Altın Palmiyeli “Kare” 30. Avrupa Film Ödülleri’nde altı dalda birden ödül kazandı. Fatih Akın’ın “Elveda Berlin”i Genç İzleyici Ödülü’nü aldı.
30. Avrupa Film Ödülleri’nin mutlak galibi Ruben Östlund imzalı, İsveç yapımı “Kare (The Square)” oldu. 9 Aralık gecesi Haus der Berliner Festspiele’de düzenlenen törende “Kare” hem Avrupa Filmi hem Avrupa Komedisi seçildi. Avrupalı Yönetmen ve Avrupalı Senarist dallarında Ruben Östlund bizzat ödül aldı. Karizmatik Claes Bang de favorisi olduğu Avrupalı Aktör dalında heykelciği kucakladı. Filmin yapım tasarımcısı Josephine Asberg, daha önce açıklanan ödülünü sahnede teslim aldı.
Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye kazanarak zaten yılın en parlak filmlerinden biri olduğunu kanıtlamış ve dünya çapında gösterime girmiş olan “Kare” Avrupa çapında başarısını da böylece tescilledi.
“Beden ve Ruh (On Body and Soul)”daki Asperger sendromlu karakteriyle Alexandra Borbely Avrupalı Aktris ödülünü hak etti. Ödülü kazanınca adeta şok geçiren, ağlamaktan konuşamayan Borbely, daha önce bir kez tiyatroda bir ödül kazandığını ilk kez sinemada ödül kazandığını zorla söyleyebilen ve hıçkırıklar arasında teşekkürlerini sunabildi.
EFA’nın Yönetim Kurulu Başkanı Agniezska Holland’ın genç meslektaşları Polonya sinemasındaki iddialarını bir kez daha kanıtladı. Avrupa Canlandırması dalının favorisi, Polonyalı Dorota Kobiela ve Hugh Welchman tarafından Van Gogh tablolarının röprodüksiyonlarından yapılan “Loving Vincent” ödülün de sahibi oldu. Avrupa Belgeseli ödülünü Anna Zamecka, neredeyse bütün ekibi kadınlardan oluşan “Communion” ile kazandı. Kısa Film Ödülü Juanjo Gimenez’in “Timecode”una değer görüldü.
EFA’nın geleceğin ustalarını belirlediği Keşif Ödülü – FIPRESCI Ödülü git gide önem kazanan bir ödül olarak Avrupa Filmi’nden hemen önce verilerek final heyecanına katıldı. William Oldroyd’un “Lady Macbeth”i her biri iddialı olan beş aday arasından sıyrılarak EFA üyelerinin takdirini kazandı.
İzleyici Ödülü’nü Stefan Zweig’ın sürgün yıllarını konu alan “Şafak Sökmeden”, Genç İzleyici Ödülü’nü ise Fatih Akın’ın “Elveda Berlin”i aldı.
Törenden izlenimler
Yaşam Boyu Başarı Ödülü kazanan Aleksandr Sokurov, zamanımızın en özgün yaratıcılarından biri olarak dakikalarca ayakta alkışlandı. Her zamanki ciddiyeti ve bilgeliğiyle günümüz siyasetinden bağımsız sinema yapılamayacağını anlatan Sokurov, çağının tanığı olduğunu bir kez daha gösterdi. Onun filmlerinde ulaştığı üstün estetik yetkinliğin politik film yapayım derken militan olmaktan öteye gidemeyen genç kuşağa örnek olması temennileri de içimizden yükseldi.
Julie Delpy, ödülünün alırken uzun uzun yeni projesindeki finansman zorluklarını anlattı ve tören sonrası verilen partide filmine destek olunması için bilet satacağını ilan etti!
Ildiko Enyedi’nin Altın Ayı sahibi “Beden ve Ruh”u Avrupalı Aktris kategorisi dışında ödülsüz kaldı… Ama mütevazı, nazik, zarif, canayakın ve güleryüzlü Enyedi en çok sevgiyle kucaklanma rekoru kırdı.
Claire Denis’nin “İçimdeki Güneş” adlı filmindeki rolüyle Avrupalı Aktris dalının en iddialı ismi olan Juliette Binoche, güzelliği ve şıklığıyla herkesi büyüledi. Onun göz kamaştıran varlığı ödül almaya geldiği şeklinde yorumlandı ama o da sahnede ağlamaktan konuşmayan Borbely’nin halinden duygulandı ve gözleri doldu.
Kare: Çağdaş Sanatın İflası ya da Kibirli Öznelerin Yükselemeyişi