Senenin en iddialı Fransız yapımlarını geride bırakarak Fransa’yı Oscarlarda temsil etmek üzere seçilen film Mustang’in Türkiyeli yönetmeni Deniz Gamze Ergüven, filminin Türkiye'de alacağı tepkiler üzerine:
"Türkiye'de hala tabu olan çok fazla şey var. Bundan dolayı film dişleri gıcırdatabilir. Film son derece özgür..."
1960’lı yıllarda, Walter Keane 1 milyon adet satan duygusal portreler onuruna bir parti veriyordu ama aslında onun başarısını sürekli kılmak için köle gibi çalışan, sanatçı karısı Margaret’ti. Margaret biyografik filmde yaşadıklarını anlatıyor.
Jon Ronson'ın Guardian için kaleme aldığı yazıyı Billur C. Yılmazyiğit çevirdi.
Fransızların entelektüel dinamizmlerini yitirmesinin ardındaki tartışmasız en büyük etken, hem maddi anlamda hem de kültürel bakımdan Fransızların global ölçekte güçlerini büyük oranda yitirdiklerine ilişkin giderek kuvvetlenen düşünce.
Slavoj Zizek, 'AB Mülteci Krizi Küresel Kapitalizmle Yüzleşmeden Ele Alınamaz' başlıklı yazısında şöyle diyor: Mülteciler için öğrenilmesi gereken acı ders şudur ki, Norveç’te bile “Norveç diye bir yer yok”. Hayallerini sansürlemeyi öğrenmek zorundalar: gerçekliğin içinde hayallerinin izini sürmek yerine, değişen gerçekliğe odaklanmalılar.
Uluslararası Hrant Dink Ödülleri, 15 Eylül Salı akşamı, İstanbul Kongre Merkezi’nde yapılan törenle yedinci kez sahiplerini buldu. Bu yıl ödüller, Suudi Arabistan’dan, kadın hakları savunucusu Samar Badawi’ye ve Türkiye’de LGBT hakları ve özgürlükleri alanında çalışan Kaos GL’ye verildi. Badawi’nin, “kadın hakları savunuculuğu alanında öncü bir ses olması ve ülkesindeki insan hakları savunucularının uğradığı baskılar konusunda uluslararası farkındalık yaratması”, Kaos GL’nin ise “lezbiyen, gey, biseksüel ve translara (LGBT) yönelik şiddetin artarak devam ettiği Türkiye’de LGBT hakları konusunda en köklü, istikrarlı ve etkili çalışmaları sürdüren inisiyatif olması” nedeniyle ödüle layık görüldüğü açıklandı.
Son aylarda iki muhteşem kitap okudum: Bir de, bu iki muhteşem kitabın diyeti olarak, çok berbat bir kitapla karşılaştım. İkiye bir, eh gene de oldukça adaletli sayılabilir, hele bu dünyada kötünün iyiden daha fazla yer tuttuğu düşünülürse.
Emin Alper'in yeni filmi Abluka, Venedik Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülü'ne layık görüldü. Film, yine aynı festivalde gençlerden ve bağımsız film eleştirmenlerinden iki ödül daha almıştı.