A password will be e-mailed to you.

Astroloğumuz Meltem Ersoy 16 Ekim’de gerçekleşecek dolunaya dikkat çekiyor ve soruyor: Şimdi aşina olduğunuz neleri geride bırakabilirsiniz?

…nezaketiyle toplar 

Bütün günahkarları kapısına.

Oraya gittiğinde 

Affedilirsin.

Ruhunu bil.

Gökteki ayı boş ver….”

Mevlana–  ‘Gönlün Dili’ şiirinden, Yasaklı Rumi, Ganj Yayıncılık


Gökteki ayı boş verdim ben de, uzunca bir süre. 

Günlük astroloji haritalarında Ay ve onun hareketleri otomatik ritmi ve ruhsal durumumuzu sembolize eder. Doğum haritasında Güneş’in (kimliğin) yorumu kadar Ay‘ın yorumu da önemlidir. Çünkü geçmişle bağımızı, tüm duygusal ihtiyaçlarımızı, bilinç dışının temel düsturlarını ve duygusal konfor alanımızı Ay anlatır. Ancak ruhun yolculuğu Ay’ın motivasyonlarıyla yönlendirildiğinde büyümeyi göze almak imkansızdır. Bu konfor alanında kalarak kişi hiçbir zaman kendisini gerçekleştirebilme özgürlüğüne ulaşamaz. Bir diğer deyişle birey olamaz ve Aşk’a giden yolu bulamaz.  

Son zamanlarda öyle önemli dışsal baskılar ve değişimler altındayız ki, Rumi’nin dediği gibi ruhunu (Güneş) bilmek zamanı artık. Günü kurtarmaktan ziyade veya günü otomatik davranışlarla gene aynı ve yeniden geçirmek yerine ruhu bilmek için kararlı başlangıçlar yapmak zamanı. 


“…sessiz dur, ey beden.

Gönül konuşsun.

Gönlün dilinde 

ne “ben” vardır, ne de “biz”. ” 

Mevlana – (aynı şiir)


16 Ekim 2016’da sabahın erken saatlerinde (7:23) Koç burcunda bir dolunay var. 

İçinde özgürlüğe ciddi bir çağrı ve birey olabilmek için ayrılığın acısına katlanmak gerekliliği var. Kendiniz için, şimdi aşina olduğunuz neleri geride bırakabileceğinizi sormanızı öneririm. Soru son derece basit: Kendi iç dünyanızla uyumlu tercihleri yapabilmek için şimdi neleri geride bırakabilirsiniz? Bunlar eşya veya materyal seçimler olabileceği gibi niyetler de olabilir; hep aşina olduğunuz beklentileri veya tepkileri bırakmak ve değiştirmek olabilir. Şimdi uzlaşmayı (içsel ve dışsal) içinde bırakışlar olacak şekilde yeniden kurgulamalısınız. Çünkü zaten büyük ihtimalle kendiniz olabilmenin şu an için başka yolu yok. Ben de size neleri geride bırakmaya gönüllü olduğunuzu ve hangi keşfedilmemiş serüvenlere doğru gitmek istediğinizi sormak istiyorum. 


“ …Ey ruh,

 kaçma aşkın dertlerinden.

 O dertler olmasa beyhude olursun.”

Mevlana – (aynı şiir)

   

İçinde mücadele olan ve ayrı durmayı gerektirecek seçimler bunlar. Destek ancak siz yola koyulduktan sonra gelebilir. Öncesinde değil. Bu anlamda içinde yalnızlık olan ama varılacak yerde yalnızlıkla sonlanmayan uzun bir yolculuk bu. 

Dolunay’ın getirdiği güncel sonuçlar sizin doğru yerden başlayabilmeniz için ihtiyacınız olan değişimi de beraberinde getirecek. Bu zamanda oluşan olaylara ve karşınıza çıkan sonuçlara bu bakış açısıyla bakmanızı hatırlatmak için yazdım bunları. Kendi yolunuza çıkabilmeniz ancak ayrılıklarla mümkündür, bazen köklü, uzun vadeli ve bazen de anlık ayrılıklardır bunlar. Her zaman içinde bir parça öfke ve zorlama barındırır; çünkü hiç kimse konforundan vazgeçmeye gönüllü olmaz. Eğer tam aksine “gönüllüyüm ben” diyorsanız o zaman sizin aşina olduğunuz konfor anlayışınız bu otomatik zorlayıcı veya kısıtlayıcı yanınız olabilir. Bu durumda geride bırakılacak yanınız budur. 

Yani her şeye tersten bakmak için bu dolunay doğru zaman! 

Sevgiyle kalın ve sürprizlere açık olun. 

Daha fazla yazı yok
2024-12-22 17:57:28