A password will be e-mailed to you.

Ben bu yazıda evet ajanım ama patronum bir süre Berlin’de kalacağından küresel takılmaya karar verdim.

Doğrusunu isterseniz mevzu yemek olduğunda Doğu Batı geriliminden ve hatta çelişkisinden söz etmek epey demode olabiliyor. Lakin yemeğin Doğu’su Batı’sı kalmadı. Çağdaş yemek her yerden, en Batı’nın geçmişinden en Doğu’nun Batı’yı bir zamanlar nasıl yorumladığından çıkabiliyor. Unutulmuş bir tatlı olan trileçe’nin yükselişine bakın. Ben değil sosyologlar bakmalı. Neden şimdi? Yeni revani Trileçe. Aynı sosyologlar Tuğba isimli tatlıcıların yanı sıra Kübra isimli tatlıcıların da İstanbul ve İzmir’i istila etmeleri gerektiğine kimin karar verdiğini de incelemeli. Bunu incelerken yeni açılan kafelerin demir takıntısına da bir göz atmalı. 


Ben bu yazıda evet ajanım ama patronum bir süre Berlin’de kalacağından küresel takılmaya karar verdim. Bazı trendlerden eğilimlerden bahsedeceğim. Bu eğilimlerin arkasındaki sosyoloji ve antropolojiyi çözme görevini ise ülkemin değerli sosyal bilimcilerine emanet ediyorum.

Her şeyden önce serpme olsun olmasın ki Serpme’den kast edileni, buradaki dil oyununa da edebiyatçılar kafa yormalı. Serpme kahvaltı diye Orhan Pamuk bir roman yazar mı dersiniz bozadan sonra… Bildiğiniz gibi kendisi Türkçe’de Trileçe tatlısı gibi yükselişe geçen ‘sıkıntı yok’ deyişini ele almıştı.

Özetle kahvaltı yükseliyor.

Çalışan annelerimiz oysa yemek yapamadıklarında akşamları kahvaltı hazırlarlardı.

Ve neden bilmem bu beni çok hüzünlendirirdi.

Omlet, yumurtalı ekmek artık akşam yemeği saatlerinde de tamamdır.

Üniversite yıllarında çok yaptığım bir şeyin çocukken de hüzünlendiğim -annemin kendini iyi hissetmediğinden olsa gerek- bir geleneğin yıllar sonra yükselişi düşündürücü.

Ünlü şef Anthony Bourdain "sevdiğine güzel bir kahvaltı hazırlamaktan daha romantik ve tatlı bir şey yoktur" dediğini de hatırlatalım.

Bana sabahları Nutella’lı krep yapan bir sevgilim vardı. Gercekten de kendisiyle ilgili en çok özlediğim şey o kahvaltılar. Ama itiraf etmeliyim ki Nurella çıktığından beri Nutella’dan soğudum. Öte yandan bir çevreci olarak palmiye ağaçlarının kesilmesine gönlüm razı değil.

Bir başka eğilim menülerdeki melez sebzeler…

Melezler daima güzel mi diyorsunuz?

Karnıbahar ve brokoliyi çoktan çiftleştirdiler. Kara lahana ve brüksel lahanasının da birlikte olduğunu söyleyebilirim. İngilizce’de  kalette deniyor.

Bir de henüz buraya sirayet etmeyen bir eğilim de sirke içiciliği. Aslında buraya aç karnına zayıflatır diyerek gelmişti bu eğilim. Gülben Ergen lideri hatta. Batı’da ise Gwyneth Paltrow, Madonna ve bir sürü kişi bildiğimiz sirkeyi kokteyl bardağında içiyor. Ev yapımı, ağır kokulu fermente içecekler epeydir talep görüyor. Gwyneth kendi yemek kitabında kefir ve yoğurda bol bol yer veriyor. 

Bu arada bana Nutellalı krep yapan eski sevgilimin beni terk ettikten sonra evlendiği kız Gwyneth Paltrow’a çok benziyor. Evde akşamları kefir içiyorlar mıdır merak ettim. Kefir velhasıl kokteyl bardağına da koysan kefirdir ve kesinlikle evli içkisidir…

Ve intikam soğuk yenen bir yemektir….

 Kemik sularının, terbiyelisini sevdiğim kerevizin, alabaşın, yabani havuç ve yeşil kabağın cips olarak geri dönüşünün şerefine…

Afiyet olsun.

Luiz Lane’den sevgiler…


 

Daha fazla yazı yok
2024-11-02 17:24:48