sanatatak.com yazarı Selman Akıl, Pirelli’nin sunduğu yeni yaklaşımın kadın hareketine dair iyi niyetli bir aydınlanmadan ziyade bir pazar stratejisi olduğunu düşünüyor.
Tarih boyunca biçimsel olarak kendini yenileyip yenileyip yeniden ortaya çıkan erkek egemen hayat tarzının desturu oldu “At, avrat, pusat!” Modern öncesi toplumların büyük kısmında hüküm süren bu yaşam tarzı modern toplumda da bir takım biçimsel değişiklikler geçirerek hükmünü devam ettirdi. Hepimizin bildiği gibi atın yerini araba aldı mesela ve pusat yani silah kılıç, tüfek, tabanca, av tüfeği ve başka sembolik silahlar olarak bir dönüşüm geçirdi. “Avrat” ise yani kadın da olmadığı halde diğer iki nesne gibi bu yaşam tarzı dinamiğinin içinde bir nesne statüsünde görülmeye devam ederek, modern toplumda da bu sefer kapitalist arzu üretim mekanizmasının nesnesi haline geldi.
Pirelli Takvimi de kuşkusuz yarım asırlık ömründe bugüne kadar özellikle lüks otomobilin arzulanabilmesinin bir tamamlayıcısı olarak kadın bedenini böyle bir işlevi yerine getirmesi için kullandı. Bu seneki takvimde ise ilk kez kadını sadece nesne konumuna indirgemekten vazgeçip, bir tür başarılı kadınlar resmi geçidiyle, kadını bir özne konumunda sunmaya karar verdi. Fotoğraf sanatçısı Annie Leibovitz’in Pirelli Takvimi için fotoğraflarını çektiği bu kadınlar arasında Yoko Ono, Shirin Neshat, Patti Smith ve Serena Williams gibi isimler var.
Ne var ki Pirelli’nin sunduğu yeni yaklaşım kadın hareketine dair iyi niyetli bir aydınlanmadan ziyade bir pazar stratejisi gibi geliyor bana. Her şeyden önce bu senenin takvimiyle belki de daha önceki takvimlerin hiçbirinde olmayan bir reklam başarısı sağladı. Diğer taraftan yapısal olarak gerçekleşen küresel sosyolojik dönüşümün ve bu dönüşümün imgeler üzerinde yarattığı etkileri olumluya çevirecek bir yöntem izlemiş oldu. İnternetin doğup yayılmasından beri şehvetli imgeler artık o kadar şehvetli değil bildiğimiz gibi: İmge bolluğu, hareketli imgeler, interaktif imgeler “şehvet estetiğini” sollayalı, bunu anlamsız ve etkisiz kılalı bayâ oldu. En azından böyle bir estetiğin bir markanın takviminde yer almasının etkisini ortadan kaldıralı çok oldu.
Diğer taraftan, yaşanan yapısal dönüşüm en azından gelişmiş ülkelerde ya da ülke ekonomilerinde kadının toplumsal konumunu iş gücü bakımından daha güçlü kıldı. Çünkü ekonomilerin gittikçe teknoloji merkezli ekonomilere dönüşmesi ve aynı zamanda bunun kültür sektörünü zenginleştirmesiyle kadın iş gücünün küresel iş gücüne katkısı büyüdü. Bir diğer çok önemli etken de kimlik politikalarıyla birlikte feminist teori ve kadın hareketinin yüksek seviyedeki akademik başarısı ve bunun toplumsal geri dönüşü.
Pirelli bu şartlar altında böyle bir “açılıma” gitti gibi geliyor, her ne kadar Annie Leibovitz Pirelli’nin fotoğrafçıları diledikleri fotoğrafları çekmekte özgür bıraktığını söylese de. Proje aşamasındaki onay sürecinde Pirelli’nin bu kararı vermiş olması şiddetle muhtemel.
Pirelli’nin bu seneki takvimi bu şekilde yapacağını duyurmasının ardından feminizm üzerine güzellik üzerinden bir tartışma da başladı. Acaba, Pirelli bu sefer de yeniden kadınları bir takım kategorilerle nesneleştirmiyor muydu? Kadınlar sadece iki uç kategori arasında seçim mi yapmak zorundaydı: şehvetli ve seksi olmak ya da zeki, akılı ve aseksüel olmak? Pirelli, her ne kadar bu seneki takvimde “erkek bakışını” ortadan kaldırdığını iddia etse de böyle bir kategori de yine kadına yönelik bir “erkek bakışı” değil miydi? Sanatçı, Andrea Mary Marshall bu iddia ile kendisi Feminist Takvim 2016 adıyla alternatif bir Pirelli takvimi yaptı ve bunu New York City Garis & Hahn Galeri’de sergiledi.
Sanatçı yaptığı takvimde bir tarafa klasik Pirelli takviminde kadın figürünün özelliklerini yansıtan fotoğraflar kullanırken takvimin diğer tarafına bütünüyle makyajsız ve doğal portrelerini yerleştirdi. Sanatçı hatta doğal fotoğrafların çekiminde çok daha fazla zorlandığını söyledi çünkü bu defa fotoğrafların başarısı makyaj, kurguya değil kendi doğallığına bağlı olacaktı: "İzleyicinin dikkatini özellikle çekecek hiçbir fiziksel göndermede bulunmadan kendi nötr, doğal portresini yapmak gerçekten çok zor. Çünkü bütün bunlar çıktığında geriye bir tek ben kalıyordum."
Sanatçı, Pirelli bu seneki takvim için iyi niyetli olabileceğini düşünse de durumun Pirelli için sadece giyinik ya da çıplak kadınlar arasında bir seçim yapmak olduğunu dile getiriyor. Ama bunun saçma bir yaklaşım olduğu düşünüyor: Kadınlar neden aynı hem zeki hem de zeki olamasın?
Bu takvimi yapmakla erişmek istediğiniz amaç neydi sorusuna da şöyle yanıt veriyor:
“Hiç kimseye ne yapması gerektiğini söyleyemem; bir sanatçı olarak bu benim sorumluluğum değil. Ama kadının cinselliği, nesneleştirilmesi ve cinsel-eşitlik üzerine bir tartışma başlatmak istedim. Yaptığım bu takvimde, her iki tarafta yer alan imgeler eşit şekilde önemli benim için ve eşit şekilde bana ait. Cinselliğim konusunda rahatım, ama bazen makyaj yapmak yerine siyah bir tişört giymeyi tercih ederim. Bütün kadınların da aynı şekilde bunu yapmaya ihtiyacı vardır sanırım. Feminizm henüz "ölmedi". Hâlâ eşitsizlik var ve kadınların kendi hayatlarını nasıl şekillendireceklerine, nasıl düzenleyeceklerine karar verebilmeleri gerekli.”