"Şehirde ne var? İnsanlar var. O zaman onlarla başlayalım. Var olan bir mekânla değil… İnsanla… Ben de öyle yaptım…”
Bertrand Ivanoff
“Sonuçta benim kamusal alanda sanat yapma ısrarım toplumsal kaygılar kadar estetik kaygılar yüzünden. Bunu inkâr edemem. Seçtiğim yerler Tophane olsun, Karaköy ya da Beyoğlu tıpkı Bronx gibi hızla rantın eline geçen, o anlamda hızla nezihleştirilen bölgeler evet ama öte yandan benim derdim bu değişim duygusunun ötesinde estetikle ilgili de. Richard Serra aklıma geliyor o yüzden.”
Ayşegül Sönmez, Radikal, 25/10/2008
İstanbul’da, kamusal alanın ne olduğunu sorgulayan ve araştıran projeleriyle tanınan Fransız sanatçı Bertrand Ivanoff, İstanbul Kasımpaşa’daki son yerleştirmesinde, politik değişimler ve spekülasyonların etkisi altındaki bir ortamda sanatsal müdahalenin temeli olarak estetik yerine sözü ve insan ilişkilerini öne çıkarmayı deniyor.
Kaliningrad’dan Marsilya’ya, New York’tan Brüksel’e, İstanbul’dan Mardin’e farklı ama hep kamusal alanda yerleştirmeler yapan; ışığı hem bir araç hem de mesajın kendisi olarak kullanan sanatçı son Kasımpaşa projesini şöyle anlatıyor:
“Bu projeyi hayata geçirmek için birçok unsur gerekli oldu. Spekülatif ya da yeni-kolonyalist bir yaklaşıma sahip olduğum düşünülsün hiç istemedim. Benim aslında aradığım kamusal alanda bir iş yaparken oranın gerçek yaşayanlarını işin içine, üretiminin bir parçası haline getirebilmek oldu.
Bu da dil demek oluyor.
Yani mahalleliyle işin gerçekleşmesi için kurulan tüm ilişkiler, yani dil, işin kendini ve asıl yapıyı oluşturuyor.
Mühim olan dilin mekânı. Elle tutulur gözle görülmeyen mekân…
Kamusal alanda sanatın tarihine baktığımızda, kamusal alanda gözle görülür, var olan bir mekândan çıkıldığını görüyoruz. Oysa bu, günümüz şartları içinde mümkün değil; çünkü yoğun emlak spekülasyonu, güvenlik amaçlı denetimler, siyasi gündem gibi günümüzün koşulları, kamusal alanda giderek daha da az alternatif bırakıyor.
Çok ilginç bir şekilde şehir ne kadar büyüyorsa o kadar az imkân doğuyor bu anlamda…
Kentin olanakları çelişkili bir biçimde büyüdükçe ve geliştikçe daralıyor.
Şehirde ne var? İnsanlar var. O zaman onlarla başlayalım. Var olan bir mekânla değil… İnsanla… Ben de öyle yaptım…”
Sokak sakinleriyle konuşarak projenin uygulanacağı binalar üzerinde anlaşan Ivanoff, vinç veya iskele kurmak gibi zorlu yöntemler gerektirmeyen bir aydınlanma ve elektrik sistemi belirledi. Birkaç haftalık bir çalışma sonrası bir şema somutlaştı. Daha sonra da sade plastik bir estetik ve söyleme sadık kalınarak renkler seçildi. Çıkan sonuç, tüm bir sokak içinde dağıtılmış, çıkıntılar, köşeler, cephe boyları ve balkonlarda yerleştirilmiş farklı renklerde neon çizgileri, bu yerin kimliğini ortaya çıkarırken geleceğe dönük perspektifler ve imgeler yaratan bir müdahaleydi.
Bu çok renkli bütünün yarattığı dinamik şu an spekülasyona girmemiş bir mahallenin değerini vurgulamakla kalmıyor; aynı zamanda normalde görülmeyeni gösteriyor, yani mahalle sakinleri arasındaki ilişkiler…
Adres: Işık Çıkmazı Kasımpaşa, Beyoğlu
Aynalı Çeşme Caddesi Euro Plaza Otel köşesi Tarlabaşı Bulvarı – İngiliz Konsolosluğu karşısı.
Tarih: 11 Ekim Cuma 2013 – 10 Kasım 2013, 19:00/21:30