Rumen sinemasının önde gelen yönetmenlerinden Radu Jude, 71. Berlin Film Festivali’nde zamanın ruhunu eleştirel yaklaşımla yansıtan Kaçık Porno adlı filmiyle Altın Ayı kazanmıştı. İnsanların ikiyüzlülüğünden, darkafalılığından, agresifliğinden, sosyal medya sayesinde ifade özgürlüğünü yozlaştırıp basbayağı ayrımcı olma özgürlüğünü elde etmelerinden söz eden bu anti-konvansiyonel ve cesur filmi şimdiden bir klasik sayabiliriz.
Radu Jude bu yıl festivale, en başarılı Rumen filmlerinde imzası bulunan Ada Solomon’un yapımcılığını üstlendiği bir kısa filmle katıldı: Amintiri de pe Frontul de Est / Memories from the Eastern Front (Doğu Cephesinden Hatıralar). Yarışma filmlerine zor yetiştiğimiz daraltılmış festival programı içinde bir de kısaları izleyemedim. Berlin’de rastlantı sonucu bir cafede karşılaştığımızda filmi izleyemediğime ne kadar üzüldüğümü söyleyince bana link gönderdi, eksik olmasın. İzler izlemez, festivale dair son değerlendirmeden önce bu filmi yazmak istedim…
Jude, son derece etkileyici bir arşiv çalışmasıyla ülkesinin tarihinden çok karanlık bir dönemi gözler önüne seriyor. Romanya’nın komünizm tehlikesine karşı savaşmak için Nazi Almanyasıyla ittifak kurduğu 2. Dünya Savaşı yıllarından belgeleri bir albüm haline getirmiş… Gerçekten bir albüm yapmış: Kırmızı ve mavi benekli cildi iple bağlanmış, eski usul bu albümün ilk sayfasında Albay Radu Korne imzasıyla Bolşevizmle Savaştan Anılar yazıyor…
Romanya Ordusu 6. Alayı’nın 1941 ve 1942 yıllarındaki harekatında çekilmiş birkaç fotoğraf ve subayların onlara düştüğü birkaç notla geçmişin günahlarını ortaya çıkarmış, Radu Jude. Benim ilk aklıma gelen “Sosyalizmden önce Nasyonal Sosyalizmi benimseyen Romanya’nın idarecileri ve askeri yetkililerine oldu?” sorusu… Fotoğraf ve notlarda açık açık Holokost’a katıldıklarını itiraf eden, Yahudiler hakkında nefret dolu önyargılarını dile getiren o subaylar yargılandı mı, hüküm giydi mi, yoksa hemen komünist rejimin komutasına mı girdiler?
Amintiri de pe Frontul de Est, tamamen sessiz bir film. Ne müzik ne başka bir ses kullanmış, Jude. Siyah beyaz fotoğraf ve yazıların art arda kurgulanmasından oluşuyor. Albümün sayfalarına yapıştırılmış fotoğrafları kenarı tırtıklı çerçeveleri içinde görüntülüyor. Geçişlerde notların İngilizcelerini kullanmış. Albay Korne Radu, seyir defterine 21 Haziran 1941 tarihli bir not düşmüş: “Büyük Führer’in 22 Haziran 1941 sabahında Sovyet Rusya’ya karşı Baltık’tan Karadeniz’e kadar sınır ötesi bir harekat başlatma kararına istinaden Bobeica Tepesi’ni ele geçirme emri verdim”. Yol ve nehir geçiş fotoğraflarının ardından 4. Alay komutanı Binbaşı Konstantin Ricman’ın anılarından bir cümle beliriyor ekranda: “Albay Korne Radu’nun, Prut Nehri’ni geçer geçmez yakalanan bütün Yahudilerin idam edilmesi emrini vermesine çok şaşırdım.”
Nehir ve kır manzaraları, bereketli topraklarda hasat, Alman subayların da katıldığı haç ve kilise kutsamaları arasında 6. Alay’ın faaliyetinin Yahudi yakalamak ve katletmek olduğu anlaşılıyor. Pek bir direniş de görmüyorlar… Onbaşı Petro Constantinescu’dan bir ifade asıl amacı doğruluyor: “Onbaşı Constantin Vlasie dedi ki bütün Yahudileri bulup idam etmeliyiz, savaşı onlar başlattı ve Bolşevizmi getirecekler, Haç ve İman uğruna savaşmalıyız.” Arada Alman komutanların yakındığı yağma ve tecavüz suçlamalarına bakılırsa iki onbaşıyla aynı amaçlar uğruna savaşmamış 6. Alay’ın bütün askerleri…
6. Alay’ın albümü bugün yine savaşın eşiğine gelen Ukrayna’dan, Kırım’a, Sivastopol’a, Karadeniz kıyısına kadar uzanıyor… Yıl 1942, mekan Sivastopol olunca kentin o destanlaşan 250 günlük direnişinden birkaç kare, birkaç yorum bekliyor izleyici… Ama burada sona eren 6. Alay albümünde yer almıyor! Radu Jude, askeri arşivden çıkan bu malzemeye müdahale etmemeyi tercih ederek izleyiciye bırakıyor yorumu. 2014’te Ukrayna’dan ayrılarak Rusya Federasyonu’na bağlanan Sivastopol döneminde de Sovyet Donanmasının en önemli üslerinden biriydi.
Jude’nin koca bir tarihi ve Holokost’u iki yıllık bir süreçten enstantanelerle anlatma becerisi gerçekten takdire değer. Üstelik arşiv malzemesine minimum müdahaleyle ve izleyiciyi hiçbir şekilde manipüle etmeye çalışmadan!