1
Kozmosun sonsuz döngüsü içinde temel denklemdir; karanlık ile ışığın kırılgan ilişkisi. İnsanın ruhunun en derinindeki yaban hissiyat ile uygarlığımızın yarattığı bilincin, kozmik düzlem içinde girdikleri bir savaş ya da aşk hikayesi olarak.
Bu denklemin her iki tarafı da gnostik anlamında bilinç ile iç içedir; karanlık kozmik döngünün bilinmez ve tekinsiz yüzünü, ışık ise ruhsal temizlik ve sağaltmanın gücünü kuşanarak.
Kuşkusuz aynı zamanda tüm karşıtlıklar gibi iç içe girer, bir çeşit kozmik döngü oyununa girer karanlık ve ışığın serüveni. Işığın derini karanlığa göz kırpar,karanlığın içinde de ışık parıldar görme menziline girebilenlere.
2
Cam bir örtü, korunaktır. Temiz ve kapalı camlar bizlere içinde sakin bir hayatın sürdüğünün delili gibidir. Oysa kırılmış bir cam, bizlere mekanın güvensizliği, zamanın tekinsizliği ve onun içindeki bireylerin yaşadıkları travmaları gösterir. Camı kırma eylemi öfkeyi, patlamayı, isyanı ve kavgalı bir iç dünyayı yansıtır. Ressam Satı’nın resminde git gide yetkinleşen işçilik ve resimsel doygunluk ile karşımıza çıkan kırılmış cam resimleri; aynı zamanda sanatçının yaşadığı çağ ve coğrafyaya dair gözlemlerinin de belleğini tutarlar.
Sadece gece ve özel ışık ile görülen parıltılar, bazen bedenin derinde büyüyen marazlara, bazen fırtınalı ruh hallerinin zihinsel haritalarına dönüşür. Kişinin psiko-patalojisinin izlerini taşıyan bu haritalar aynı zamanda ruhun birer röntgen filmidir. Bu resimler de ışık ile karanlığın iç içe öyküsü bazen şefkatli bazen de sert geçişler taşır. Sorulmayan temel soru ise umuda dairdir.
True Dedective dizisinin ilk sezonunun kahramanı Rust’ın dediği gibi: Başlarda sadece karanlık vardı. Bana sorarsan ışık kazanıyor.
3
Ressam; sadece renkleri ve yüzeyleri değil, sergi mekanını da yöneten, kendi iç dünyasını mekana aktaran bir yetkinlik gösteriyor. Resimlerin seçimi, mekana dağılımı, gün ışığı ve geceyi karşılayan yapay ışık (blacklight) ile seçtiği ilişki, sanatçının tek tek resim kurgulamaktan öte, serginin bütününü tasarlayan bir tahayyül geliştirdiğinin ispatı.
Nejat Satı resmi olgunlaşıyor, olgunlaştıkça da plastik yetkinliği ve doygunluğu git gide daha da belirginleşiyor. Kuşkusuz ürettiği soyut estetiği ruhsallık ile dolduran; ürettiği her dönemdeki kendi ruh halini de resmin içine katan bir ressamın samimiyetiyle.
Light In The Dark sergisi; Nejat’ın renkte ulaştığı minimal doyum,mekan ile kurduğu ilişki, resimsel anlamda plastik yoğunluğu ile sanatçının tüm resim pratiği içinde bir üst aşamanın ışıltısını taşıyor. Karanlığa korkmadan bakma cüretini gösteren gözlere…
(Sergi 27 Ocak’a kadar Piartworks sanat galerisinde izlenebilir.)