Jack White rüzgar gibi geldi geçti.
Konser başlamadan önce perdenin önüne ekipten biri gelip şunları söyledi;
"Bu canlı bir rock’n roll şovu dolayısıyla yalnızca burada bulunan insanlar onu tecrübe edebilir. Bu şov, bir telefon ekranından daha fazla. Bu yüzden kalbinizle izleyin, iphonelarınızla değil. Ama bu geceden fotoğraflarınız olsun istiyoruz dolayısıyla bi fotoğrafçı ayarladık, adı david.
(Perdeyi aralayıp David’i seyircilere gösterdi.)
O bütün gece burada olacak ve fotoğraf çekecek sonra bütün hepsini bu gece Jack’in web sitesine koyacak siz de ücretsiz indirebileceksiniz. Bütün arkadaşlarınıza söyleyin."
Zamanın ruhunu işte onunla yakaladık. Çünkü o zamanımızın en kendine mahsuslarından. Yetenekli ve ne kadar duyarlı olduğuna bu gece bir kez daha tanık olduğumuz Jack White İstanbul’da “Babylon Presents” konser serisi kapsamında Garanti Bankası ana sponsorluğunda Volkswagen Arena’da ilk Türkiye konserini büyüleyerek verdi.
Binlerce izleyicinin katılımıyla sanatçı, konserindeki bir şarkıyı yakın zamanda hayatını kaybeden klavyecisi Isaiah Ikey Owens’a adayarak “Eminim Türkiye’ye gelmekten çok mutlu olurdu,” dedi.
Son albümü “Lazaretto”nun yanı sıra kurucusu olduğu efsanevi “The White Stripes” grubundan şarkılar da seslendirdi.
Dolayısıyla Jack White denildiğinde ilk akla gelen parçalarını da es geçmedi.
“Seven Nation Army”, “Fell in Love With A Girl” ve “Icky Thump” gibi şarkılarını binlece kişi onunla birlikte söyledi.
Dünyanın en yetenekli gitaristlerinden biri olarak gösterilen Jack White’ın ‘çalış’ına İstanbul konserinde tanık olmak büyük bir deneyimdi. Setlistsiz sahneye çıkan Jack White’ın böylelikle "3000 yaşında bir vampirin neden sevdiği de ortaya çıkmış oldu. Çünkü bu kadar tutkulu gitar çalan birine kolay kolay rastlanmaz.
*Jim Jarmsch’un son filmi Only Lovers Left Alive’in bir sahnesinde 3000 yıldır yaşayan Adam, Eve’e Detroit’i gezdirirken Eve bir ara Jack White’ı seviyorum, der. Hatta Jim Jarmusch, filmle ilgili The Guardian’a verdiği söyleşisinde Eve’a katıldığını şöyle ifade eder:
"Kültürün hiyerarşik değere tabi tutulmasından iğreniyorum. Birileri suç romanının akademik olarak geçersiz bir edebiyat olduğunu ya da pop müziğin de klasik müzik karşısında öyle olduğunu söylediğinde çıldırıyorum."
