A password will be e-mailed to you.

Gezegenliğine burun kıvırdığımız Plüton’un resmine bakıp üzerindeki belli belirsiz kalp şekline içi ısınanlardan mısınız? Peki hiç düşündünüz mü, gelecekte Mars’a ve diğer gezegenlere yapılması planlanan uzun süreli seyahatlerde astronotlar ne yiyecek?

Monako’dan Hong Kong’a dünyanın birçok yerinde üç Michelin yıldızlı restoranları olan Fransız şef Alain Ducasse enteresan işlere girmiş. "Yıldızlar" konusuna en az kendisi kadar hakim bir grup insana yemek hazırlıyor: Astronotlara!

Uzay yemeği denince ilk gözümde canlananlar: Konserveler, bebek mamaları, kuru meyve barları filan. 1961’de Yuri Gagarin, gezegenimizden yüzlerce kilometre uzakta, kendisine verilen diş macunu tübüne benzer iki tübün birinden et püresi diğerinden çikolata emmiş.

Son birkaç yıldır şef Ducasse ve ekibi Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) için özel günlerde tüketmelerine yönelik gurme öğünler tasarlıyor. NASA, konserveleriyle meşhur Fransız gıda firması Henaff ve şef Alain Ducasse’a teklif götürmüş. Henaff’ın 214 çalışanı ve Michelin yıldızlı şef, Uluslararası Uzay İstasyonu için yirmi beş yemekten oluşan bir menü oluşturmuşlar. Bu gurme öğünler doğum günü, paskalya, aralarına yeni bir astronotun katılması gibi özel günlerde yeniyormuş. Kereviz püresi, ördek göğsü, ıstakoz, çikolatalı pasta bunlardan sadece birkaçı.

Alain Ducasse bu işte kar amacı gütmediğini söylüyor. Kendisine komple Büyük Ayı takımyıldızının verileceği günü bekliyor olabilir. Tahmin edeceğiniz gibi bu iş mutfakta hazırlayıp, masada kibar kibar bekleyen müşteriye yemeği göndermeye benzemiyor. Hijyen ve besleyicilik çok önemli. Yiyeceklerin, vakumlu kaplarda ve kutularda, yenecekleri ana kadar lezzetlerini koruması gerekiyor. Porsiyonlar buradakinden daha küçük ve daha az tuzlu olmalı. Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki astronotların kendi ülkelerinin uzay araştırma programlarınca onaylanmaları da ayrı mesele. Zaten Fransız Henaff firması ABD Tarım Bakanlığı’nın kriterlerine uygun üretim ve paketleme yaptığından dolayı da bu iş için tercih edilmiş. Amerikalılar pinpirikli adamlar, başkanları İstanbul’a geldiğinde tuvaletini de yanında getirmişti hatırlarsınız.

Şef Alain Ducasse’ın yeni görevi ise Mars’ta akşam yemeği!

Gelecekte Mars’a ve diğer gezegenlere yapılması planlanan uzun süreli seyahatlerde astronotlara sunulabilecek lezzetli yemekler istemişler şeften. ESA ( European Space Agency) uzayda seralarda tarım yapabilmenin yollarını araştırıyor. Deneyler yapıyor. Yetiştirebileceklerini tahmin ettikleri bazı sebzeler de var. Şef Ducasse’a bu sebzelerin neler olduğu söylenmiş ve tasarlayacağı yemeklerin en az %40’ının uzay mahsüllerinden oluşması istenmiş.

NASA, kuralları gereği uçuşlarda astronotların yanlarında getirdikleri abur cuburların markalarını ifşa etmiyor. Ama yine de neredeyse hiçbir uzay yolculuğunda M&M çikolata drajelerinin eksik olmadığı biliniyor. Yerçekimsiz ortamda havaya fırlatıp yenmesi pek keyifli oluyormuş.

Gezegenliğine burun kıvırdığımız Plüton’un resmine bakıp üzerindeki belli belirsiz kalp şekline içi ısınanlardan mısınız? Son zamanlarda okuduğum en etkileyici yazılardan biri Dr. Bahar Eriş’e ait. Üstün yetenekli çocukların gelişimi üzerine odaklanan akademisyen yazar, ülkedeki son gelişmelerden sonra tüm çocukları Plüton’un üstündeki o kalbin içine yerleştirmeyi planlıyor. Oyuncakları, kitapları, filmleri, şarkıları ve resimleriyle birlikte. Bahar Hanım ve minik yol arkadaşlarının Plüton yolunda çok eğleneceklerini tahmin ediyorum.

Bu arada, Wikileaks skandalının patlak verdiği günlerde ortalıkta dolaşan en ilginç söylentilerden biri de çok üst düzey bir yöneticimizin Amerika’ya şöyle dediğiydi: " Abi, gerekirse 20 tane Boeing uçak alalım sizden ( o dönemde Boeing ile Airbus arasında rekabet var), siz de karşılığında bir Türk’ü uzaya çıkarın." Neticede, Dünyayı Kurtaran Adam gibi bir filmi sinema tarihine kazandırmış, Turist Ömer’i uzaya yollayıp tuzsever hatunlara yalatmış insanlarız. Bizim astronot gurme menü paketinden zeytinyağlı yaprak sarma veya közlenmiş patlıcan çıkmayınca kimbilir nasıl boynunu bükerdi. 

Daha fazla yazı yok
2024-11-02 20:30:01