A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

AR

Cannes ödüllü Mehmet Can Mertoğlu: “Filmim Türkiye’nin portresini çiziyor”

Evlat edinmek isteyen bir çiftin sahte bir hamilelik yaratarak evlat edinecekleri bebeğin gerçek bebekleri sanılmasının konu edildiği Albüm filmiyle Cannes'da France 4 Vizyoner Ödülü'nü kazanan yönetmen Mehmet Can Mertoğlu, gazeteci Frédéric Ponsard'a şu açıklamaları yaptı:

-Bir filmsever olarak izleyiciye yer veren filmleri seviyorum."

-Roy Anderson'ın üzerimde açık bir etkisi olmuştur. Başkaları da vardır, Jacques Tati, Pierre Etaix, Elia Suleiman ve aynı zamanda Cristi Puiu, Romanya'dan Corneliu. Bunlar gerçekten çok sevdiğim yönetmenlerdir ve hepsininin kendine ait ritimleri vardır. Başka isimler de var ama burada durmalıyım.

-Bu filmde açık olan bir şey bütün karakterlerin Türkiye'nin portresini çizdikleri.. Özellikle seçilmiş özel karakterler değil onlar. Her an Türkiye'de rastlayabileceğiniz karakterler.

Torun Miro’dan Mülteciler’e Dev Destek

Joan Punyet Miro dedesi Joan Miro'nun 28 eserini mülteciler için açık arttırmaya çıkardı. Katalan ressam Joan Miro'nun torunu Joan Punyet Miro 19 mayıs günü Londra'da dedesi Miro'nun 28 eserinin gelirini mültecilere bağışlamak üzere harekete geçti. Toplamda 69.122 dolar gelir elde edilen açık arttırmada, bu gelir mülteciler için harcanmak üzere Kızıl Haç'a aktarılacak.

Eğer Miro yaşasaydı onun da böyle bir şey gerçekleştireceğini düşünen torun Joan Punyet Miro şöyle dedi:

“Kendime onun arzularını yerine getirme görevini veriyorum ve yaşasaydı onun yapmak isteyeceği şeyleri yapıyorum. Joan Miro, hayatı boyunca birçok zorlukların üstesinden geldi. Açlığı tanıdı, İspanya iç savaşı boyunca sürgündü ve mülteci kamplarındaki perişanlığı yaşadı.”

İspanya iç savaşı yıllarında, Miro, Paris'te sürgündeydi, o sırada İspanya iç savaşından kaçan binlerce mülteci Fransa'nın güneyinde mülteci kamplarında yaşıyordu. Daima mültecilerin yanında olan Miro 1940 yılında Nazilerin Fransa'ya istilasıyla İspanya'ya geri döndü.

“O daima mağdur durumda olan insanlara, mültecilere, sürgünde olanlara yardım etmek isterdi. Yaşasaydı bugün Suriye'de yaşananların yarın İspanya'da da yaşanabileceğini düşünürdü” diyen Joan Punyet Miro'nun bu yardımı ulaştırmak üzere Kızıl Haç'ı seçmiş olması raslantı değil. 1965 yılında Miro'nun tek kızı Puyet Miro'nun annesi Maria Dolors Miro bir trafik kazası geçirip bacağından ciddi şekilde yaralandığında hayatını bir Kızıl Haç doktoru kurtarmış çünkü...

Bir heykel hırsızlığı: İlhan Koman’ın heykeli kayboldu

Ankara- Seymenler Parkı'nda yer alan İlhan Koman heykeli esrarengiz bir şekilde kayboldu. Sanart derneğinin Ankara heykelleri projesi kapsamında 1991 yılında İlhan Koman yaşamadığı için, prototipi olarak İlhan koman'ı temsil eden Galeri Nev'de açılan sergisindeki heykelinden alınmış ve dökümü yaptırılarak Seymenler Parkı'na törenle yerleştirilmişti.

Sanat tarihçi Kıymet Giray, kaybolan İlhan Koman heykeliyle ilgili kaçırılmaması gereken noktalara dikkat çekti:

"... Bu aşamada 3 önemli konuyu gözden kaçırmamamız gerekir:

1.Bilindiği gibi; İlhan Koman yurt dışında yaşamış olan ve bir çok uluslararası heykel parkında heykeli yer alan çok önemli bir sanatçıdır. Edirne'de de bir Müzesi vardır.

2. Bu basit bir heykel hırsızlığı değildir. Çok ünlü olan ve uluslararası alanda bilinen bir sanatçının heykelinin hırsızlığıdır. Bu nedenle uluslararası hırsızlık bülteni çıkarılmalıdır.

3. Çok yüksek bir maddi değere haizdir. sanat tarihi açısından da, maddi değerinden çok daha yüksek bir manevi ve bilimsel kıymete sahiptir. Kaybolmasından sorumlu olanların hukuki inceleme geçirmeleri gereklidir.

4.Bu heykelin projesi Sanart derneğine aittir. Şikayetçi olmalıdır. Bulunması ve yeniden yaptırılması konusunda proje müellifi olarak hak sahibidir. Bu arada oğlu yaşamaktadır. Babasının sanat eserleri üzerinde hak sahibidir."

2024-11-18 22:16:43