“Hazır Bilgi” serisinin ilk kitabı, Metin Solmaz’ın hazırladığı “Türkiye’ye Ait 100 Büyük Yanılgı” Ağaçkakan Yayınları’ndan yayımlandı. Ağaçkakan Yayınları’nın ilk yayını olan Türkiye’ye Ait 100 Büyük Yanılgı, akademik iddialara uzak bir bilgi deposu olarak hazırlanmış. Her madde uzmanına sorulmuş, fiziki hata yapmamak için özenilmiş bu kitapla ‘doğru bildiğimiz yanlışların farkına varacağımız’ söyleniyor. Serinin ilk kitabından bir bölümü Metin Solmaz’ın yüksek müsadesiyle yayınlıyoruz.
Don Quijote’nin Türkçesi Don Kişot’tur 
Hayır. Bu konuda iki tane kuralımız var. TDK’ye bağlanıyoruz:
1. Latin harflerini kullanan dillerdeki özel adlar özgün biçimleriyle yazılır: Beethoven, Byron, Cervantes, Chopin, Eminescu, Grimm, Horatius, Molière, Puccini… Bu kurala uyacaksak, Don Quijote diye yazmamız gerekir.
2. Eskiden dilimize yerleşmiş bazı Batı kökenli kişi ve yer adları Türkçe söylenişlerine göre yazılır: Napolyon, Şarlken, Şarl (Demirbaş Şarl); Atina, Brüksel, Cenevre, Londra…
Yok, bu kurala uyacaksak, ki bu kadar eskiden beri bilinen bir romanın adı için bu kurala uymamız beklenir, Don Kihote diye yazmamız gerekir. Hiçbir şekilde Don Kişot diye yazamayız yani.
Peki, Don Kişot nereden çıkmıştır?
Çok basit. Türkçeye uzun yıllar boyu, bir türlü orijinal dili olan İspanyolcadan çeviril(e)memiştir.
Orijinal adı “El Ingenioso Hidalgo Don Quijote De La Man- cha” (La Manchalı Yaratıcı Asilzade Don Kihote) olan, Miguel 20 de Cervantes Saavedra’nın bu büyük eseri konusunda, maalesef uzun yıllar Fransızca çevirilerle yetinilmiştir. Hattâ Reşat Nuri Güntekin’in hem de kısaltarak çevirdiği versiyonu çok popü- ler olmuştur.
Suyunun suyu yapılıp Fransızcadan çevirince de, Fransızların okuduğu hâli bize transfer edilmiştir: Don Kişot.
1605’ten bu yana efsane olan bu eser, şunun şurasında niha- yet 2006 yılında Yapı Kredi Yayınları tarafından İspanyolcadan çevirilmiştir. Çevirmeni Roza Hakmen’dir. Aynı Yapı Kredi Yayınları, Reşat Nuri’nin Fransızcadan çevirdiği kısaltılmış versiyonu Don Kişot adıyla yayınlarken, muhtemelen ortalığı daha fazla karıştırmamak için orijinalini Don Quijote adıyla yayınlamıştır. Yani birinci kurala uymayı tercih etmiştir.
“Hazır Bilgi” serisi nedir, nasıl çalışır?
Bilgi, bugün internet marifetiyle büyük bir hızla yayılıyor. Biz okurken güncellenen ansiklopediler, dergiler var. Hangi yazı, ne kadar okunuyor belli. Eskisi gibi şişirme yazarların nesli tükeniyor. Bunun kötü yanları da var muhakkak. Her şeyden önce, insanları “daha kısa okumaya” sevk ediyor. 140 karaktere felsefe sığdırabilen meşhurlar peydah oldu. Bir süre sonra akademik bilgiyle kolay tüketilir, hazır bilgi arasındaki uçurum iyi- ce açılacak. Ancak insanlığın her durumda kaliteli, güvenilir hazır bilgiye ihtiyacı var. Bugüne kadar memleket sınırlarından içeri sadece çeviri yoluyla giren ya- hut çeviri kokan hazır bilgi, doğal olarak “buraların” olamadı. Hazır yerli bilgi depoları olarak Google kurcalayıp, Vikipedi, Ekşisözlük diye sayıp bolca tıkladıklarımız da, konuyu kitaplık mertebesine getiremiyor. Uzun lafın kısası bütün yollar “güvenilir, titizlikle hazırlanmış bir ko- lay[1] ve yerli bilgi deposu” ihtiyacına çıkıyor. Ağaçkakan Yayınları’nın “Hazır Bilgi” serisinin varlığının ana sebebi de bu.