimizden Billur C.Yılmazyiğit'e derin teşekkürlerimizle...

 

Zero eşittir: Evrim çarpı Devrim!

Sanatçı Ali Emir Tapan soruyor, Sakıp Sabancı Müzesi Resim Koleksiyonu ve Sergiler Yöneticisi Hüma Arslaner yanıtlıyor. Bu söyleşi Zero sergisini hem tanıtıyor hem özetliyor. 

Ali Emir Tapan: Peki sence bu yenilikçi yaklaşımın ne kadarı tepkisel? ZERO karşıtlığın ötesine geçen bir akım bence...

Hüma Arslaner: Evet, aynen... ZERO karşıt olma amacıyla yola çıkmış bir düşünce biçimi değil. Daha ziyade dönüştürücü, yeni bir alan açma dürtüsünden söz edebiliriz.


 

“Pardon Freud fantazini al başına çal”

Zafer Aracagök, Alan İstanbul'daki Arkadan Yaklaşmak sergisiyle ve Kült Neşriyat'tan çıkan Atopolojik Sapmalar Deleuze ve Guattari kitabıyla ansızın geldi gündemimize oturdu. Bu gündeme yakından bakmayı denediğimizde, bakmak fiilinin italyanca kökenini -guardare- hatırlatırcasına -arkasına bakmak, gardını almak- mimetik olma biçimlerine karşı geliştirdiği pek çok imge ve düşünceyi görmek mümkün. Ve belki de bu bir imkandır: "Kimlik ile girdiğimiz mücadeleleri, savaşları" tedavi edebilir. Aracagök'le arzudan cinselliğe, kadınoluş'tan hırsızoluş'a Zizek'ten Badiou'ya pek çok şey'i görüştük.

2024-11-24 09:21:35