A password will be e-mailed to you.

Orduda her ne kadar hiyerarşik ve disiplinli bir sistem olsa da, savaşlarda orman kanunları geçerlidir. Böylesi bir vahşetin hüküm sürdüğü topraklarda yağma, tecavüz ve katliam kaçınılmazdır. Katletme eylemine sürüklenen askerler, genellikle emre uyma ve insaniyet ikilemini yaşarlar ve eninde sonunda emirlere uyarlar. Gelgelelim insanlık çizgisi bir kez aşıldı mı, geri dönmek son derece zordur. 2016’nın yeni sezon dizilerinden Quarry bu soruyu soruyor: Vahşetin çağrısına bir kez kulak veren insan bir daha medeniyete dönebilir mi?

Quarry Mac Conway tamamlamakla yükümlü olduğu askerlik süresini tamamlar ancak sessiz sakin evine ve güzel karısına rağmen, Vietnam’daki savaşa dönmek ister. Hatta bunun, bilinçli yapılan bir eylemden ziyade açıklanamaz bir dürtü sonucu gerçekleştiğini öne sürebiliriz, vahşet onu çağırmıştır. İkinci Vietnam seferinden kasabasına tekrar döndüğünde ise huzurlu hayat, uzak bir hayalden başka bir şey değildir artık…

Dönüşünün ilk haftasında her şey normal gibi gözükür. Bu zaman dilimi içinde Mac, kendine bir iş bulmaya ve günlük hayata adapte olmaya çalışan herhangi bir savaş gazisi gibi görünmektedir. Bütün bunlar, esrarengiz bir adamın kendisine kirli işler karşılığında büyük paralar teklif etmesiyle altüst olur. Mac, o ilk anda gafil avlanmış olsa da teklifi reddeder; ne var ki silah arkadaşı ve yoldaşı Arthur Solomone, bu esrarengiz adamın ağına düşer. Arthur’un aldığı ilk iş, kendi ölümü ve Mac’in de bu bataklığa saplanmasıyla sonuçlanır.

Dizinin sekiz bölümden oluşan ilk sezonunu, tek bir filmin sekiz sekansı şeklinde ele almak mümkün. Her bölümde yeni birini gözler önüne seren katmanların hepsi, dördüncü bölümde Joni’nin kocasının yüzüne haykırdığı “Sen kimsin?” sorusunu cevaplamaya yönelik. Hikaye günümüzden kırk yıl önce geçse bile, o günün dünyasıyla günümüzde yaşanan kargaşalar ve her iki zamanda yaşamış ya da yaşayan insanların sahip olduğu varoluşsal sorunlar arasındaki benzerlik göz önünde bulundurulduğunda Quarry’nin, bugünü özetleyen bir hikaye olduğunu söyleyebiliriz.

quarry269f6cc18368cbd05a03db308cdb86c859b8f1afa067c78401f6bc95b63ae3551Evde bekleyen(?) eş

Savaştan dönen Mac’in hesaplaşması gerekenler arasında, hatta bunların başında eşi Joni gelir. Mac eve döndüğünde ikisi de değişmiştir ve birbirlerinden sakladıkları şeyler vardır. Joni, bir katalizör karakter olarak karşımıza çıksa da güçlü, ekonomik özgürlüğüne sahip bağımsız biridir. Mac’in kendini bulmasında en büyük rolü o üstlenecektir ama savaş gazisi de bu değişim için istekli olmalıdır. Joni, kimseye muhtaç bir karakter olmaması dolayısıyla ancak karşısındaki çaba gösterdikçe efor sarf edecektir. Zaten yine bu özelliği dolayısıyla, kocası ikinci kez savaşa gittiğinde yavaş yavaş ondan ümidi kesmeye başlayıp bir sevgili edinir.

-spoiler-
Mac, bulaştığı tehlikenin gerçek boyutunu karısı kaçırılınca anlar. Bütün bunların, savaş dönüşü para için bulaştığı bir-iki kirli iş değil de, tohumları ta Vietnam’da atılmış, her geçen gün büyüyen ve çözmediği takdirde bütün hayatını mahvedecek bir sorun olduğunu fark eder. Her ne kadar aldatılmış da olsa, karısının tehlikede olduğunu duyunca bir saniye duraksamaz ve onu geri almanın yollarını araştırmaya başlar. Karısına muhtaç olduğunu kabullenmiştir, ne var ki durum, Joni için böyle değildir. Genç kadın, kendisini kaçıranın elinden kendi çabasıyla kurtulur ve Mac’le beraber bir süre için kasabadan ayrılırlar.

