1997 yılında vefat eden pop-sanat akımına mensup ressam Roy Lichtenstein’in eşi Dorothy Lichtenstein, sanatçının New York, Greenwich Mahallesindeki atölyesini Whitney Müzesi’ne bağışladığını duyurdu.
Atölyenin hemen dört sokak arkasında olan Whitney Müzesi, (yeni yapılan bu binaya 2015 yılında taşınmışlardı.) bu atölyeyi “Bağımsız Çalışma Programı” etkinlikleri için kullanacak. “Bağımsız Çalışma Programı” birbiriyle ilişkili üç bölümden oluşuyor: Stüdyo Programı, Küratörlük Programı ve Eleştirel Çalışmalar Programı. 1968 yılından bu yana varolan “Bağımsız Çalışma Programı” sanat pratiği, küratörlük çalışması, sanat tarihi bursu ve eleştirel yazarlık yapmak isteyen öğrencilere, sanatsal üretimin tarihsel ve sosyal koşullarını incelemenin de dahil olduğu bir ortam sağlıyor. Müze, program katılanlarına, kültür alanlarını oluşturan uygulamaları, teorik ve eleştirel olarak incelemelerini araştırıp uygulamaları için teşvik ediyor. Barbara Kruger, Julian Schnabel gibi birçok sanatçı ve yazar bu programdan yararlandı.
Roy Lichtenstein Vakfı başkanı Dorothy Lichtenstein’nın bağışladığı bu binayı (yaklaşık 9000 m2) Roy Lichtenstein 1987 yılında satın almış ve hem evi hem de stüdyosu olarak kullanmış. Bina uzun zamandır Roy Lichtenstein Vakfı’nın etkinlikleri için kullanılıyordu. Vakıf ve müze, 2018’de çalışmalarının sergilenmesi, korunması ve incelenmesi için Roy Lichtenstein Çalışma Koleksiyonu’nu oluşturmak üzere ortaklık kurdu. Roy Lichtenstein ve Whitney arasındaki yakın ilişki 1965’te, çalışmalarının hem 1965 Yıllık Sergisi’ne hem de 1955–1965 Amerikan Resimleri’nin dahil edilmesiyle başladı, “Üç Manzara”yı içeren düzinelerce sergiyle de devam etti. Halen sanatçıya ait 400’e yakın eserde müzenin koleksiyonunda bulunuyor. Whitney müzesi, Bağımsız Çalışma Programı(nı 2023 yazında, Roy Lichtenstein’ın doğumunun yüzüncü yılında binaya taşımayı planlıyor.