Miami Art Basel kapsamında Collins parkta yerini alan kadın heykeltraşları yakından bir tanıyalım istedik. 13 ülkeden 26 işin sergilendiği heykel parkta en çok onlar dikkat çekti çünkü…
En büyük sanat fuarlarından biri olan Art Basel, Aralık ayının başında Amerika’da Miami’nin güzel sahilinde sanatçılar, koleksiyoncular ve ünlülerin katılımıyla gerçekleşti. Bu organizasyonun bir ayağı olan heykel parkı, Miami Beach Convention Center yakınlarındaki Collins Park’ta gerçekleşti. Dünyanın dört bir yanından gelen sanatçılar yenilikçi teknikleri ve özgün malzemeleriyle çağdaş heykel sanatının estetik eğilimlerini gözler önüne serdi. 13 ülkeden 26 eserin sergilendiği heykel parkına 8 kadın sanatçı damgasını vurdu. Bu kadınların ortak noktası ne diye sorarsanız tüketim çılgınlığına karşı sağlam bir duruş sergileyerek nesnelere ikinci bir şans vermeleri.
Jessica Stockholder
1959 Amerika doğumlu Stockholder, çağdaş enstalasyon sanatının öncüsü olarak 1990’ların başlarından beri tanınan biri. Sanatsal üretiminde plastik torbalar, plastik kaplar, uzatma kabloları, halı gibi her türlü nesneyi kullanan sanatçının kendine has, kakafonik, enerjik ve bol renkli bir tarzı var. Heykel parkı için oluşturduğu ‘’Angled Tangle’’ isimli eseri için sokaklarda bulduğu renkli malzemeleri kullanmış.
Lynda Benglis
1970 yılında Life dergisi tarafından ‘Pollock varisi’ olarak lanse edilen Benglis, 1974 Artforum dergisinde kedi gözlükleriyle çıplak vücuduna yapay bir penis tutan pozuyla zihinlere kazınarak feminist tarihin efsanelerinden biri oldu. Sonrasında balmumu, lateks, metal, seramik, poliüretan gibi malzemelerin yanı sıra boyaları akıtarak yaptığı çalışmalarıyla kadın cinselliği ve kimliğini irdeledi. İlk defa 1984 New Orleans sanat fuarında sergilediği çeşmesinden bu yana su ve heykelin birleşimi üzerine çalışmaya devam ediyor. Art Basel Miami’de “Pink Lady” isimli poliüretan eseriyle klasik çeşmeleri yeniden yorumlayan sanatçı 2015 yılında İngiltere’de ilk büyük sergisini gerçekleştirecek .
Nancy Rubins
Rubins 1970’lerin sonlarından bu yana yer çekimine meydan okuyan formlar oluşturmaya devam ediyor. Adeta bir çiçek aranjmanı yapar gibi televizyon, küçük ev aletleri, uçak parçaları gibi hurdaları çelik halatlarla bir hurda bulutu haline getiriyor. Amerikalı sanatçı bu karmaşık ve anıtsal eserleriyle tüketim kültürünü yorumluyor. Art Basel’de ‘Our Friend Fluid Metal’ adını verdiği çalışmasında 1950’lerin çocuk parklarının hurdalarını çelik halatlarla birleştirerek devasal bir heykel oluşturmuş.
Sarah Braman
Miami’nin kristal mimarisini yansıtan pembe pleksiglas heykeli ‘Door’, Art Basel’de selfie çılgınlığının uğrak noktası oldu. 1970 doğumlu sanatçı mimari, ışık ve çevre konularıyla ilişkiler kuran heykeller oluşturuyor. Onun heykelleri, pleksiglasi karton ve kontplak gibi basit malzemelerden oluşuyor. Genelde mor ve pembe renklerini kullanıyor. Braman’da, Robert Rauschenberg’in boyalı yatağı ve Larry Bell’in renkli cam küplerinden etkilerini görmek mümkün
Nuria Fuster
İspanyol sanatçı “Pump Iron” heykeliyle belki biraz da olsa Güney Florida’nın takıntılı basketbol kültürüne bir göndermede bulunuyor. Demir bir çubuğun ucuna bağlı basketbol topları Castiglioni kardeşlerin ikonik Arco lambalarını andırıyor. Fuster, egemen olan tüketim çılgınlığını onaylamayarak, eserlerini kullanılmayan mobilyalar, kırık aynalar, çamaşır ipleri, bükülmüş plakalar, eski halılar gibi toplumun kalıntılarını adını verdiği nesneleri kullanarak oluşturuyor.
