3. Psikeart Günleri’nin geldik son gününe. Yine birbirinden ilginç başlıklar mı dersin, Türkiye Sineması’na emeği geçmiş isimler mi dersin, yorumları ile herkesi şaşırtan psikiyatristler mi dersin. Yok yoktu yani.
"Sonuçta, Özpetek’in sinemasını sevmemizin pek çok nedeni var; ama en temel neden belki de yönetmenin sinemanın hâlâ büyülü bir perde olduğuna inanıyor olması."
Güleryüz’ün duruşu aslında durmamak üzerine. Varolan bütün duruşları sorgulama eğilimi taşıyor. Öte yandan filmciliğiyle iyi tanıdığımız sanatçının resme yönelik eğilimi de gözden kaçmıyor. Güleryüz’ün resmin kişiselliğinin altını çizmek üzere yıllar sonra ortaya çıkışı sürprizlerle dolu.
“Zamane pentüründe dört metrekareden ufak işler posta pulu muamelesi görmektedir ve eski binaların yüksek tavanlı oluşu da bu yüzden tartışılmaz bir avantajdır."
Çağla Gillis, 8 Mayıs’a kadar İstanbul Modern’de ziyaret edilebilecek olan “Komşular” başlıklı sergiye paralel olarak düzenlenen “Türkiye Karikatür Tarihinde Modernleşme Çizgileri” adlı söyleşiye ilişkin izlenimlerini yazdı.