"Sanatın hakikatle hiçbir ilgisi yoktur. Hakikat şeyler arasındadır. Nesnel olmak isteyen kişi tek taraflıdır; tek taraflı olan kişi aşırı detaycı ve sıkıcıdır." Asger Jorn’un kardeşi Jörgen Nash’in ihraç edilmesiyle Hollanda, Alman ve İskandinav bölümleri olarak ikinci bir Durumcu Hareket oluşturanların metinleri ilk kez ortaya çıkıyor.
Uluslararası Durumcu Hareket, 1957’de iki avangard grubun, Asger Jorn önderliğindeki Hayalci Bauhaus için Hareket ve Guy Debord önderliğindeki Uluslararası Harfçi Hareketin birleşmesiyle İtalya’nın kuzeyinde Cosio d’Arroscia’da kurulmuştu. Hayalci Bauhaus için Hareket, Cobra’dan ayrılmalarla ortaya çıkmış bir gruptu. Uluslararası Harfçi Hareketin Isodore Isou önderliğinde 1950’de kurulmuş avangard bir edebiyat hareketiyken, 1950lerin ortasından itibaren Guy Debord önderliğinde politik bir gruba evrilmişti. Isodore Isou Almanların Romanya’yı işgaliyle İstanbul’a kaçmış orada Hurufilikle temas etmiş genç bir yahudi şairdi. Böylelikle İkinci Dünya savaşı sonrasında çözülmeye başlayan Gerçeküstücü Hareketin dağılmasının işareti olabilecek bu gruplar başka mevzilerde, başka veçhelerde birleştiler…
Cezayirli, Belçikalı, İngiliz, Alman, Hollandalı, İtalyan ve İsveçli sanatçı ve düşünürlerin katılımıyla, Durumcu hareket Uluslararası bir kimliğe büründü ve çeşitli ülke seksiyonları oluştu… 60’ların başında bazı sanatçılar hareketten ihraç edildi… Tartışmanın temel sebebi Debord önderliğindeki Paris çevresindeki teorik grup sanatı kendine özgü bir etkinlik olmasını red edip devrimci eylem içinde eritilmesini savunuyorlardı…
Asger Jorn’un kardeşi Jörgen Nash’in ihraç edilmesiyle Hollanda, Alman ve İskandinav bölümleri ikinci bir Durumcu Hareket oluşturmak üzere ayrıldılar…
Geleceğin Kozmonotları bu ikinci Durumcu Grubun metinlerinin bir çoğunu ilk kez ortaya çıkarıyor..
Sloganlar
1. Şehrin tasarımcısı kalpazandır.
2. Kültür, kültür endüstrisidir. Kültür endüstrisi dolandırıcılıktır. Dolandırıcılık yapıtla aynı şeydir. Kültür endüstrisi = örgütlü boş zaman.
3. Bugün insan çevresinin planlanması yalnızca şematik yaşam formlarının planlanmasıdır.
4. Kültür endüstrisi ve şehir plancıları halkı burunlarından tutup sürüklemektedir.
5. Dünya ve iletişimin her anlamı oyuncu yaratıcılık eylemlerine açılmalıdır.
6. Kültür endüstrisi halkı kültüre katıldıklarına inandırır.
7. Şehir = örgütlü boşluk. Jørgen nash, Jens Jørgen Thorsen & Dieter Kunzelmann (Sayfa: 129)
Spur Manifesto
1. Bugün, ahlakî yeniden silahlanmaya karşı çıkan, geleceğin taşıyıcısı olan bir sanatsal yeniden silahlanma var. Avrupa büyük bir devrimin, benzersiz bir kültürel isyanın eşiğinde.
2. Özgürlüğün son kalesi olan sanat kuşkusuz onu her türlü imkanla savunacaktır.
3. Bizler, teknikleşmiş makinenin devasa çirkin yapısını protesto etmeyi amaçlıyoruz. Kültürel bir çöl yaratan akılcılığa [rasyonalizm] karşı çıkıyoruz. Otomatik olarak işleyen düşünce, fikir yoksunluğunu, akademiciliği, atom bombasını doğurmuştur.
4. Dünyanın, demokrasi ile komünizmin ötesinde yenilenmesi kolektif düşünce yoluyla değil, ancak bireyciliğin yenilenmesiyle gerçekleştirilebilir.
5. Kültür yaratmak isteyen aynı zamanda onu yıkmalıdır.
6. Kültür, hakikat, ebedilik gibi kavramlar, hatta diğer sanatçılar bizi ilgilendirmiyor; bizler kendi yaşamlarımızı kurtarmalıyız. Sanatın maddi ve manevi durumu o kadar acıklıdır ki, sanatçılardan hoş bir tarza resim yapmaları istenemez. Ancak ne oldum delisi tipler böyle resim yapabilir.
