Pilpeled, 30 Ağustos’tan itibaren Kadıköy’deki Black Flag Art’ta yer alacak kişisel sergisi ve Yeldeğirmeni Mahallesi’nde hayata geçireceği duvar resmiyle İstanbullu sanat takipçileriyle buluşuyor.
1985 doğumlu Tel Aviv’li sanatçı Nir Peled, “Pilpeled” adıyla tanınıyor. Sanatçının kendi adını taşıyan sergisi “PILPELED” 30 Ağustos’tan 1 Ekim 2020’ye dek Kadıköy’ün yeni sanat mekânlarından Black Flag Art’ta yer alacak. Sergide sanatçının İstanbul’da ve İstanbul’dan ilhamla ürettiği yeni işlerinin yansıra siyah beyaz desenlerinden oluşan bir seçki görülebilecek. Ayrıca, Pilpeled, Yeldeğirmeni Mahallesi’nde Talimhane Sokak’ta bulunan bir binanın yan duvarına 15 x 15 metre boyutlarında bir duvar resmi de uygulayacak.
Duvar resimleri dünyanın dört bir yanında
Pilpeled, 2000’lerin ortasından itibaren geliştirdiği özgün tarzı ve siyah beyaz desenleriyle İsrail sanat ve tasarım dünyasının en sıra dışı isimlerinden biri olarak uluslararası üne kavuştu. Grafik, grafiti, illüstrasyon karması ayrıksı tarzı ve monokromatik boya tekniğiyle uyguladığı duvar resimleriyle sokak sanatı alanında önemli bir yer edindi. Pilpeled’in keskin ve kışkırtıcı duvar resimleri Tel Aviv’den Paris’e, Krakov’dan Cape Town’a Berlin’den Los Angeles’a dünyanın pek çok şehrinde yer alıyor. Cesur stili ve içten konu seçimleriyle Pilpeled, dünyada sokak sanatının önde gelen temsilcilerinden.
Kariyerine Tel Aviv’deki kulüpler, partiler için poster ve el ilanları hazırlayarak; arkadaşlarının albüm kapaklarını çizerek başlayan Pilpeled, kısa sürede şehrin sokak kültürünün aranan bir üyesi haline geldi. MTV İsrail için grafik tasarımcı olarak çalıştığı yıllarda pek çok otel, restoran ve kulübün iç tasarımlarını gerçekleştirdi. 2013 yılında Absolut Votka X PILPELED şişe tasarımını yaptı, 2014’te Puma için üretilen ceketlere imza attı, 2015’te Coca Cola’nın Cola Zero kampanyasına elde boyanmış reklam panoları üretti, 2016’da Bensimon için ayakkabılar tasarladı. 2018 yılında Time Out dergisinin en iyi grafiti ödülünü alan Pilpeled, uluslararası müze ve sergilerde yer alan eserleri, kentsel boyutlardan sokak giyimine uzanan farklı mecralara uyguladığı üretimiyle, sanat ve tasarım arasındaki sınırları bulanıklaştırıyor; sokak kültürü, moda ve popüler kültür arasında çekinmeden dolaşıyor.