Vize krizi, dolar vs. derken madem ABD’ye gidemiyoruz, o zaman Amerikan edebiyatının nevi şahsına münhasır cazibesine kapılıp bazı önemli yazar ve öykülerini tekrar hatırlamakta fayda var diye düşündük ve mini bir seçki hazırladık…
Çağdaş Amerikan öykülerinde ortak bir tavır var: İnsanın genelde pek hoş olmayan hatta “kirli, çirkin” ama bir o kadar da gerçek yönlerinin aktarımı söz konusu. Tekinsizlik hissiyatı, gündelik hayata ilişkin rahatsız edicilik ve çoğunlukla yalınlık bunlar okura sürekli eşlik edenler…
John Cheever, banliyönün Çehov’u
Birilerini okurken başka birilerine benzetmeyi, tanıdık bildikle yakınlık kurmayı her zaman sevdiğimizden Cheever için de “banliyönün Çehov’u” benzetmesi yapılır genelde. Bullet Park, Falconer en efsane kitaplarından. Amerikan rüyasıyla banliyöyü kaynaştırıp yeni bir sınıf yaratmış Cheever. Dili de bol mizahlı ve keskin.
Raymond Carver, dirty realism’in kurucusu
Amerikan öykücülüğünün önde gelen isimlerinden. Birdman filminde sıklıkla bahsedilen yazar. Robert Altman, Short Cuts’ı Carver’ın öykülerinden esinlenerek çekiyor. Aşk Konuştuğumuzda Ne Konuşuruz üzerine en çok konuşulan kitaplarından. Öykülerinde genelde başlarına günün birinde tuhaf şeyler gelen ve hayatı değişen sıradan insanlar var ve bir şekilde hayatlarına devam etmek zorundalar.
John Updike
Rabbit gibi, Bech gibi seri kitaplarındaki tiplemelerle keskin mizah anlayışını ve tabii ki gündelik sıkıcılığı bir araya getiren kült Amerikan yazarlardan. Yazdığı dönemler malum Soğuk Savaş yılları, kargaşa ve hiçlik hâkim havaya. Tavşan Kaç’ta Harry birden yok oluşunu şöyle anlatır mesela: “Bir baktım, bütün hayatım onu getir bunu götürle ve onun yarattığı ardı arkası gelmeyen karışıklığı toparlamaya çalışmakla geçiyor. (…) Derken birden, kurtuluşun aslında hiç de zor olmadığını dank etti kafam, yapmam gereken tek şey çekip gitmekti ve çok kötü ama pek kolay oldu bu.[1]”
Flannery O’Connor
“Yazar her şeyi tamamladıktan sonra geriye açıklanamayan bir sır kalmalıdır” diyen, güney gotiği denen tarzın ustalarından. Genç yaşta hayata veda eden yazarın oldukça fazla öykü ve denemesi var. Öte yandan lise ve üniversite gazeteleri için hazırladığı illüstrasyonlar da mevcut. Öykülerindeki geriliminin en baskın anında bile okuru şaşırtmayı çok iyi beceriyor ve her öyküsünde neredeyse sinemayla bir bağ kurmak mecburi istikamet…
Liste tabii ki çok uzun: Eudora Welthy, Philiph Roth, Joyce Carol Oates, Cynthia Ozick, Fitzgerald, Willa Cather, Hemingway… sonbahar ve yaklaşan kış, belki de biraz Amerikalı öykücülerin öykülerindeki gibi “kirli günler” ekseninde bu seçkiyi hazırladık.
[1] Alef Yayınları, İstanbul, 2008