A password will be e-mailed to you.

Haftanın okuma önerilerinde bu sefer öykü kitaplarından oluşan bir seçki hazırladık.

Yalnız dikkat bu öyküler sizi ele geçirebilir!

Öptüm Seni, Roald Dahl (Can Yayınları)

 

Roald Dahl deyince akla Charlie’nin Çikolata Fabrikası ve diğer çocuk kitapları geliyorsa şimdilik bildiklerinizi kenara bırakabilirsiniz. Çünkü onun “yetişkin” öyküleri tüyler ürpertiyor, içinizi tırmalıyor ve sıradan ile olağandışını birbirlerine dönüştürüyor.

 

Ölen kocasını, bir bilim insanının sıra dışı deneyinin eşsiz parçası makinelere bağlı bir adet “göz” olarak karşısında bulan eş, vaiz kılığında gezen bir antikacının hayal kırıklığı, kürkünün peşinde hayatına meydan okuyan kadının çaresizliğini ve daha nicesini okurken derin bir soluk alıp nefes tutmaya hazır olunmalı!

Öykülerin ortak yönü: Sürprizli sonlar, ince ince örülmüş mizah, insan doğasının görmeyi pek istemediğimiz yönlerine cerrahın ameliyat masasını andıran bir açıklıkla tanık olmak…

Sıra dışı üzerinde hâkimiyet kurmaya çalışan Roald Dahl’ın öyküleriyle mutlaka tanışmalısınız.

İyilik, Joy Williams ( Yüz Kitap)

 

“Bütün o beyaz kumların ortasına gidip kendime bir kum tepesi buldum ve üstüne çıkıp baktım, baktım, iyice sindirdim, daha önce böyle bir şey görmemiştim, hiç böyle hissetmemiştim. Nedenini tam olarak bilemesem de, o beyaz kumların içinde bayağı uzun bir zaman kalabilirdim sanırım.”

Orta sınıfın bitmek tükenmek bilmeyen çaresizliği üzerine kurduğu öyküleriyle Joy Williams, kendi tarzını klasikleştirmiş Amerikalı bir edebiyatçı.

Yalnızları, uyumsuzları, mutsuz çocukları, terk edilen hayvanları ve ortadan kaybolan, her şeyini yitiren, hastalanan, intihar eden insanların gerçekçi anlatımları; kocaman, yol tıkayan bir kaya gibi karşımızda duran ve kitaba ismini veren “İyilik” eleştirisine dayanıyor.

Ters Kule, Murat Saat (Dedalus Kitap)

“Yüzyıllardır ağır zincirlerle bağlı bir köle kadar yorgundum.”

Ters Kule, 21 yıldır kaldığı cezaevinde  yaşamını yitiren yazar Murat Saat’in ölmeden önce yazdığı son öykü kitabı. Yoksa Sen Benim En İyi Arkadaşım mısın? adlı bir öykü kitabı daha olan yazar, cezaevinde vefat ettiğinde 42 yaşındaydı…

Ters Kule, öykülerin kurgusu gereği aslında bir roman gibi birbirine ustalıkla bağlanmış bir öykü kitabı. Murat Saat öykülerinde beton, duvarlar ve demir parmaklıklar ardını umudun hiç yitmediği bir şiirsellikle anlatıyor.

Murat Saat mektubunda kendini şöyle ifade etmiş:

“Sanırım ben yazarak ilk önce, buraya ait olmadığımı söylemeye çalışıyorum. Bu mekânın benim karakterim olmayacağını, bunu kabul etmediğimi ilk önce kendime tekrar tekrar hatırlatmak istiyorum. Bu şekilde başka hayatları yazarken kendimi var ediyorum aslında.”

Temiz Kâğıdı, Mustafa Çevikdoğan (Can Yayınları)

“Biz üç kişilik bir aileyiz. Baba, oğul, kutsal ruh yani karım. Çekirdek aile. Bir evimiz var, bir de yemek masamız. Masamız o kadar büyük ki kraliyet ailesi bile ağırlanabilir. Gerçi kraliyet ailesi kaç kişidir bilmiyorum. Çekirdek ailedir herhalde. Kral, kraliçe, prens ve prensesler. Tabii görümceler, enişteler filan da giriyorsa işin içine o zaman hesap değişir. Geçen gün ben dilimi ısırdım.
(…) Geçen gün dilimi ısırdığımı söylemiş miydim”

Yerli edebiyat okuduğumuz zaman, kim bilir belki kendimize itiraf edemesek de, bildik tanıdığa sığınma hissi bazen huzursuzluğu bazen de tüm absürdlüğüyle gelip kapımızı çalmaz mı…

Temiz Kâğıdı da bu ülke sınırları içinde yaşamış en azından bir kuşağı sarmalayan öyküler içeriyor. Konular, kahramanlar, bugüne kadar satır aralarında sıkışıp kalanlar, biz hep buradayız diyor ve sanki yazara sesleniyorlar: “ben buradayım sayın yazar, sen neredesin acaba?”

Daha fazla yazı yok
2024-12-22 13:30:04