A password will be e-mailed to you.

28 Ocak’ta yeni ay Kova Burcu’nda. Eğer Chiron (Kayron) kendini feda etmeseydi, Prometheus’un günahları affedilir miydi? İşte bu yeni ay Chiron’un (At Adam-bilge lider) kendisini feda etmeye hiç de gönüllü olmadığını söyleyen bir yeni ay. Yani suçluluktan kurtulmak ve birey olarak yola devam edebilmenin bedeli bir hayli zorlayıcı olacak.

Bir anlamda bu yeni ay, geri dönülemez bir yolculuğun geldiği son nokta olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü, ölüm ve yeniden doğum başlangıcı yaşamsal bir döngü ve gereklilik olarak kabul edilmiyor artık. Sanki günümüzde ve karşı karşıya kaldığımız güncel olaylarda yaşam, hep yaşamak ve kazanmak üzerine kurgulanmış; fedakarlıkların anlamı kalmamış (özellikle de otorite veya kendini öyle zannedenler için).
Gel gör ki Zeus’un (akıl ve sağduyu) müneccime, yani geleceği bilen Prometheus’a ve deneyimle öğrenen Epimetheus’a ihtiyacı var. Hep de olacak.

Zeus’un Prometheus’tan tamamen vazgeçmesi mümkün değil. O zaman eğer bilge adam Chiron geri çekilmezse, ne seçenekler kalır acaba insanoğlu (akıl ve sağduyu) için? Çünkü Chiron bu seferlik kendisini feda edip günahların bağışlanmasını sağlayamayacak veya bunun farkında değil. Sanırım şimdilik insanoğlu için sadece “boş ümitler” geriye kalıyor diyebilirim. Çünkü Pandora’nın kutusu açıldı ve geriye sadece insanoğlunun tek tesellisi olan umutlar ve boş hayaller kaldı. Diğer bütün ızdırap dolu kısıtlanmalar, yaşlılık, hastalık, acılar ve bu gibi olumsuzluklar da serbest kaldığı için insanoğluna kalan tek teselli umutları ve hayalleri.

Kova’daki yeni ay için bu hikayenin yorumu

Bu ay, ilerlemek ve geleceğe dair ümitleri gerçekleştirmek hâlâ mümkün, ama karşılığında sert bir gerçekçilik ve uzlaşmacı bir anlam arayışı ve sağduyu şart. Bunun için kabullenmek, emek göstermek ve inatçı bir kararlılık gerekli. Yani ilerlemek için destek alabilirsiniz ama karşılığını kesin bir şekilde ödemeniz gerekecek. Bu geri ödemeye örnek olarak şunları söyleyebilirim: Verilen sözleri yerine getirmek, sınırları kabul etmek, çalışmak ve kazan-kazan durumları yaratmak ve bu gibi ciddiye alınması gereken taahhütler bir çeşit bedel olabilir. Zaman yönetimi ve planlama şart.

Bu bedelleri ödemek istemiyorsanız, o zaman destek bulamayacağınızı ve yalnız kalacağınızı haber vermek isterim. Bedel ödemeye ve bu dünyanın gereklerini yerine getirmeye razı değilseniz, o zaman bu durumda sizin için fedakarlık demek belki de kendi değerlerinden tamamen vazgeçmek ve kendini kurban olarak görmeyi tercih etmek olabilir. Sonuç olarak gelecek için özgürlükten ve bireylikten bahsedilemez ve geriye sadece suçluluk kalır. Kesif ve derin yaralayıcı bir suçluluk! İleride iyileşmesi zor olan bu yarayla siz meşgulken kaybettiğiniz özgürlüğün farkına varmak da bir hayli imkansız olur.

Geçmişi düzeltmeye çalışmak beyhude

Tüm bu olumsuzlukları en aza indirebilmek için şimdi uzlaşmacı iş birliği fırsatlarını kullanın. Kendi içinizde birey olarak hem gerçeklerle hem kendinizle uzlaşın. Belki bunları değerlendirmek için objektifliğine güvendiğiniz bir danışmana gidin. Bazen diğer tarafı görmek ve olumlu kalabilmek için bu şarttır. Çünkü şimdi hep bana – hep bana demek hiçbir işe yaramayacak. Birlikte iş yaptığınız bir proje grubunuz varsa onlarla kendi özgünlüğünüzü ve otoritenizi koruyabilecek sınırlar dahilinde çalışma ve uzlaşma prensipleri belirlemeye çalışın. Kazan-kazan eşitliğinin sağlanması şimdi en önemli destek hayatınızda. Belki şimdilik uzlaşmak mümkün olmayacak ama en azından bir sonraki sefer için kendi yerinizi ve seçimlerinizi tam zamanında ilan etmiş olacaksınız. Geçmişi düzeltmeye çalışmak beyhude; bugün ve burada olanı ve destekleyen kişileri görmeye çalışın. Her şey sadece burnunuzun dibinde ve en kolay ulaşılabilir halde. Öncelikle buna inanmanız gerek!

Bu dönemde verilen kararlar mutlaka fedakarlık içeriyor. Ama bu fedakarlığın sınırları sizin kimliğinizle, hükmünüzle ve ne yapmak üzere yola çıktığınızla, hatta şimdiye kadar bununla ilgili nelere öncelik verdiğinizle ilgili. İdealler gerçeklik içeriyorsa şansınız var. Eğer idealler sadece esinler ve dilekler olarak kaldıysa, o zaman esinlenmeye ve hayal kurmaya devam edip, uyandırılmayı bekleyeceksiniz. Bu da kısa zamanda sonuca ulaşamayacağınız hayal kırıklıklarına işaret edecek. Çünkü hepimiz için uyku ve hülyalar yoğun sisin içinde ağır basacak.

11 Şubat Ay Tutulması’nda görüşmek üzere.

Daha fazla yazı yok
2024-12-22 14:29:37