Yeşilçam’ın efsanevi ismi Kemal Sunal’ın sanat yaşamı boyunca biriktirdiği eşyaları ve filmlerinin balmumu heykellerinden oluşan Kemal Sunal Müzesi, ziyaretçi akınına uğruyor.
Kemal Sunal Müzesi’ni ziyarete gittiğimde böyle bir izdihamla karşılaşacağımı tahmin etmemiştim, aylardan Ramazan, akşam üstü iftar saatine az kalmış. İnsanlar evlerine çekilir diye düşünmüşüm. Ama Göztepe 60. Yıl Parkı’ndaki müzeye yaklaştıkça gördüğüm kalabalığa inanamıyorum. Her yaştan, her cinsten, her sınıftan, büyük bir kalabalık, sıraya girmiş bekliyor. Kuyruk uzun mu uzun. Sabah “İstanbul Senin” uygulamasından ücretsiz biletimi oluşturmuşum. Sanıyorum ki girivereceğim. İçeriye giren uzun kalıyor ve bina içine çok kalabalık almak istemedikleri için kuyruk çok yavaş ilerliyor. Gazeteci kimliğimizi beyan etmek de işe yaramıyor, illa ki İBB’den aranmaları gerekiyor. Bunu İBB Kültür’ün çözmesi gerek. Basın her zaman bu tür yere kartını göstererek öncelikli ve ücretsiz olarak girer, işi bu.
Kemal Sunal Bir Efsaneydi
Bu ilgi, Kemal Sunal’a olan büyük sevgiden kaynaklanıyor. O bir halk kahramanıydı. 81 film çekmiş, orada sevimli bir aptalı oynamıştı. Ama o aptallığının altıda aslında saflık, temizlik, dürüstlük yattığı için çok sevilmişti. Köylü kurnazlığı da vardı, ufaktan oyun geliştirip hakkını geri alışı da. Kemal Sunal bir efsaneydi. Sinemaya ayak bastığından beri bütün kostümlerini, bütün aksesuarlarını, her şeyini biriktirmiş ve eşi Gül Sunal her seferinde bu kadar çok şeyi ne yapacaklarını sorduğunda “Bir gün müze yaparız” demişti.
Bu müze, onun hayaliydi. O hayali gerçekleştirmek de İBB Kültür’ün, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ve popüler sanatların koruyucusu ve fikir babası Sunay Akın’a düşmüştü.
Müze Yeni Açıldı
Geçtiğimiz günlerde başta eşi Gül Sunal ve oğlu Ali Sunal ve kızı Ezo Sunal olmak üzere, ailesi ve sevenlerinin oluşturduğu kalabalıkla açılan Kemal Sunal Müzesi, beklediğimin çok ötesinde. İki Katlı binada, Kemal Sunal’ın eşyalarının, kostümlerinin sergilendiği yerler dışında en büyük ilgiyi tabii ki en sevilen filmlerinin canlandırıldığı köşeler oluşturuyor.
Hababam Sınıfı’ndan tutun da İnek Şaban’a, Salako’ya. Hangisi yok ki. Zaten müzenin gezilmesinin uzun sürmesi de bu film sahnelerinin balmumundan silikon heykellerin canlandırıldığı köşeler yüzünden oluyor.
Heykellere Taciz!
Çünkü müzeyi gezenler hemen hepsinin önünde fotoğraf çektirmekle kalmıyor, o fotoğraflar sırasında çektirdikleri karakterlerle de samimi ilişkiler kuruyor! Adile Naşit’in yanağından makas alan da gördüm, Kemal Sunal’ın boynuna sarılan da, Şener Şen’i öpen de! Müzenin güvenlik personeli sayısı arttırılacakmış, çünkü bu samimi ilgiye müdahale etmek mümkün olamıyormuş. Kemal Sunal’ın bir heykelinin kolu şimdilik beş kez çıkmış da takmışlar. Bu köşelerin önünde müzelerde olduğu gibi içine girilmemesi için zarif engeller var ama bence dikenli tel bile yetmeyebilir, çünkü o engeller aşılıyor ve dekorun içine girilip her türlü instagram pozu veriliyor. Severken öldürmek bizim adetimizdir, ne çocuklar ne evcil hayvanlarımız kurtulamaz bu aşırı sıkıştırılmaktan!
Zübük de Var, Son Bavul da
En çok ilgi gören film canlandırmalarından biri, tahmin ettiniz, Zübük filmi. Şimdilerde telif hakkının KanalD tarafından alınıp bir türlü gösterilmediği dedikoduları dolaşan ve seçimler yüzünden gündemde olan Zübük karakterinin önünde bolca fotoğraf çekiliyor. Film köşelerinin yanında o filmin videoları da, afişleri de yerleştirilmiş. Hemen yanlarında o filmde giyilen kostümlerin olduğu vitrinler bulunuyor. Ben o vitrinlerden birinin önünde tüylerim diken diken, gözlerim dolu dolu durdum.
Kemal Sunal’ın hayatını kaybettiği uçak yolculuğuna binerken yanına aldığı son bavul. Merhum uçak yolculuğundan korkar ve hiç binmezmiş ama Balalayka filminin Trabzon’daki çekimlerine gitmek için 2 000 yılında uçağa binmiş ve kalp krizi geçirerek 55 yaşında hayata veda etmişti. Madame Tussaud Müzesi’ni aratmayan müzenin Kemal Sunal’ın bir hayalini gerçekleştirmiş olması ayrı bir kıymet bilirlik.
Broşür ve Tanıtım Gerekli
Müzenin açılışı seçim çalışmaları yüzünden biraz aceleye geldiği için şimdilik tanıtım broşürü, kapı önündeki tanıtımlar hazır değil. Dolayısıyla kaç film köşesi var, kaç oyuncunun balmumu heykeli, kim hazırladı gibi somut bilgilere ulaşmak zor. Müdür Bülent Sarı, Ankaralı bir firma olduğunu söyledi, o kadar. Belki asıl düzenlenmesi gereken bilet alma konusu. Şimdilik ücretsiz olan müzeye giriş biletleri İstanbul Senin uygulamasından alınabiliyor ama belli bir yaşın üzerindeki ve akıllı telefonu olmayan İstanbullular için bu uygulamayı indirmek, üye olmak ve kullanmak hiç de kolay değil. Bu sorun diğer bütün İBB etkinlikleri ve müzeler için geçerli. Giriş çıkış bilgilerini edinmek için hazırlanmış bir program gezmek isteyenler için sıkıntı yaratmamalı. Onun dışında ALKIŞ! Müze çok güzel, gezmesi çok keyifli, iyi ki düzenlenmiş, iyi ki açılmış, ama koruyun ve gezmek isteyenlere bilet almak için kolay yol bulun!