A password will be e-mailed to you.

İstanbul Modern Fotoğraf Galerisi, 20 Kasım- 15 Şubat tarihleri arasında avangard fotoğrafçı Şahin Kaygun’u konuk ediyor. Sergiyi geçtiğimiz yıl Elipsis Galeri’de yaptığı sergiyle sanatçıyı uzun bir aradan sonra gün ışığına çıkaran ve müzedeki sergiye de destek veren Sinem Yörük yazdı. 

1992 yılında 41 yaşında kaybettiğimiz belki de Türkiye’nin en avangard sanatçılarından Şahin Kaygun zamanının sınırlı olanaklarından dolayı epey unutulmuş, yeni kuşağın tanımadığı bir dahi. 1991 yılında dijital arşivlemenin çok yeni ve maliyetli bir teknoloji olması bir, internetin henüz yaygınlaşmamış olması ikinci önemli bir neden bu kesinti adına. Ancak kendisinin geride bırakmış olduğu muazzam arşivi ailesi ve özellikle de kızı Burçak Kaygun tarafından 20 yıldır korunmuş saklanmış olması bizler için müthiş bir şans, gerçek bir hazine.

Son beş yıldan beri Burçak ile yakın olarak çalışıp yavaş yavaş bu arşive girmek, pandoranın kutusunu açmak olağanüstü bir deneyim, gerçekten şeker dükkanındaki çocuk olmak gibi bir his.

Öncellikle İstanbul Modern’deki bu sergi, bir retrospektif sergi değil. Bilinçli olarak sergide yer alan 89 eser, 1980 ve 1991 yılları arasında Kaygun’un belgeden uzak, fotoğrafa müdahale yapmaya başlamış olduğu, sabit kuralların dışına çıkarak fotoğrafı başka bir şey’e dönüştürebileceğine inandığı ve bunun üzerine giden çalışmaları. İstanbul Modern’deki Şahin Kaygun sergisi için on aylık bir sürede, 20.000′ in üzerinde negatif ve dia karesi tarandı.

Düşünün ki bir o kadar, hatta daha fazlası kadar halen taranacak film karesi mevcut.

Bunun ötesinde karanlıkta saklanmaya devam eden Polaroid’lerinin ötesinde kendisinin grafik tasarım ve çalışmaları, story board, eskiz ve resimleri, senaryoları ve de filmleri, yazıları, basın kupürleri, onlarca sergi katalogu ve daha birçok malzeme var.

Dolayısıyla hakkıyla bir retrospektif için en az iki yıllık bir çalışma süreci ve de bunu taşıyabilecek bir mekan şart. Daha vakit var…

Sergide yer almayan pekala tek başlarına ayrı sergilenebilecek siyah beyaz serileri,1970’ler dönemindeki Asker Fotoğrafları, 1 Mayıs, Anadolu Fotoğrafları, Yaz Misafirleri, Sanat İnsanları ve soyut olan grafik Siyah Fotoğraflar ve aynı şekilde Beyaz Fotoğraflar Şahin Kaygun’a dair diğer mücevherler yakından tanımamız gereken.

Örneğin Sanat İnsanları serisinin kendi başına ulusal bir hazine olduğunu söylemek yanlış olmaz. Seri, sanatçının 1970’lerde başladığı ve 1980’lerde devam ettiği döneminin Türkiyeli yazar, şair, tiyatrocu, dansçı, müzisyen, ressam, entelektüel ve aydınların çoğunlukla kendi çalışma ortamlarında çekmiş olduğu portrelerden yaklaşık 4000 kare negatiften oluşuyor.

Dolayısıyla gerçek anlamıyla kapsamlı bir Şahin Kaygun sergisi için dediğim gibi tekrar edeceğim hem zamana hem de büyük bir mekan büyük ihtiyaç var.

Sergide gördüğümüz 1980-91 yılları arası fotoğrafa müdahale ettiği renkli çalışmaları son nihai eseri oluşturana kadar yapmış olduğu çalışmaları da görmek nasıl geçişler yaptığını deneyimlemek çok hususi. Orijinal negatifinden, üzerine boya müdahalesi yaparak eserin geldiği son noktayı görebiliyoruz. Hatta Polaroid çalışmaları öncesindeki hazırlık süreci ve denemeleri neticesinde kendisinin karar vermiş olduğu bitmiş eser olarak sunduğu Polaroid’leri görmek de mümkün. Serginin bana kalırsa en sürprizli ve sanatçıyı iyi tanımamıza, onu keşfetmemize olanak tanıyan yönü bu.

Şahin Kaygun aslında bir sihirbaz ve bu sergi, Kaygun’un büyüleyici bir o kadar da gizemli dünyasına kapı aralıyor.

İyi ki onu tekrar tekrar tanıma fırsatı buluyoruz.

İstanbul Modern,  20 Kasım – 15 Şubat 2015.

Daha fazla yazı yok
2024-11-02 15:31:42