Bu kaçırılma hikayesinde aktif bir şekilde yer almasa da Mac, dersini almıştır; kendisi macera peşinde koşarken karısının ve evinin hiç değişmeden aynı kalmasını beklemeye hakkı yoktur ve yaptıklarının sonuçlarına katlanmalıdır. Karısıyla olan ilişkisini düzeltmek için yapması gereken ilk şey, gururunu bir kenara bırakmaktır; evin giderlerini tek başına karşılayan bir gazete yazarının, silah kullanmaktan başka bir yeteneği olmayan eşi olarak kendisini ne kadar işe yaramaz hissettiğini itiraf eder ve yaptığı kirli işlerin iç yüzünü anlatır. Bu noktadan sonra Joni, onun müttefiği haline gelir. Mac’e, öldürdüğü insanların hedef tahtası değil de birer insan olduklarını anlatmaya çalışır ve daha fazla insanın ölümüne sebep olmadan bu işten çıkmanın yollarını aramaya başlar.
-spoiler-
quarrymv5bowm1ogq1njetyzu1my00zgy4ltg4njqtn2jinwixywezmjiwxkeyxkfqcgdeqxvymjiymji3ndi-_v1_uy1200_cr8906301200_al_

“Kendi yolunu kendin çiz”

Gururunu bir kenara bırakmak, Mac’in ailesiyle olan ilişkisini de (iyi bir şekilde olmasa da) çözmesine yardımcı olur. Bu noktada Tim Burton’ın “Charlie’nin Çikolata Fabrikası” uyarlamasını hatırlayalım. Charlie dışındaki bütün çocuklar, kendi kişiliklerini edinememiş, ailelerinin adeta birer klonu gibi olan tiplerdir. Hikaye bize, hayatta kendi yolumuzu çizmeyi öğütler. Aynı isme ve benzer karakterlere sahip Mac ve zengin bir kadının dominantlığı altında yaşayan bir emlakçı olan babasının ilişkisinde de “armut dibine düşer” atasözünün doğrulandığını görüyoruz.

Üvey annesinin etkisi sonucu babasıyla arasının açılmasını hazmedemeyip, kendisini sürekli olarak anlamsız bir şekilde onları taciz ederken bulan Mac, karısını geri kazanmanın verdiği güvenle onlara bel bağlamamayı öğreniyor. Onlardan alacağını alıp ilişiğini kestikten sonra, sıra ruhunun en derinlerinde saklanan düşmanıyla yüzleşmeye geliyor.

Sezon finali: Şeytanlarla yüzleşme

Savaşlarda, hiyerarşinin en tepesindeki birkaç kişi çıkar sağlarken basit askerler ölür, sakat kalır, hayatları altüst olur. Tabii bu en tepedekiler, gerçek maksatlarını idealist söylemlerle maskelerler. Tarihte Roma İmparatorluğu’nun ve sömürgeci Avrupalı devletlerin yolundan giden Amerika da, işgal maksadıyla girdiği her savaşta, medeniyet ve özgürlük sözlerini dilinden eksik etmez. Gelgelelim, devletler arası iktisat çıkar ilişkileri üzerine kuruludur.

quarry-21

-spoiler-
Sezon finalinde Mac, sadık ve vatansever bir asker olarak yüzbaşıyla konuşurken ona Vietnam Savaşı’nın haklı nedenlerini sıralar; komünizm şeytanının yayılmasını engellemek ve vahşi topraklara medeniyet getirmek. Astını takdirle dinleyen ve ona, kendisi gibi fedakar askerleri bölüğünde görmekten kıvanç duyduğunu söyleyen komutanın, kenevir tarlaları uğruna Quan Thang katliamını gerçekleştiren kişi olması onu, savaşın ikiyüzlülüğünün vücut bulmuş halidir. Bu katliam, tüm Vietnam Savaşı’nın ufak bir modelidir adeta; yüzbaşı askerlerine, tıpkı devletlerinin kendilerine yaptığı gibi, öldürdükleri masum insanların terörist olduğuna inanmalarını emreder.
-spoiler-

Temel hikaye ekseni, savaştan dönen bir adamın içsel şeytanlarıyla kendi kasabasında yüzleşmesinin üzerine kurulu olsa bile, siyahi haklarını savunan örgütlerin ve anti-militarist grupların yükselişte olduğu 70’ler Amerika’sının da dönemsel bir portresi Quarry. Post-travmatik tecrübesi yeni travmalarla dolu bir savaş gazisinin hikayesi, o dönemde, dışarıda komünistlerle, içeride de solcu demokratlarla savaşan Amerika için mükemmel bir alegori. Ayrıca bu gerilim dolu üslup, zaman zaman yerini Blues ve Southern Rock ezgilerinin umarsız, dinamik ve bohem havasına bırakıyor. Bu melodilere aşina ve polisiye hikayelere tutkun ya da ezilen azınlıkların temel hak ve özgürlükleri için giriştikleri mücadelelerden ilham almasını bilen biri, dizide kolaylıkla kendinden bir şeyler bulabilir.

Daha fazla yazı yok
2024-11-02 14:41:07