Geçtiğimiz hafta gerçekleşen bir müzayede sanata dair bildiğimiz ve öğrendiğimiz neredeyse herşeyi unutturdu. Beeple ismiyle bilinen Mike Winkelmann, “Everydays: The First 5000 Days…” (Her Günler: İlk 5000 Gün) adlı işiyle 69,3 milyon dolara alıcı bularak, bir sanatçının hayattayken kazandığı en çok üçüncü meblağa ulaştı.
Dijital imza görevi gören ve bu şekilde kime ait olduğu ve orijinal olup olmadığı blockchain ile doğrulanan sanat eserleri koleksiyonerlerin yeni ilgi odağı. Yeni bir tür dijital varlık oluşturan bu tipte eserler ‘Değiştirilemez Nominal’ (non-fungible token / NFT) adını alıyor. Piyasayı küresel anlamda şekillendirmekte ünlü müzayede salonu Christie’s de NFT varlıkları, açık arttırmaya çıkarmaya başladı ve Beeple‘ın videosu 69 milyon dolara satıldı.
NFT, belki de en basit şekliyle, bir şeyin gerçekliğinin dijital sertifikası diye tanımlanabilir. NFT’ler kripto para birimleri gibi, blockchain (blok zinciri) teknolojisini kullanıyor ve yapılan alışverişler bu teknoloji üzerinden kayıt altına alınıyor. Böylece sanatçı, müzayede şirketlerini aradan çıkararak, doğrudan alıcılara ulaşabildiği gibi, satılan dijital eserin yeniden el değiştirmesi üzerinden de komisyon alabiliyor. Yani yaşayan en pahalı ressam David Hockney‘nin bir resmi 90 milyon dolara el değiştirirken, ressam ilk satışta 18 bin dolar aldığı için bir daha satıştan hiç pay alamıyor, ancak NFT sayesinde dijital sanatçılar, devam eden satışlardan da değişen yüzdelerde pay alabiliyor.
Orijinallik ve sahiplik kavramlarını değiştiriyor
NFT talebinin hızla artmasının en büyük sebebi geleneksel orijinallik ve sahiplik kavramlarını değiştirmesi. NFT işler, bir eserin tek ve gerçek sahibi olma fikri ile koleksiyonerleri cezbediyor. Amerikalı sanatçı Beeple’ın işlerini satın alan ilk kişi Rodriguez Fraile bunu neden yaptığına ilişkin sorulan soruya şöyle yanıt veriyor:
“Louvre Müzesi‘ne gidip Mona Lisa‘nın fotoğrafını çekebilirsiniz ve telefonunuzda buna sahip olabilirsiniz, ama bunun hiçbir değeri yok. Çünkü o dijital versiyonun kaynağı ya da geçmişi yok. Ancak o dijital verinin arkasında kim olduğunu ve kime ait olduğunu kanıtlayabiliyorsanız işte bu, onu çok çok değerli hale getiriyor.”
“Yeni bir dolandırıcılık biçimi”
Mevzu internetten kolayca indirebilmekten öte sanat tarihine adını yazdırmak. Sahip olma isteğinin, fiziksel objenin önüne geçtiği garip bir zaman diliminde 70 milyon dolara bir dijital eser satışı gerçekleşmesi belki bu yüzden. Ancak internetin aynı zamanda çok anonim bir bölge olmasının, açık arttırmalar üzerinde şaibe yarattığı görüşü de var. Fiyatların anonim kişilerce yükseltilebileceği görüşüne sahip olanların sayısı hiç az değil. Blockchain Canavarının Saldırısı (Attack of the 50-foot Blockchain) isimli kitabın yazarı David Gerard, gerçekten NFT satan kişilerin, kripto dolandırıcılar olduğunu savunuyor. Birçok uzman da NFT piyasasının yükseldiği hızda düşebilecek bir balon olabileceği uyarısını yapıyor.
“Beeple’ın Everydays’inde bu müzadeye çıkaracak ne gördünüz?”
NFT sanatın güvenilirliğinin yanı sıra, 69 milyon dolarlık çalışmanın sanat değeri de sorgulanıyor. Geçtiğimiz günlerde kimliğini açıklayan popüler sosyal medya eleştirmeni Jerry Gogosian konuyla ilgili bir canlı yayın yaptı ve takipçileriyle birlikte Christie’s çağdaş sanat ve NFT uzmanı Noah Davis’e kamuoyuna açık bir mektup yazdı. Canlı yayında takipçileriyle birlikte yazdığı ve hesabında paylaştığı mektupta şu soruları dile getirdi:
“Bu çalışmada ilk NFT müzayedesine çıkarmaya değer ne gördünüz?
Everydays: The First 5000 Days işinde ne gibi karakteristiklere hangi sanatsal niteliklere rastladınız?
NFT piyasasına dair ne öngörüyorsunuz?”
Türkiye’den bir NFT satışı
Son dönemde milyon dolarlık satışlar ile gündeme gelen NFT furyasında Türkiye’den de bir isim var. Tarık Tolunay, Galata Köprüsü ve Karaköy’e ev sahipliği yapan “Fractal İstanbul – Pandemi” isimli eserini Blockchain ile imzalayarak satışa çıkardı. Çalışma, 36 bin dolara alıcı buldu.
69 milyon dolarlık NFT eserinin içinde neler var?
“Everydays: The First 5000 Days…” (Her Günler: İlk 5000 Gün) 2007’den 2021’e, 13 yıl boyunca her gün üretilmiş 5000 görüntüden oluşan bir dijital kolaj. İçinde Donald Trump ve Mao’nun gerçeküstü sahnelerinden Pokemon ve Mickey Mouse‘a uzanan ve güncel olaylara yanıt veren görseller yer alıyor.