Moda Sahnesi, Alman oyun yazarı Thomas Jonigk‘ten Sibel ArslanYeşilay‘ın çevirdiği “Torun İstiyorum” adlı oyunla bir kez daha toplumun önyargılarını, tabularını ve klişelerini sorguluyor.
Otoriteyi ve düzeni bu kez "Baskıcı Anne" temsil ediyor. "Ölü Baba" da duvardaki bir resim ve resmi ideoloji olarak varlığını hissettiriyor. Yıllarca eşi tarafından önemsenmeyen ve aldatılan Anne, iki oğlunun hayatlarını ölmüş kocasının ve çürümüş düzenin normlarına göre yönlendirmeye çalışıyor. Büyük oğlunu yalnız kalmamak için kendine bağımlı hale getiren Anne, yıllar sonra eve dönen küçük oğlunu evlendirmeye karar veriyor. Bir torun sahibi olarak soyunun ve aile mülkünün devamını garanti altına almak istiyor. Rahibin de yardımıyla bu planını uygulamaya çalışırken, oğlu “gay” olduğunu açıklıyor. Annenin seçtiği gelin adayı teyzesiyle birlikte gelince işler iyice çığrından çıkıyor. Torun İstiyorum, toplumun bireysel tercihlere geçit vermeyen, herkesi aynı kalıba dökmeye çalışan baskıcı yüzünü kara mizahla gösteren eğlenceli bir oyun. Aile kurumunun tabularını sorgularken, ataerkil düzenin burjuva ahlakı ve kilisenin çıkarcılığıyla ne kadar uyumlu bir biçimde işlerlik kazandığını gözler önüne seriyor. Babanın yokluğunda eril baskılar “Anne” tarafından da trajikomik bir biçimde sergileniyor. Kadınlar da oğullarına karşı eril dili kullanabiliyor ve onları “normalleştirmeye” çalışabiliyorlar. Bu normalliğin ölçüleri oyunun komik unsuru aynı zamanda. Annenin “normal” olarak yetiştirdiği büyük oğlu Klaus’un kafası da çok karışık, çılgın gibi cinselliğini ortalığa saçmaya çalışıyor. Bütün bu oyun kişileri, yazarı Thomas Jonigk’in ifadesiyle; konforlarından vazgeçmeyen, isyan etmeyen, otoriteye bağlı, uyuşuk refah cesetleri.
Kemal Aydoğan, yönetmenlikte kendine özgü bir ekol oluşturdu. Mümkün olduğu kadar minimal, sade ve işlevsel bir dekor üstünde oyunculukları öne çıkaran bir sahneleme ile oyunun sözünü etkileyici bir biçimde seyirciye iletiyor. Bengi Günay‘ın siyah zemin üzerinde beyaz tebeşirle gerçekleştirdiği sahne tasarımı çok çarpıcı. Torun İstiyorum’un çok iyi seçilmiş oyuncu kadrosu içinde Nazan Kesal yıldızlaşıyor. Ödüllü, iyi filmlerin usta oyuncusu, dramatik kadın karakterlerinden sonra çok farklı bir rolde komedilere ne kadar yakıştığını kanıtlıyor. Kesal’ı her rolünde seyretmek büyük bir zevk. Nazan Kesal oynadığı filmlere olduğu gibi sahneye de kendinden çok güçlü bir soluk katıyor. Dizilerin romantik jönü Caner Cindoruk, bu oyunda tanınmayacak kadar değişik bir karakterde gerçekten çok yetenekli bir aktör olduğunu gösterme fırsatını buluyor. Münircan Cindoruk, “gay” kardeşte abartıya kaçmadan klişeden uzak, sade bir oyunculukla dikkati çekiyor. Aslı Samat, sözde düzeni eleştiren ama sistemde değer kazanmak için çocuk doğurması gerektiğine inanan gelin adayında samimi ve inandırıcı. Sahnenin oyuncu trafiği çok iyi. Tempo hiç düşmüyor. Oyuncular ekip halinde oyunun başarısına katkıda bulunuyorlar.
Torun İstiyorum, eğlendirdiği kadar düşündüren bir oyun. Yaşam tarzlarının tektipleştirilmeye çalışıldığı günümüzde farklılıklara gereksinimimiz olduğunu hatırlatıyor. Totaliter eğilimler ailenin içinde, en yakınımızda başlıyor ve otoriteye boyun eğme toplumun kılcal damarlarına yayılıyor. Torun İstiyorum‘u Moda Sahnesi’nde kaçırmayın.
