Almanya’nın Köln şehrinde yer alan Museum Ludwig(Ludwig Müzesi), 20. yüzyılda yaşamış Alman ressam Ursula Schultze-Bluhm’un sergisine hazırlanıyor. Ursula—That’s Me. So What?(Ursula—Yani ben. Ne olmuş?) adlı sergide, 43 tanesi müzenin koleksiyonuna dahil olmak üzere sanatçıya ait toplam 237 eser gösterilecek. Almanya’da yetişmiş en önemli kadın ressamlardan birisi olan Ursula’ya ait sergi, sanatçının külliyatına taze bir bakış imkanı sunarken aynı zamanda, 30 yılı aşkın zamandır sanatçıya dair yapılmış en kapsamlı gösterim olacak. Sergi 18 Mart-23 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek.
Yaşamı ve çalışmalarında alışılmışın dışında bir artistik bağımsızlık hissiyatı uyandıran Ursula Schultze-Bluhm, 20. yüzyıl Almanya’sının en etkin ressamlarından birisi oldu. 1921’de Mittenwalde’de dünyaya gelen ve 1999’da Köln’de hayatını kaybeden sanatçının icraatı incelendiğinde Sürrealizm idealini yalnızca bir stil olarak değil ama bir tavır olarak yansıttığı görülüyor. Çalışmalarında, hayatın gerçekliğini bozarak içinden bir takım acayiplikler çıkaran Ursula, düşlediği yeni dünyalarla toplumdaki ve sanattaki otoritelere meydan okudu. Sanatçının sahip olduğu bu ütopik hayalcilik Leonora Carrington, Leonor Fini, Dorothea Tanning, ve Unica Zürn gibi sanatçılarda da karşılık buldu.
“Ben zahiriyim”
Sürrealizm, kişisel mitoloji ya da saf resim gibi terimlerin sanatçının yalnızca belirli taraflarına değebildiği bir durumda Ursula’nın çalışmalarındaki esansı kategorize etmek imkansıza yakın bir şey oluyor. Fransız çağdaş ressam Jean Dubuffet’nin 1954’deki unutulmaz sergisi için keşfettiği Ursula’nın çalışmaları, sıklıkla mitolojiyi referans alsa da, aslında sanatçının duygu durumlarını, korkularını ve saplantılarını da yansıtır. Ursula Schultze-Bluhm, alışılmamış paralel dünyalarını karakterize ederken, “Vizyonumu gerçeklik üzerinden empoze ediyorum, ben tamamen zahiriyim.” der.
Açılışının 17 Mart’ta Ludwig Müzesi’nde yapılacağı sergide, Ursula’nın büyüleyici ve kendinden emin çalışmalarının yeni nesil müze ziyaretçilerine tanıtılması hedefleniyor. Gösterimde, kadının kendi kaderini tayini ve yerleşmiş cinsel kimlik politikasına dair mücadele dahil birçok farklı ve gündemdeki meselelerin Ursula’nın bireyselliği sayesinde çalışmalarında yer bulduğu açığa çıkarılıyor. Hayattaki her şeyin birbiriyle bağlantılı ve birbirine bağımlı olduğuna dair bir dünya görüşüyle birlikte.
18 Mart-23 Temmuz 2023’de Ludwig Müzesi’nde gerçekleşecek olan Ursula—Yani ben. Ne olmuş? adlı serginin küratörlüğünü Stephan Diederich üstlenecek.