A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

İMÇ

Kayıp kitap bulunamıyor

Civan Özkanoğlu'nun Ci Editions bölümünde Book Lab projesinde yer alan 20 versiyonu bulunan özel seri sanatçı kitabı, VIP açılışında çalındı. Çalındığı günden bu yana da kitaptan bir haber alınamadı. CI Editions sorumlusu Paul McMillen başta olmak üzere fuar yetkilileri kitabın sergilendiği yerde güvenlik kamerası bulunmaması nedeniyle kitabın kim tarafından alındığı soruşturulamadığını açıklarken sanatçıya bir kopyasını daha getirmesini rica etti.

Bilindiği üzere ci editions sanatçılara ait işler sanatçıların belirlediği sayıya uygun bir şekilde çoğaltılmak üzere sergide.

Book Lab, bir iş yerine sanatçı kitaplarıyla bu sergiye katılıyor.

Kerimcan Güleryüz'ün projesinde Duygu Aytaç gibi başka sanatçılar da var.

Hırsızlıkla ilgili sanatatak.com'a özel yaptığı açıklamada Paul McMillen, olaydan hemen sonra kitabın sergilendiği masanın başına bir güvenlik görevlisi tayin ettiklerini, konu kitap olunca kitap hırsızlığının kaçınılmaz olduğunu ifade etti.

Özkanoğlu ise konuyla ilgili rahatsızlığını çalınan kitabının yerine yerleştirdiği bir başka kopyasına yazdığı yazıyla bildirdi.

İşte Özkanoğlu'nun numaralandırma ve imzalamayı reddettiği kitabına yazdığı metin... 

“Bu, bu kitabın buraya konulan ikinci kopyası. Burası contemporary istanbul fuarı, 2014., CI editions bölümü. İlk gün VIP açılışında akşam 21.40 sularında ilk kopya masanın da etrafında birçoğu tanıdık insanlar varken çalındı. Akabindeki telaş, içten içe sevinç, espriyi yaklaşımlar, merak, cesarete hayranlık ana başlıklardı.

Umursamaz ve sorumsuz tavırlarla bu bolümün başındaki kişi fuarın idare sorumlusu, güvenlik müdürü kitap macerasını öteleyen fuardaki diğer tüm islerden ayrıksı gören herkese aitti.

“Geçmis olsun”, “burada bu çocuğun kitabını almışlar”, “Ee sağlıklı olsun canım yap getir koy bir tane daha”…

Giden ilk kopya, ben, (ç)alan arasındaki gerginlik ve iyi hisler baki olmak üzere, fuar yönetiminin ciddiyetsizliği devam ettiği müddetçe ben bu ikinci gelen kopyayı da numaralandırmıyor ve imzalamıyorum.

Yani onların yaklaşımıyla “bunu değersizleştiriyorum”.

Ederini, değerini, kendileri sorumlu davrandıkça bulacaktır elinizdeki bu kopya.

Civan Özkanoğlu

 

 

TBMM ödülü bir sanatçının

Baksı Müzesi kurucusu, sanatçı ve eğitmen Hüsamettin Koçan, TBMM tarafından bu sene beşincisi verilecek “Türkiye Büyük Millet Meclisi Onur Ödülü”nü almaya hak kazandı. Koçan ödülünü, TBMM'nin açılış töreninde Başkan Cemil Çiçek’ten aldı ve ödülün toplumun vicdanı olan kesimi sanatçılara adına aldı. Ödüle bu yıl kendi alanlarında önemli çalışmalar gerçekleştirmiş 103 isim arasından sanatçı, eğitmen Prof. Dr. Hüsamettin Koçan ile birlikte tıp bilimcisi Dr. Taner Demirer layık görüldü. 

“Bu yanlışlık benim, ilişmeyin” – II

Kawa Nemir - Şener Özmen söyleşisinin 2. bölümü...

 

Şener Özmen: "Sıkışmışlığı edebiyat yoluyla aşabilme düşü fazlaca iyimser, ama nihayetinde bir düş, her romancının düşü. Özellikle de Üçüncü Dünya’da ve ulusal alegorinin revaçta olduğu kent merkezlerinde..."

Bu Bir Ekip İşi

Hollanda’dan Avrupa Kültür Vakfı ve Berlin’den MitOst tarafından geliştirilen kültürel değişim programı TANDEM, yüzünü Türkiye’ye de çevirdi. Anadolu Kültür’ün partnerliğinde proje kapsamında 15 TANDEM projesi hayata geçirildi.  

Özleneceksin!!!!

 Empire Projects'in kurucusu Kerimcan Güleryüz, meslektaşı Sinem Yörük'ün Elipsis Galeri'yi kapatma kararı üzerine bir mektup kaleme aldı ve bunu facebook'ta paylaştı. İşte Güleryüz'den Yörük'e veda mektubu...

 

"Sevgili meslektaşım ve kardeşime bir veda değil de “açık mektup” olan bu satırları kaleme alırken üzgünüm. Bu sabah Elipsis Galeri’den az ama öz bir e-mail geldi; 7 yılın ardından etkinliğine son veriyordu.

Sevgili Sinem’in Elipsis’in bu güne dek yolladığı en çetin metni yazarken noktasından virgülüne ne çok uğraştığını tahayyül dahi edemiyorum. Metni oluştururken gösterdiği titizlik ile evimiz dediğimiz bu garip şehir İstanbul'a mihenk taşı bir kurum hediye ederken gösterdiği titizlik aynıydı.

Ayaklarına serilen her şeyi hakkıymış gibi görüp, sindiren nankör bir şehir.

Bir yandan sevgili arkadaşım için istismar döngüsünün sona eriyor olmasından mutluyum, bir yandan ise bencilce bir şekilde bu kadar kıymetli bir meslektaşı, etik ve ahlağı şekillendirmeye yardımcı olan bir kurumu ve foto-fetişistler için güvenli bir limanı kaybediyor olmaktan dolayı üzgünüm.

Tüm kalbinle ve cesurca savaştın; bunu kimse benden daha iyi anlayamaz.

İşini inançla yapanların ve idealistlerin dışarıda kaldığı, küresel bir değişimden geçen çok tuhaf bir piyasada, duruşundaki kararlılık ve işleri olması gerektiği gibi yapmaya olan bağlılığın beni daha iyi bir galerici olmaya teşvik etti.

İstanbul önemli bir değeri kaybetti, bunda tek suç kendisinde.

Daha önce söylediğim gibi bu bir son değil, daha yapacak çok işimiz var; ama sevgili arkadaşım özleneceksin! "

Aydaki Adam

Nazlı Eray, ‘Aydaki Adam Tanpınar’ kitabında yazarın mekanlarında dolaşırken ‘Günlüklerin Işığındaki’ hatıralarına da bakıyor. Eşyalar ve şiirler, Beş Şehir’den anekdotlar, Avrupa seyahatlerinin sevinç ve pişmanlıkları…ve dahası…

2024-11-05 03:43:11