A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

şiddet

Çilem Doğan feminist slogana dönüşen tişörtünün hikayesini anlattı

8 Temmuz 2015 günü saat 16.30 sıralarında Seyhan ilçesine bağlı Yeşilyurt Mahallesi'nde Çilem Karabulut (28) 2.5 yıl önce evlendiği kızının babası Hasan Karabulut'u (33) öldürdü. Sonra teslim oldu ve çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Çilem Doğan, tutuklandıktan sonra giydiği tişörtün üzerindeki yazıyla sosyal medyada büyük dikkat çekti. Çünkü o Türkiye'de üç dakikada bir şiddet gören kadınların sesi olmuştu. 

Çilem'in üzerindeki tişörtte İngilizce olarak "Dear Past thank you for all lesson. Dear Future I am ready" - Sevgili geçmiş bütün dersler için teşekkürler Sevgili Gelecek ben hazırım, yazıyordu. Kısa süre içinde tişörtteki sözler, feminist bir slogana dönüştü.

Hatta genel yayın yönetmenimiz Ayşegül Sönmez'in Çilem Doğan tişörtü bilinçli mi giydi? sözleriyle dikkat çektiği tişörtün hikayesini bugün Evrensel Haber'e konuşan Çilem Doğan anlattı.

Teslim olduğunda üzerinde bulunan kıyafetler kirlendiği için annesinden giyecek bir şeyler getirmesini isteyen Çilem Doğan'ın annesi, kızının evi mühürlü olduğundan rasgele girdiği bir mağazadan bir anda alıp çıkmış tişörtü. Annesi de, kendisi de İngilizce bilmiyor. Hatta Çilem annesine, “Niye doğru dürüst bir gömlek falan almadın, 5 liralık tişörtle mi çıkayım mahkemeye” demiş. Polisler tişörtüne bakıp konuşuyorlarmış kendi aralarında, bir gariplik olduğunu sezmiş ama anlamamış. Cezaevine girdiğinde koğuş arkadaşları ile İngilizce sözlükten bakıp anlamını çıkarmaya çalışmışlar ama çok da çözememişler. Çilem Doğan'ın üzerinde ne yazdığını öğrendikten sonra “Yemin ederim bilmiyordum, vereyim o tişörtü götürün, kurtulayım ondan” dediği tişört Adana Kadın Platformu tarafından cezaevinden alınıp kadın kütüphanesine teslim edilmeyi bekliyor.

http://www.evrensel.net/haber/256103/cilem-karabulut-o-silah-patlamasa-ordan-sag-cikmayacaktim

Modern Sanat Dinden Nefret Mi Ediyor?

Aslına bakarsanız bu yılki Venedik Bienali'nde İzlanda Pavyonu'nun bir cami olduğu için başına gelenler ve ardından kapatılması, çağdaş sanatın ne kadar seküler kalamayacağını gündeme getirdi. Vatikan'ın iki bienaldir pavyonunun olması da cabası. Bütün bu son gelişmeler ışığında bir değerlendirme yapabilmek için Daily Telegraph yazarı Alastair Sooke'un bir derlemesine başvuralım dedik.

Çeviri: Özlem Akarsu

“Mimar küratör gibi davranmalı”

PATTU, İstanbul Modern’de Yeni Mimarlık Programı’nı (YAP) kazanan mimarlık ofisi.  Mimar Cem Kozar ve peyzaj mimarı Işıl Ünal tarafından kurulmuş. Projeleri, ABD, New York’taki MoMA PS1, Santiago’daki CONSTRUCTO, Roma’daki XXI. Yüzyıl Sanatları Ulusal Müzesi (MAXXI) ve Seul’deki Modern ve Çağdaş Sanatlar Müzesi’ndeki (MMCA) yarışmaları da içeren daha büyük bir programın parçası olan Istanbul Modern’deki YAP’ın ikinci yılına damgasını vuruyor. PATTU’nun kazandığı adını Marx’tan esinlenen ‘KATI OLAN HER ŞEY’ projesi, Galataport olarak bilinen bölgenin tarihinden ve bölgenin fiziki, sosyal ve endüstriyel durumlarından esinleniyor. BLOUIN ARTINFO, binanın 10 Haziran'da sergilenmesi için beklerken, Cem Kozar’la konuşma fırsatını yakaladı. "Duvar inşa etmek politik bir eylemdir" başlıklı söyleşiyi Billur C. Yılmazyiğit çevirdi.

Ölümün dokunmadığını sevmek

Donna Tartt’ın son kitabı The Goldfinch, Fabritius’un aynı isimli resminin sergilendiği Metropolitan Müzesi’ndeki bir patlamayla başlıyor. 30 yaşında ölen, Rembrandt'ın en başarılı öğrencis Fabritius yaptığı deneysel çalışmalarla, döneminin en yetenekli genç sanatçılarından kabul ediliyordu. Vermeer’in onun tekniğinden etkilendiği düşünülüyordu.

2024-11-23 10:29:14