A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

İKSV

Özlem Yalım’dan 3. IKSV İstanbul Tasarım Bienali’ne ağır eleştiri

Tasarım bienali kurucusu Özlem Yalım'dan 3.İKSV İstanbul Tasarım bienali eleştirisi:

"İŞİMİZ TASARIM, SANAT DEĞİL"

Özlem Yalım, bugün İKSV'nin sitesinde yayınlanan tasarım bienali film çağrısından yola çıkarak kurucusu olduğu tasarım bienalinin bir kez daha Türkiye'deki tasarım pratiğini es geçmekle tasarımı bir kenara bırakıp sanat yapmakla eleştirdi:

"bu duyuru ile anlıyoruz ki 2012 yılında tarafım direktörlüğünde tasarlanarak hayata ilk kez geçirilen ve bana göre alametifarikası "açık katılım " olan İstanbul Tasarım Bienali, 3. yılında bu özelliğini "mış" gibi yapmayı tercih ediyor.

Filmlerin tamamı bienal sergisinin "özel" bir bölümünde ve internette, jürinin seçtiği "video" başvurularından sadece 3 tanesi de bienal ana sergisinde gösterilecekmiş. Buradan bienalin ana sergisinin tamamen küratöryel insiyatife bırakıldığını anlıyoruz. Diğer yandan yine, Türkiye'de tasarım sektörünün gelişimi, ilgili sektörlerle tasarımcıların buluşması için hedefler koyarak hayaller kurduğumuz tasarım bienali bana göre bu "video'lu katılım ile yönünü tamamen akademik, araştırmacı tarafa kaydırmış oluyor; bazı pratikler ister istemez bu kararın dışında kalıyor.

Oysa ki biliyoruz ki dünyadaki pek çok inovatif ürün ve malzeme aslında bu bienallerde ilk kez ortaya çıkıyor.  Sonradan endüstriye, insanlığa katkı sağlar hale geliyor. Yani dünya bienalleri sadece düşünce ve kritik üretmiyor; zira işimiz sanat değil; tasarım. Bienalin halen varlığı ve sürekliliğini elbette çok önemli buluyorum ama tasarım adına yaşanan bu büyük ıskalamadan ötürü de bu işe vesile olmuş bir kişi ve bir tasarımcı olarak ancak üzüntü duyuyorum.

Hepimize hayırlı olsun, oysa ki ne muhteşem ve heyecan verici bir tema idi belirlenmiş olan..."

İKSV’nin raporuna göre kültürel mirasın yoğunlaştığı 6 ilçe

İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) kültür politikaları çalışmaları kapsamındaki beşinci raporu Yerel Yönetimler İçin Kültürel Planlama başlığı ile yayımlandı. Rapor kapsamında gerçekleştirilen araştırmada, kültür ve sanat etkinliklerinin, kültür endüstrilerinin ve kültürel mirasın yoğunlaştığı ilçeler Beşiktaş, Beyoğlu, Fatih, Kadıköy, Şişli ve Üsküdar oldu.

İKSV’den Genç Kontrbasçıya Teşvik Ödülü

İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın geleceğin sanatçılarının yetişmesine katkıda bulunmak amacıyla 2012 yılında başlattığı ve her yıl klasik müzik alanında gelecek vadeden bir genç müzisyene verilen “Aydın Gün Teşvik Ödülü”nün bu yılki sahibi belirlendi. “Aydın Gün Teşvik Ödülü”nün üçüncüsü 19 yaşındaki kontrbas sanatçısı Emre Erşahin’e verildi.  

article placeholder

İKSV’den yeni bir açıklama

İKSV'nin Kamusal Simya oturumlarında yaşananlarla ilgili yaptığı açıklamayı yayınlıyoruz:

