A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

Şehir

Belgeselleri ile savaşın acısını yüze vurdu

Boğaziçi Üniversitesi’nin uluslararası misafir programı Boğaziçi Chronicles kapsamında İstanbul’a gelen Lübnanlı gazeteci ve yönetmen Jocelyne Saab, Beyrut’un 15 yıl boyunca yaşadığı iç savaşı, çocuk, kadın, göç ve yıkılan kent görüntüleriyle yaptığı belgesellerle gün ışığına çıkarttı. 

Müzik bizim kurtarıcımızdır

Türkiye geçtiğimiz günlerde şarkı söylemeyi uzun elektrik kesintileri sırasında öğrenen Kübalı bir kız çocuğunu ağırladı. Konserler için geldiği ziyaretinde bir panelde de konuşan Diana Rosa Cardenas'tan müziğe ve hayata dair öğrenecek çok şey var.

“Eğer hafızayı kaybettiysek ne kazandık peki?”

“Savaşın başlangıcı sır olacak.” diyor bize Jenny Holzer eserlerinin birinde. Büyük anlatılar ve komplo teorileri bizi hep büyük ve katı nedenlerin peşinden koşmaya itti büyük oranda sorunlarımıza çözüm ararken. Peki ayrıntının ve küçük bir değişimin yarattığı devrim gerçekleşen en büyük devrim ise? Michel Serres'in 2007 yılında İNRİA'da( Institut national de recherche en informatique et en automatique/ Ulusal enformatik ve otomatik araştırmalar enstitüsü) verdiği bu konferans teknolojinin nasıl bir devrim olduğunu anlatıyor bize. Henüz 2007 yılında Wall Street ve Avrupa'daki occupy eylemlerinden, Arap baharına ve Ortadoğudaki savaş ortamının gizli nedenine dair bir açıklama da barındırıyor bu konferans bana göre. Teknolojiyle değişen insan olma “durumu” aynı zamanda alışkanlıklardan hukuka, hukuktan politikaya kökensel bir dönüşümün yaşanmasına da neden oluyor. Kuşkusuz yaşayan, sessiz, etkin ve yıkıcı bir devrim bu! Teknoloji her şeyi dönüştürüyor, peki bunu nasıl yapıyor? Buyrun, Michel Serres anlatıyor bunu:

İzlenecek bir yol: Piotr Piotrowski’yle söyleşi

Okuyacağınız söyleşi geçtiğimiz günlerde vefat eden Piotrowski’nin küresel sanat tarihi üzerine organize ettiği ve Lublin, Polonya’daki "Küresel Bakış Açısıyla Batı Avrupa Sanatı: Geçmiş ve Bugün" konulu uluslararası bir konferans sırasında gerçekleştirildi.

Çeviri: Billur C. Yılmazyiğit 

Ya herkes dans edecek ya da hiçkimse

Alternatif dünya ideallerinin en görkemli zamanlarından 1960’larda bastıkları gece kulüplerinin duvarlarına “Ya herkes dans edecek ya da hiçkimse” yazıp da kaçmışların liderlerinden Jose Mujica artık pek de dans edemediği bir zamanda Türkiye’ye gelip beklemediği bir ilgiyle karşılaşınca hayatında bir şey değişti mi bilinmez ama bizim hayatımız sanki aynı kaldı.

2024-11-26 20:36:10