Ana Luiza Dias Batista
1978 Brezilya doğumlu sanatçı Art Basel heykel parkının en rahatsız edici olarak değerlendirilen ‘Eva’ heykelinin sahibi. Midesinin üstünde yatan dev bir kadın figürünün ayak bileğinin ve omuzunun yanında bir kaç merdivenle çıkılan kapıları bulunan ‘Eva’ heykeli keşif duygusunu tetikliyor. Bu, sanatçının algı sınırlarını keşfetmeye yönlendirmek için gündelik nesnelere sık sık uyguladığı bir yöntem.
Tatiana Trouvé
Zaman, mekan ve bellek kavramlarını sorguladığı heykelleriyle büyük beğeni toplayan Trouvé, 2007 yılında Duchamp Ödülü’nü aldı. Metal, taş, cam, toprak ve su gibi basit malzemeler kullanarak taşlaşmış anlatılar oluşturuyor. “Waterfall” heykeli beyaz beton bir duvar üzerinde uyku ve yumuşaklığı çağrıştıran yatağı, betonla yeniden yorumlayarak fosilleşmiş bir çeşmeye dönüştürmüş. Trouvé, doğal malzemelerin yanı sıra mobilyalar, egzersiz aletleri, ayakkabı, kapı gibi psikolojik anlamları olan hazır nesneler de kullanıyor.
Jessica Jackson Hutchins
Hutchins, 1971 Amerikalı doğumlu bir sanatçı. Heykellerini evine ait eski eşyalar ve insan formunu çağrıştıran seramik parçalarla oluşturuyor. Bunların arasında eskiden evinde kullandığı yemek masası, çocuklarının eski kıyafetleri, kırık sandalyeler, kartonpiyer parçaları ve eski gazete küpürleri bile var. Yani heykeller tamamen ev yapımı. Hutchins, Art Basel için bir hamak ve insan vücudunu çağrıştıran seramik bir form kullanarak esprili bir heykel oluşturmuş
Görsellerin Kaynakları
Jessica Stockholder https://www.artbasel.com/-/media/ArtBasel/Pictures/Press_Image_MB/ONSITE_PUBLIC/PUBLICTUESKaviGuptaChicagoBerlinJessicaStockholder14.jpg / Lynda Benglis http://quillandpad.com/wp-content/uploads/2014/12/Art-Basel-Miami-A-Pink-Lady-1030×772.jpg / Nancy Rubins http://res.artnet.com/news-upload/2014/12/ABMB2014_PUBLIC_Gagosian-Gallery_Nancy-Rubins-9.jpg / Sarah Braman https://www.artbasel.com/-/media/ArtBasel/Pictures/Press_Image_MB/ONSITE_PUBLIC/PUBLICTUESMitchellInnesNashSarahBraman9.jpg / Nuria Fuster https://www.artbasel.com/-/media/ArtBasel/Pictures/Press_Image_MB/ONSITE_PUBLIC/PUBLICTUES_Galer_a_Marta_Cervera_Nuria_Fuster_3.jpg / Ana Luiza Dias Batista https://www.artbasel.com/-/media/ArtBasel/Pictures/Press_Image_MB/ONSITE_Public_Night/PUBLICTUES_Alix_Pearlstein_235.jpg / Tatiana Trouvé http://hyperallergic.wpengine.netdna-cdn.com/wp-content/uploads/2014/12/abmb-public-2014-1.jpg / Jessica Jackson Hutchins https://www.artbasel.com/-/media/ArtBasel/Pictures/Press_Image_MB/ONSITE_PUBLIC/PUBLICTUES_Johann_K_nig_Jessica_Jackson_Hutchins_19.jpg