Kendini “Propaganda Artist” olarak tanımlayan Nesren Jake’in tüm günahları sorgulatacak olan ikinci kişisel sergisi “SINS/GÜNAHLAR” G-art Beyoğlu’nda.
Akşamdan kalma bir Cumartesi gününde sergiyi turlamak için kendisiyle buluştuk. Her ne kadar gözlerimin açılması zor olsa da programı iptal etmek olmazdı. Bulmuşum sergiyi birinci ağızdan anlatacak birini kaçırır mıyım! Gerçi kendisi işlerini anlatmayı pek sevmese de bulduk bir orta yol.
Biraz kafein aldıktan sonra, biraz da sanatçının o heyecanını ve samimiyetini gördükten sonra kendime gelmem zor olmadı.
Sergide toplam 21 çalışma var. Biz “Seven Deadly Sins” isimli çalışmasıyla başladık turumuza. Nesren Jake, burada aslında hepimizin bildiği 7 günahı betimlemiş. Ama ne betimleme! Detaylarda boğulursunuz. Kuru kafalarla gösterilen aç gözlülük, kıskançlık, kibir, oburluk gibi günahları çerçeveleyen desenlere dikkatli bakarsanız el bombası, üreme gibi simgeler de göreceksiniz. Hepsi Nesren Jake’in uzun araştırmalarının, okumalarının ve eleştirel zekasının bir ürünü olarak dijital ortama aktarılmış. Amaç ise çok masum; var olan toplumsal düzeni ve beraberinde getirdiği hasarları insanlara anlatabilmek.
Sonrasında ise belki birçoğumuzun bilmediği başka bir hikayeye, Black Goddess ismini verdiği bir başka çalışmasına geçiyoruz.
Müslümanlık’tan önce Arap Yarımadası’nda Allah’ın 3 kızı olduğuna inanılırmış. İşte bunlar da Aşkı simgeleyen Uzza, bereketi simgeleyen Lat ve intikamı simgeleyen Manat. İşin içinde din olur, günah olur da kadın olmaz mı? Yeri gelir, günahların en büyüğüdür o. Sanatçı kuru kafalardan yine vazgeçmemiş. Onlarla bir derdi olduğu belli. Bu kadar bariz bir şekilde çoğu çalışmasında kuru kafaları görünce sormadan edemiyorum tabii. O da “insanlara ölümü hatırlatmak gerekli” diye kısa bir cevap veriyor.
Şimdi geldik benim favorime; Humiliation! Herkesin kabul gördüğü kadın, erkek ve çocuktan oluşan çekirdek aileyi sanatçı bir hayli dönüştürmüş. Çekirdek ailemiz bu kez kadın, erkek ve domuzdan oluşuyor. Evet, şu günah olduğu bildiğimiz için yemediğimiz domuzdan bahsediyorum. Sanatçı burada artık çocuklarımıza kendi kültürümüzü, kendi hikayelerimizi anlatmak yerine, onları bir Amerikan domuzu gibi yetiştirdiğimizi anlatıyor.
Bütün toplumlardaki en önemli olan 3 şeyi; kadın, din ve paranın vurgulandığı Rusted Nails, Davud’un günah keçisi olarak kabul ettiği Goliath ve “Dead Meat, Blood, The Flesh of Swine” gibi günahları simgelediği Pinball Maps de sanatçının galeride görebileceğiniz diğer işleri.
Sadece bu çalışmalarında değil önceki işlerinde de bir mesaj verme kaygısı güden Nesren Jake, kendisinin de belirttiği gibi siyasal ve ekonomik düzenlerin propagandalarını, kullandığı ironik sembollerle dezenformasyona uğratıyor. Domuz, konserve, para gibi popüler kültür imajlarının bilinçaltımıza yerleşen toplumsal mesajlarını, tekrar tekrar sorgulatıyor. Bize verilen her şeyi direkt almayalım, biraz olsun irdeleyebilelim diye.
Bunlar da sorduğu birkaç soru;
“Günahla doğrudan paralellik taşıyan bu karşı gelme sadece Tanrı’ya karşı mıdır, yoksa insanlar da birbirlerine karşı günah işlemekte midir?, Önemli olan inanç mı, yoksa kime veya neye karşı sorumlu olmanın bilinci midir?”
Sergi Kumbaracı Yokuşu’nda yer alan G-art Beyoğlu’nda 28 Şubat’a kadar devam edecek. Birçok şeyi sorgulamadan kabul ettiğimiz, bize sunulan seçeneklerle yetindiğimiz şu günlerde, “Her Şeyi Sorgula” mesajını veren Nesren Jake’in bu işlerini görmekte yarar var.