Kendimizi dünyanın merkezine koyma zamanı. Kulağa çok hoş gelmese de durum böyleyken, birden koşulların tam tersine döneceği bir dizi toplumsal olayın ve vicdan sorumluluklarının içinde kalacağımız bir ay tutulması var. 7 Ağustos Pazartesi geç saatlerde (21:12), 15 derece Kova Burcu’nda.
Kişisel ve toplumsal dramların vuruculuğunun artacağı bir zamandayız. Söz konusu dram ve abartma olunca, etkisi sadece bu iki haftayla sınırlı kalmayacak. Eğer dramı seviyorsanız (ki herkes belli ölçüde sever) önümüzdeki bir buçuk yıl şanslısınız. Her şey kolayca büyük veya küçük çaplı bir drama, renkli ve heyecanlı bir oyuna dönüşebilir. Bu gerçekten sanatsal olarak dramın içinde olanlar veya canlandırmaya çalışanlar için iyi bir zemin, potansiyel ve sahne ortamı hazırlarken, sıradan ve eşitlikçi yaşamak isteyenler veya gerçeği arayanlar için pek elverişli koşullar getirmeyebilir.
Bu ay tutulmasıyla birlikte, hayalleri ve yaratıclığı besleyen yeni toplumsal ifade ortamları arayanlar için pek çok fırsat, yeni fikirler ve ilhamlar ortaya çıkabilir. Tüm yeni teknolojik girişimler için daha hızlı gelişim vaad eden zamanlardayız. Yeni fikir liderleri keşfetmek ve kitlesel ilgiyi belli bir kanala çekebilmek için de oldukça elverişli koşullar oluşabilir. Bu koşullar ve potansiyel toplumsal platformda iyi ve kötü akışta kullanılabilir.
Ay tutulmasının kişisel açıdan anlamı
Kadersel etkinin vurgulandığı bir Ay tutulması. Kadersel sözcüğü belirsiz ve müphemdir; ama bu tutulma, 21 Ağustos Güneş tutulmasının hemen öncesinde bir bitişe ve sonuca işaret ediyor. Belki tam olarak şimdi pratikliğe dökülmemiş ve henüz fikir aşamasında olan bir sonuç bu. Ancak önemli olduğunu söylemeliyim. Belki kendi kararınız, belki bu koşullara bir şekilde sizi toplumsal olaylar sürükledi. Bu kararın veya sonucun içinde eşit yaşamak, adalet, özgürlük,macera ve umut olabilir. Bu kavramlar arayışınızın başlangıcını ve aynı zamanda sonucunu da getirebilir. Her ne olursa olsun, artık dinamik bir kendiliğinden oluş başlatılmış ve geride bırakılacak olan seçilmiş. Söz, fikirler ve umut geride kalmış; inisiyatif motivasyonu başlamış. Yani çarklar geleceğe doğru dönmekte, bunu ister inisiyatifinizle yapın, ister farkında olmadan yapın… Her iki seçenekte de idealize ettiğiniz gibi yapamayacaksınız; bu öngörüyle ilerlemeniz belki kendinizi daha fazla merkeze almanızı sağlar, bunu sık sık hatırlamak rahatlatıcı olabilir. Çünkü biten ve sonu gelen her şeyi bırakabilmek için taraf olmanız gerekecek. Bulunduğunuz taraf kendi tarafınız olsun. Şimdi en ideali bu şekilde bulabilirsiniz.
Acele etmemeniz için uyaracağım. Çünkü, henüz tam olarak bitiş aşaması tamamlanmadı. Henüz hali hazırda bitmesi ve geride bırakılması gerekenler var. Bunu da sistematik bir şekilde yapmakta büyük fayda var. Bu haftalarda istekler, ego, arzular ve bunların hemen karşılanması ısrarı telaşlı bir hal alıyor. Kolayca ve umarsızca bunların peşinden gitmek ve seçimlerin hiç birinin sonucuyla yüzleşmemek cazibesini koruyor. Ancak henüz yeni koşullar tam olarak karşınızda değil. İlk ipuçları için en azından eylül ayını beklemeniz gerek.
Bekleyeceğiniz en son şey empati ve duyarlılık
Bu ay tutulmasında özellikle idealizm ve duyarsızlık üzerine dikkatli olmanızı öneririm. Duyarsızlık bir salgın gibi yayılacak. Bu yüzden dışarıdan bekleyeceğiniz en son şey empati ve duyarlılık olsun. Kendiniz için de bu iki kriterin hangi aşamasında olduğunuza dikkat etmelisiniz. Eşitlik adına veya kendi bireyliğinizi merkeze almak adına nasıl seçimler yapmaktasınız? Bilin ki bunların karşılığı aynen şimdi yaptığınız seçimler ölçüsünde önünüze gelecektir. Sonra “ben bunu hak etmiyorum” ya da “niye böyle oldu” diye suçlayıp şikayet etmeyin. Ya şimdi diğerlerini (kendinizi) kale alın, ya da sonuçlar (diğerleri) sizi kale almadığında suçlayıcı, kendinize de zalim olmayın.
Klişeleşen boyutlarda dışarıdan (diğerlerinden) ilgi, alaka, sevgi ve merkeze alınma beklentimiz artıyor. Bunları kimlerden beklediğinize dikkat edin. Eğer arzuladığınız karşılığı alamıyorsanız, o zaman daha önceki duyarsızlığınızın veya seçimlerinizin karşılığı olduğunu anımsayın. Bu durumun negatif olduğu anlamına gelmez. Belki başka arkadaşlıkların, yeni seçimlerin veya sadece farkındalığın ve yeni soruları keşfetmenin zamanı gelmiştir. Geleceğe odaklanmakta fayda olabilir. Ne de olsa eşitlik ve özgürlük adına ayrılık getiren bir dönemdeyiz.
Önünüzde 1,5 yıl var
Yeni seçimler dinamizm, kararlılık, heves, cesaret, cömertlik ve canlılık gerektiriyor. Bundan sonrası biraz inanç, biraz umut ve sonucu: tatmin edici özgürlük (bilinmeyenin sınırlarında). Tatmin edici bilinmeyen özgürlük her zaman için ürkünçtür, hiç denenmemiş ve keşfedilmemiş olduğu için başlangıçta çaresizlik ve dışlanmışlık hissi verebilir. İşte bu yüzden kendinizi merkeze almalı ve neyin mücadelesini verdiğinizin sorusunda kararlı (taraf) olmalısınız, belki o zaman cevap hayatınızı değiştirebilir. Bunun için önünüzde 1,5 yıl var.
…Tekrardan 1998 ve 1999’u hatırlayın hangi önemli eşikten geçmiştiniz ? O zamanlardaki sorunuz neydi? Şimdi ne oldu? Zaman hangi komplikelikte ve olgunlukta soruyu değiştirmenize sebep oldu ? Hedefleriniz ve kendiniz aynı merkezde misiniz, çünkü bu sefer değişimi irade ile yapabilmeniz gerçekten daha kolay, sadece o ilk adımı kendi merkezinize odaklı kalarak atmanız ve aşina olandan ayrılığı göze almanız gerek.
Kendi tarafınızı gönlünüzce belirleyebilmeniz dileğiyle.