Engin Ardıç, bugünkü yazısında Paris’te hep yok olan eski sinemaları sıralamış da, korunan nice örnekten hiç ses yok. Bunlara en güzel örnek Louxor…
Biz size güzel bir örnek verelim. Paris’te 1921 tarihli dış cephesi neo kolonyal ve art déco, süslemeleri ve iç dekorlarıyla oldukça barok, hatta kitch bir sinema, Louxor. Her açıdan bir dönemin önemli bir izi. Barbès mahallesinin daha çok göçmenlerin yaşam alanı halini aldığı 1980’lerin başında, diskoteğe dönüştürülür. Yıllar sonra, mahallenin ve sinemaseverlerin verdiği tutkulu mücadele sonucunda Paris Belediyesi 2003’te sinemayı satın alır ve Louxor’u, tüm süslemeleri ve cephesiyle, "yerinde" koruyacak uzun bir restorasyon işine girişir. Sinemanın altına iki küçük sinema salonu daha eklenir. Ve nihayet Louxor, birkaç gün önce, 17 Nisan 2013 günü, sinemaseverlere ve Parislilere kapılarını açar. Yukardaki ana salona sinemaseverlerin çok iyi bildiği büyük Mısırlı yönetmen Yusuf Şahin’in adı verilir… Batı’daki kolonyal Mısır imgesinden Arap uyanışının simge isimlerinden biri Yusuf Şahin’e uzanan bir yol, bir Mısır nehridir artık, Louxor… Paris Belediyesi’ne bizden bir alkış! Vivet Kanetti’ye de kucak dolusu teşekkür. Bu bilgileri @vivetchka tweetlerinden aldık çünkü…