14. Bienal, Vasıf Kortun ile kaybettiği "kayıp kıta"yla tekrar barışmak istiyor sanki. Pentür, kavrama sığamayacak konvansiyonel işler, füzen ve de çizgi tekrar buyur edilmiş mekana.
24 farklı ülkeden 100 şancı gencin katıldığı ön elemelerin ardından 6-11 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek final serisi için heyecan başladı.
İstanbul’un en önemli mimari anıtlarından biri olan Haydarpaşa Garı bu kez sualtı dünyasına yolculuk etmek isteyenlere ev sahipliği yapıyor. 15. Marmara Uluslararası Sualtı Görüntüleme Festivali 4-13 Eylül arasında gerçekleşecek.
Sanatçı Fatih Balcı ve Recep Aksu Çanakkale Boğazı’ndan aldıkları iki şişe tuzlu suyu 10 günlük bir yürüyüşten sonra 14. Bienal küratörü Bakargiev’e teslim ettiler.
Her ne kadar dağınıklığı ya da yaygınlığıyla başlamadan önce bizi endişelere sevk etse de hiç de korktuğumuz gibi çıkmadı 14.İstanbul Bienali. Bienallerin her geçen gün arttığı, arttıkça büyüdükçe ve her seferinde bir Star tarafından küreyt edildikçe çoğalan endişelerimizi gözden geçirtircesine üstelik...
Şener Özmen'in Dünya Barış Günü'nde Co-Pilot'ta açılan sergisi “Çıkış Var” sanatçının dilinde bir değişimi ve genel duygusunda bir dönüşümü haberliyor.
Barlas Özarıkça’nın Ters Adam’ı döneminin ve zamanının ötesine taşımıştı. Peki Kaçkınlar Kahvehanesi’ni Ters Adam’la kıyaslayacak olursak ne çıkar karşımıza?
Zero sergisi birbirinden avangard sanatçılarıyla İstanbul’da. Sergi pek çok ayağıyla büyük ilgiye değer. En başta pazar diye derdi olmayan sanatçının ne kadar özgür olabileceğini görmek adına… Sonra yakın sanat tarihi yazımlarının ne kadar hala yazılmamış olduğunu göstermek adına... Ve elbette savaş sonrası ruhların ne kadar yaralı ve yaşadıkları şimdiye tutunma hatta sarılma ihtiyacını ifşa etmek adına...