Fotoğrafçı Edward Burtynsky’nin çok disiplinli çalışması “Anthropocene Project” (Antroposen Projesi) doğanın kırmızı alarmından insanı haberdar etmeye çalışıyor.
Sanayi ile tetiklenen küresel ısınmanın, kimyasal atıkların, nükleer santrallerin ötesinde insan var olduğu günden bu yana doğayı yok ederek medeniyeti ilerletmeye çalışan bir canlı… Amaç bazen barınmak, bazen ulaşım, bazen ısınmak ama sonuç hep aynı… Çoğunlukla uçak seyahatlerinde şahit olduğumuz yok olan ormanlar, aşırı betonlaşma gibi manzaraları Kanadalı sanatçı Edward Burtynsky havadan çekilmiş fotoğraflarla hafızalara kazıyor.
30 yıldır çevrecilik için çalışan fotoğrafçı, gezegenimize tanrının gözüyle yukarıdan bakan karelerle, türümüzü, amacımızı ve böyle giderse bizi bekleyecek sonu gözler önüne seriyor. Sadece fotoğraflarla değil üç belgesel filmle de gördüklerini kayıt altına alıyor. Bu uğurda dronları, köprüleri, uçakları, helikopterleri ve yüksek alanları kullanıyor.
Burtynsky’nin objektifine takılanlar; dolgu alanları, petrol sahaları, kirli ırmaklar, otobanlar, madenler ve yüksek nüfuslu şehirlerle dünyayı en çok kirletenin insan faaliyetleri olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Büyük boyutlu bir fotoğraf kitabı ve bir belgesel filmden oluşan Antroposen Projesi’nde Margaret Atwood’un da imzası var. Edebiyatçı kitapta çevreci bir şiiri yer alıyor.
Edward Burtynsky’nin çalışmasından görseller Manhattan’daki Howard Greenberg Gallery ve Bryce Wolkowitz Gallery’de de sergileniyor.