"13. İstanbul Bienali kapsamında düzenlenen Kamusal Simya açık oturumlarının ilk gün, Taksim’deki The Marmara otelinde, Vermeir & Heiremans sanatçı ikilisinin sunum ve performansı ile başlayan 13. İstanbul Bienali “Kamusal Sermaye” konulu etkinliği, bir grup protestocunun pankart açması ve yere yatıp bu pankartlarla üstlerini örtmesiyle belirli aralıklarla bölündü. Program ve performansın devam edebilmesi için protestocular bienalin prodüksiyon ekibi tarafından salonun dışına çıkarıldı. Bir saatten fazla süren performans boyunca izleyiciler arasında bulunan Niyazi Selçuk da özellikle Fulya Erdemci’yi ve yanında oturan eş küratörü, İstanbul Bienali Direktörü ve bir konuklarını kesintisiz olarak kamera ile filme aldı. Fulya Erdemci performansın sonunda Niyazi Selçuk’tan kişisel görüntü kayıtlarını izni olmadan kullanmamasını istedi. Bunu bir tehdit olarak algıladığını belirten Niyazi Selçuk bu görüntüleri istediği şekilde kullanabileceğini söyledi. Kişisel haklarının ihlal edildiğini belirten Fulya Erdemci ve konuğu bu görüntülerin izinsiz kullanılmaması için şikayette bulunacaklarını ifade ettiklerinde, Niyazi Selçuk kendisinin de dava açmak istediğini söyledi. Her iki tarafın da birbirinden şikayetçi olması nedeniyle, hukuki işlem başlatıldı. Performansı kesintiye uğratmalarına rağmen protestocular hakkında herhangi bir şikayette bulunulmadı. Bu bize neler düşündürdü? Sanat ve sermaye ilişkisini sorgulayan bu sanat performansına müdahale eden protestocuların eylemleri tartışmaya açılabilir, vandalizme varmadığı ve şiddet içermediği sürece sanat ve aktivizm ilişkisi içerisinde değerlendirilebilir. Ama Niyazi Selçuk’un ısrarlı ve kesintisiz bir biçimde Fulya Erdemci ve yanında oturanları bir saati aşkın bir süre boyunca filme alması protesto ya da aktivizm olarak görülebilir mi? Bu bir protesto biçimi olarak kabul edildiğinde bu protestonun amacı nedir? Psikolojik baskı, taciz ve kişisel hakların ihlaliyle politik bir mesele gündeme getirilebilir mi? Protesto bir araç olmaktan çok kendi başına bir amaç haline geldiğinde neyi hedeflemektedir? Aktivizm, vandalizm ve oportünizm arasındaki sınırları siyasi düşünce ve hareket nasıl tanımlayabilir, böyle bir eyleme nasıl yanıt verebilir? Bienal ve Kamusal Program, tüm farklı seslere, hatta birbiriyle çatışan düşüncelere açık, insanların korkmadan ve birbirlerini engellemeden konuşabildiği gerçek bir kamusal alan düşüncesini açmayı amaçlamaktadır. Bu tür platformların gerçekleşmesine izin vermemek ifade özgürlüğünü engelleyen yöntemleri tekrar etmekten ibarettir. Konuşma, dinleme ve birbirini anlamaya yönelik bu yöntemin, sosyal, politik ve sanatsal değişime imkan tanıyacak yegane yol olduğunu düşünüyoruz."

article placeholder

İKSV’den bienal protestosuna yanıt

İKSV'nin şu anda (22 Mart, saat: 23.00) yaptığı açıklama:

"13. Istanbul Bienali’nin odak noktasını, siyasi bir forum olarak kamusal alan fikri oluşturuyor. 13. İstanbul Bienali, Şubat ayında başlayan “Kamusal Simya” başlıklı programı ve diğer tüm etkinlikleriyle, bağımsız ve özgür bir platform yaratmayı amaçlıyor. İstanbul Bienali’nin en önemli hedeflerinden biri, şiddet içermeyen her türlü eylem ve farklı düşünceye açık bir tartışma zemini oluşturmak. Farklı görüşlere ve diyaloga açık yapısıyla İstanbul Bienali, her alanda ifade özgürlüğünü desteklemeye devam edecektir. "

Cumartesi gününe ertelenen “Kamuya Hitap Etmek” etkinliğinin güncellenen programı ise şöyle...

10.00 Giriş: Fulya Erdemci ve Andrea Phillips

10.15 Şiir okuması: Fırat Demir (şair ve sanat eleştirmeni) ve Burak Fidan (yazar ve yayıncı) Ahmet Güntan şiirleri

10.30 Konferans: Adbusters Media Foundation (kültürel frekans bozucu) ve yayıncılar Darren George Fleet ve Pedro Inoue Sardenberg, Zihinsel Çevrenin Siyaseti

11.45 Sunum: Dan Hind (yazar), Kitlesel Medyadan Halk Medyasına? Teknoloji, Kriz ve Iletisim Siyaseti

12.30 Ara 13.30 Doğaçlama: Cevdet Erek (sanatçı ve müzisyen, İTÜ TM Konservatuarı ve Mimarlık Bölümü öğretim üyesi)

13.45 Konuşma: Robert Sember (ses-sanatı kolektifi Ultra-red’in üyesi, kamusal sağlık araştırmacısı ve yerel örgütleyici), Örgütlü Ses / Örgütlü Dinleyicilik: Kolektif Bir Pratiğe Doğru

2024-11-21 20:44:03