7. Temel araştırma tümüyle bilimseldir ve uygulamalı araştırma tümüyle tekniktir. Sanatsal araştırma özgürdür; bilim ve teknikle hiçbir ilgisi yoktur. Bizler, sanatı teknik gaddarlığın aracı hâline getirmek amacıyla onu bilimsel yapmaya yönelik girişimlerine karşı çıkıyoruz. Sanat içgüdüye, ilkel yaratıcı kuvvetlere dayanır. Bu özgür ve yabanıl kuvvetler, düşünsel [entelektüel] spekülatörlerin alayını hiçe sayarcasına daima yeni, beklenmedik biçimlerin ortaya çıkarılmasını zorlarlar.
8. Sanat, çınlayan bir gonk darbesidir; yankısı, boşlukta yolunu kaybeden taklitçilerin çığlığıdır. Teknikle yer değiştirmesi sanatsal gücü öldürür.
9. Sanatın hakikatle hiçbir ilgisi yoktur. Hakikat şeyler arasındadır. Nesnel olmak isteyen kişi tek taraflıdır; tek taraflı olan kişi aşırı detaycı ve sıkıcıdır.
10. Biz, her şeyi kucaklıyoruz.
11. Bıkkın kuşak, kızgın kuşak, bunların hepsi geçip gitti. Şimdi sıra kiç kuşağının. KİÇ, KİR, GERÇEK ÇAMUR, KAOS KONUSUNDA ISRARCIYIZ. Sanat, içinde kiçin büyüdüğü gübre yığınıdır. Kiç sanatın kızıdır: Kız genç ve rayihalı, annesi ise leş gibi kokan bir kocakarıdır. Tek bir şey yapmak istiyoruz: Kiçi yaymak.
12. Bizler HATAyı istiyoruz. Konstüktivistler ve Komünistler hatayı ortadan kaldırıp ebedi hakikati yerleştirdiler. Bizler hakikate, mutluluğa, tatmine, hak duygusuna, şiş midelere, AHENKe karşıyız. Hata, insanın en harika yeteneğidir! Neden insan burada? Artık kendisine uygun düşmeyen geçmişin hatalarına yenilerini eklemek için.
13. Bizler, soyut idealism yerine samimi nihilizmi istiyoruz. İnsanlığın en büyük suçları hakikat, dürüstlük, ilerleme, daha iyi bir gelecek adına işlenmiştir.
14. Soyut resim, bayatlamış hakikatleri tekrarlayıp durmak için uygun bir bahane arayan miskin ruhun gülüp eğlendiği bir yer, boş bir estetizm hâline gelmiştir.
15. Soyut resim, YÜZLERCE KEZ ÇİĞNENİP masanın altına yapıştırılmış BİR SAKIZdır. Bugün, konstrüktivist ve yapısalcı ressamlar bu kuruyup taş gibi olmuş sakızı bir kez daha çiğnemeye çalışıyorlar.
16. Soyutlamayla birlikte dört boyutlu mekân kendi başına bir şey hâline gelmiştir. Geleceğin resmi ÇOK BOYUTLU olacaktır. Önümüzde sonsuz boyutlar açılıyor.
17. Sanat tarihçileri, gereken her manevi devrimi aydınların yemek masasına sohbet mezesi yapıyorlar. RUHUN YÜKÜMLÜ KILINMAMASI İÇİN MİLİTAN BİR RUH DİKTATÖRLÜĞÜne karşı çıkacağız.
18. Güzel resimler yapmak kusurumuz değil. Hatta böyle yapmak için çaba gösteriyoruz. Bizler küstah ve aykırıyız. Bizler tanımlanamaz olanız.
19. BİZ ÜÇÜNCÜ EXPRESYONİST DALGAYIZ. BİZ ÜÇÜNCÜ DADACI DALGAYIZ. BİZ ÜÇÜNCÜ FÜTÜRİST DALGAYIZ. BİZ ÜÇÜNCÜ GERÇEKÜSTÜCÜ DALGAYIZ.
20. BİZ ÜÇÜNCÜ DALGAYIZ. Biz dalgalar deniziyiz (DURUMCULUK).
21. Dünyayı bu enkazdan ancak biz kurtarabiliriz. BİZ, GELECEĞİN RESSAMLARIYIZ. SPUR Grubu:H. Prem, H.P. Zimmer, E. Eisch, H. Sturm, L. Fischer, A. Jorn, D. Rempt, G. Britt, G. Stadler(Sayfa: 44-45)
http://www.nebulabooks.dk/