A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

Şili

“Eğer hafızayı kaybettiysek ne kazandık peki?”

“Savaşın başlangıcı sır olacak.” diyor bize Jenny Holzer eserlerinin birinde. Büyük anlatılar ve komplo teorileri bizi hep büyük ve katı nedenlerin peşinden koşmaya itti büyük oranda sorunlarımıza çözüm ararken. Peki ayrıntının ve küçük bir değişimin yarattığı devrim gerçekleşen en büyük devrim ise? Michel Serres'in 2007 yılında İNRİA'da( Institut national de recherche en informatique et en automatique/ Ulusal enformatik ve otomatik araştırmalar enstitüsü) verdiği bu konferans teknolojinin nasıl bir devrim olduğunu anlatıyor bize. Henüz 2007 yılında Wall Street ve Avrupa'daki occupy eylemlerinden, Arap baharına ve Ortadoğudaki savaş ortamının gizli nedenine dair bir açıklama da barındırıyor bu konferans bana göre. Teknolojiyle değişen insan olma “durumu” aynı zamanda alışkanlıklardan hukuka, hukuktan politikaya kökensel bir dönüşümün yaşanmasına da neden oluyor. Kuşkusuz yaşayan, sessiz, etkin ve yıkıcı bir devrim bu! Teknoloji her şeyi dönüştürüyor, peki bunu nasıl yapıyor? Buyrun, Michel Serres anlatıyor bunu:

Shia LaBeouf’la birlikte filmlerini izlemek ister misiniz?

Davetin çağrıştırdığının aksine, bu soru "sevdiğiniz ünlüyle sinemaya gitmek" ödüllü bir yarışmaya ait değil. "Yamyam Shia LaBeouf", "Sigur Rós klibinde genital bölgesini gezdiren Shia LaBeouf" ve "bar kavgalarının aranan ismi Shia LaBeauf" gibi türlü eksantrikliklerin öznesi, arzu nesnesi aktör bu kez hayırlı bir işin, New York'taki bir sanat projesinin içinde yer alıyor.

Tıpkı yağmurda gözyaşları gibi gelecek

“Bütün bu anlar zamanın içinde kaybolacak, yağmurda gözyaşları gibi” Latifa Echakhch’ın sergisinin ismi. Bu isim bir bilim kurgu filminin son sahnesinden alınmış, devamı ise: “Şimdi ölüm zamanı!” Bu sade ama sert sergi derin sularda gezinip şiirsel bir estetiğe bulaşarak Türkiye ve Ortadoğu’nun kaderini sorunsallaştırmış.

Siborg Manifestosu I

Feminist kuramcı Donna Haraway, 14. İstanbul Bienali küratörünün 'ondan çok etkilendim' referansı ve bienal kataloguna "benim için çizimler her zaman canlı gerçekliğin gücü ile biyolojik ve edebi ya da sanatsal olanın bir araya geldiği yerdir. Kendi bedenim de tam anlamıyla işte böyle bir çizimden ibarettir" sözlerini bienal kataloguna alıntılamasıyla yeniden ilgi alanımıza girdi. Haraway'in meşhur Siborg Manifestosu'nu tekrar okumak şart oldu. Ve elbette bazı bölümleri sizler için taze taze yeniden çevirmek...  Çevirmenlerimizden Billur C.Yılmazyiğit'e derin teşekkürlerimizle...

 

Beyaz Gotik!

Monophobia gözü kapalı bir kendinden eminliğin heykelleri… Vahşilikle, doğanın, anima’nın, beyazı dost edinmiş bir gotiğin öz güveni… İhtiyacımız olan bir cüret!

İstanbul-Antwerp: Liman Kentler

Avrupa’da, başta Belçika ve komşu ülkelerinde gerçekleştirilecek olan, Türkiye’nin konuk olduğu “Europalia Turkey 2015” uluslararası kültür ve sanat festivalinin üç ana sergisinden birinin küratörlüğünü Murat Tabanlıoğlu üstlendi. “Port City Talks. Istanbul.Antwerp.” – “Liman Kenti Konuşmaları. İstanbul.Anvers.”, Murat Tabanlıoğlu küratörlüğünde Ekim 2015 – Ocak 2016 tarihleri arasında Belçika’nın liman şehri Anvers’te MAS |Museum Aan de Stroom – MAS Müzesi’nde yer alacak.

2024-11-26 13:48:46