“Benim için en önemli şey şiirdir. Ve şiir, kendime ve kişiliğime
karşı duyduğum en büyük sorumluluktur. Hayatıma
vermek zorunda olduğum yanıtların en önemlisidir
aynı zamanda.”
Hayatına yanıt vermek zorunda hissetmiş bir kadın Füruğ.
Şiir onun varoluş kaynağı. “Tek bir pencerem olsa bana yeter” dediği şiirindeki ‘pencere’ gibi şiir Füruğ için. Pencere metaforunu şiirlerinde çok kullanır çünkü penceresiz nefes alınmaz, ve onun tek bir isteği var, kendi penceresinden göğe kafasını uzatıp nefes alabilmek…
Füruğ kısa ömrünü bu nefese adar; yaşadığı toplumda bir kadın olarak var olabilmeye…
1935’de asker bir babanın kızı olarak henüz sadece muhafazakâr diye niteleyebileceğimiz Tahran’da dünyaya geldi. Despot babanın katı kuralları ve evin diğer erkeklerinin gölgesinde yetişti. 16 yaşında Perviz Şapur ile evlendi ve oğlu Kamyar doğdu. İki yıl süren evliliği, 1954 yılında bitti. Şeriat yasalarına göre boşanma sonrası, çocuğun velayeti babaya verildi ve çocuğunu bir daha hiç göremedi. Özgürlüğü seçmesinin bedeli olarak evladından uzaklaştırıldı. Özgürlük adına yaptığı tercihi, hayatı boyunca ödeyeceği bedel, omuzlarında taşıyacağı acısı dayanılmaz bir yük olacaktı.
Susturulamayan bir ruh!
İçindeki sesi susturmanın hiçbir yolu yoktu. Şiirleriyle hayata yumruğunu kaldırıyordu esasında, ancak başkaldırısı sessizdi, yalnızdı, melankolikti ama cesurdu.
“güneş ölmüştü
güneş ölmüştü ve yarın
çocukların belleğinde
belirsiz, yitik bir imgeydi
onlar bu eski kelimenin garipliğini
iri, kara bir lekeyle betimliyordu ödevlerinde
insanlar
düşmüş insanlar güruhu”
Kocası, evi, çocuğuna adaması gerektiği hayatını şiire adayan Füruğ, yaşadığı aşklarını da şiirlerine taşıdı. Bu haliyle İran’da bir ilkti, şeytanın ta kendisiydi ve tabii ki şiirleri yasaklandı.
“günah işledim hazla dolu bir günah
titreyen, mest bir bedenin yanında
ey Tanrım ne yaptım bilmiyorum ben
o sessiz ve karanlık inzivada”
Rıza Beraheni’nin Füruğ için, “ İçerik açısından Füruğ, İran ve dünyadaki ataerkilliğe karşıtlığın doğrudan anlatımıdır. İran’da tamamen biriciktir, dünyada ise kadın biriciklerin arasında” tanımlamasını yapıyor.
Geçtiğimiz günlerde uzun bir sürenin ardından İran’da yaşanan rejim karşıtı protesto gösterilerine damga vuran kadınlara ithafen ve Füruğ’dan ilham alarak şunu söyleyebiliriz ki; tarih tüm ataerkil kurgusuna ve yazılışına rağmen yumruğunu havaya kaldırabilmiş kadınların gücünü bize göstermiştir.
Şiir alıntıları: Furuğ, “Yeryüzü Ayetleri”, Can Yayınları, İstanbul, 2o16.